çevremde sizin gibi cömert insanların sayısı biraz daha fazla olsaydı ya da annem babam sizin gibi ilgili, koruyucu insanlar olsaydı ben de şimdi bu durumda olmazdım…
260 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı genel anlamı ile beğendim.İlber Bir Ömür Nasıl Yaşanır'ı yazdı bende İlberimsi yazayım diyerek mi yazmış bilmiyorum lakin kitap fıtratı çok benziyor.Celal Şengör'ün bir toplumun geri kalmasını bağladığı gerekçeleri,hiyerarşik bilgisel sınıfın özellikle seçimler gibi toplumun gelecepini belirlemede aynı olmadığını vurgulamasını mantıklı buldum.Kesinlikle toplumda entellektüel seviyesi yüksek olanların toplumun geleceğine yön vermesi gerektiğine katılıyorum.İnsan haklarıymış vatandaşlık hakkıymış fasa fiso.Baştan zaten adamlarla(üst kitleden bahsediyorum) zeka olarak bir olmadığımız gibi; emek ve çalışma performansı anlamında da eşit değiliz.Adamlar her gün beyin yakarken çoğu kişi dizi karşısında çay börek kek yaptığında niye eşitlik hak hukuk yok da vatandaşlık hakkında eşitlik var anlamıyorumÇoban 2 ben 5 İlber Celal abiler 10 puan sayılsa yanlış mı olur yani!..Emek verenin hakkını vereceksin kardeşim diyeceğim ama az bilen hiyerarşi salaklarının çıkarsal açgözlülüklerinden dolayı işlerine gelmez tabi ki.Neyse ateist değilim ama dine ve inanca yolladığı göndermeleri de yerinde buldum.İlla benimsememe gerek yok bir ACABA yı yaratması bile yeterli.Bu anlamda toplumsal tabuları sorgulama ve yeniden gözden geçirme namına faydalı bulduğum bir kitap oldu.Ha köydeki bir halta yaramayan,asalak zar tutan okey yalayan abiler bunu okur mu orası muallak..Celal abimizin hedefi daha çok zaten cahilin okuyarak değişmesi olsa bile yine de hedef kitlesine ulaşamasa da 1 BEYİN 1 BEYİNDİR diyelim tavsiye edelim..
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı EtkiliyorCelal Şengör · Masa Yayınları · 20232,082 okunma
Reklam
Macide tekrar düşündü: “Bir izzetinefis faciası? Erkekler bazen ne kadar basit oluyorlar… Zannediyorlar ki, bir erkeğe karşı hiddet, hatta nefret duymaya başlayan bir kadın, hemen başka erkekler bulup boyunlarına sarılmak ister… Bu herif herhalde bu usülün para edeceğini sanıyor. Kendisiyle beş cümle bile konuşmadığı bir insana musallat olup onunla alakadar olduğunu gösterecek lakırdılar söylüyor… Acaba bütün erkekler bizi bu kadar aptal mı zannederler? Ömer başkasıyla eğleniyor, ben de ona içerledim diye beni apteshane aralığına sıkıştırıveriyor ve kim bilir kafasından neler geçiriyor.”
Galiba ben de artık sevmeye başladım çocukluğu... Çok eğlenceli, çok maceralı, çok merak dolu, çok şaşkın ve çok güzel. Bir gün mutlaka büyüyeceğim ama karar verdim, çocukluğumu da yanımda götüreceğim. Bundan sonra ben nereye, çocukluk oraya.
Sayfa 160Kitabı okudu
''Evet,gerçekten bir bitim ben;çünkü ilkin,şu anda bir bit olduğumu düşündüğüm için bitim;ikincisi,bir ay boyunca,bu işin kendi zevk ve keyfim uğruna bir şeyler sağlamak için değil,sözde,soylu ve güzel bir amaca erişmek için yaptığıma,o yüce varlığı tanık gösterdiğim onu rahatsız ettiği için bir bitim.Üçüncüsü;işi yaparken eşitlik ilkelerine ve aritmetik ölçülere olanaklar ölçüsünde uymayı benimsemiştim;bitler içinde en yararsızını ,en bit olanını seçmiştim,onu öldürüp,ilk adımımı atmak için bana gerekli olan kadarını alacaktım,ne bir fazla ne bir eksik... ... Ben kesinlikle bir bitim.Ben belki de öldürülen bitten daha iğrenç bir bitim.Çünkü cinayeti işledikten sonra kendime böyle söyleyeceğimi sezinliyordum. Acaba dünyada bundan daha dehşet verici bir şey var mıdır?Ne alçaklık!Ne bayağılık!''
Sayfa 343Kitabı okudu
Ben şu sıra kitap okuma, dışarı çıkma ve birileriyle konuşma imkanından yoksunum, yapayalnızım yirmi dört saat, onun için yirmi dört saati altmış dakikayla değil altı yüz dakikayla çarpmalısın. Yine de çok uzağında kalırsın gerçeğin.
Sayfa 29 - E yayınları, 2021
Reklam
Evet, hastayım. Ancak siz de biliyorsunuz ki onlarca, hatta yüzlerce deli özgürce dışarıda dolaşıyor, çünkü cehaletiniz yüzünden onları sağlıklı olanlardan ayırt edemiyorsunuz. Neden ben ve bu zavallı insanlar,dışarıda dolaşanlar yerine burada günah keçisi gibi oturmak zorunda? Siz, sanık memuru, idare amiri ve bütün hastane güruhunuz; ahlaki bakımdan hepimizden ölçülemeyecek derecede aşağı konumdasınız. Neden burada oturan siz değilsiniz de biziz? Mantık bunun neresinde?
174 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Güven tek kullanımlıktır
"Güven tek kullanımlıktır." Kitaptan en çok sevdiğim sözü alıntılayarak başlamak istedim. Çevreyi sorgularken bir anda kendi gerçekliğimi fark edip, sorguladığım bir okuma oldu. "Herkesle arası iyi olan biri, herkesle arası kötü olan birinden daha tehlikelidir." Çıkarın aslında ne kadar aleni olduğu bir durum değil mi? Ancak
Depresyonel Düşünceler
Depresyonel DüşüncelerAli Küçüközer · İkinci Adam Yayınları · 202190 okunma
Yaşadığım çevrenin kofluğunu biliyorum. Ama rahatım yerinde oldukça “evet efendim”ciliği bırakmam, sureti haktan görerek bunları savunurum. Sırası gelince herkesten önce sırt çevirecek de ben olacağım.
Sayfa 285 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Ama ne yazık ki dostum, bana söylediğinizin bende nasıl dönüştüğünü hiçbir zaman anlayamayacaksınız, ne de ben size iletebileceğim bunu.
Reklam
Artık siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, bana nankörlük etmeyin! (Bakara 152.)
Her şey, herkes yaşayıp mutlu olmalı. Benim tek istediğim mutlu olmak. Ne olduğum hiç önemli değil: Bütün ötekiler gibi bir hayvan, mezarında ot biten biri… ya da içinde Tanrı’dan bir parçacık barındıran bir çerçeve… hiç önemli değil, yine de en iyi biçimde yaşamak gerek. Peki mutlu olmak için nasıl yaşamak gerek ve ben niçin daha önce mutlu değildim?
Sayfa 130
488 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Arachnoid Mater, serinin ilk kitabı olan Pia Mater'a kıyasla çok daha fazla bilimsel bilgi barındırıyordu. Tabii, bunun ikinci kitapta ortaya çıkan Neon isimli bir bilim tarikatının tabiri caizse herkesin hayatının içinden geçmesiyle çok alakası var. Ben bilimsel makaleler ve bilgiler okumayı çok seviyorum ama benim kadar sevmeyenler ikinci kitabı okurken bu bilimsel bilgi yoğunluğundan sıkılabilirler. Yine de kitabının türünün nöro-roman olduğu da unutulmamalı nihayetinde. Bu kitapta kurgu yönünün biraz eksik kaldığını ve karakterlerden uzaklaşıldığını hissettiğim yerler oldu, sonlara doğru bu durum toparlandı gerçi ama bir yirmi otuz sayfayı "Hadi, sadede mi gelsek artık?" diye okumadım dersem de yalan olur. Şahsen bu kitapla bilimin geldiği ve gelebileceği nokta konusunda dehşete düştüm. Güç, bilgili ama bilge olmaktan uzak kişilerin eline verildiğinde çok büyük bir kitle imha silahına dönüşebiliyor. Bu zaten hepimizin bildiği bir şey ama bu kadar değişik ve iddialı bir zihni sanırım ilk defa bu kitapta gördüm, kimden bahsettiğimi okuyanlar hemen anladı bile bence. Okumayanlar da azıcık merak etsinler. Pia Mater'de okurken çok etkilenerek altını çizdiğim cümleler vardı, Arachnoid'te altını çizdiğim çok fazla yer olmadı çünkü ikinci kitap ilk kitap kadar duygusal yoğunluk içermiyordu bence. Bunun eksikliğini biraz hissettim ama bölüm başında yer alan sözlere ilk kitapta bayıldığım gibi bu kitapta da aşırı bayıldım, o kısımlarda yer alan sözlerle ilgili düşüncelerimi not etmek hobim oldu.
Arachnoid Mater
Arachnoid MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20207,7bin okunma
Kitaplar Üzerine
Geçen hafta
Vefa Karagöktaş
Vefa Karagöktaş
sayesinde benim için bir nimet olan kitaplar üzerine düşündüm, bir şeyler yazdım. Hoşuma giden bir parçayı burada paylaşmadan da edemedim. Kitaplarıyla arkadaş olanlar ne dediğimi iyi anlar. Lise yıllarında hiçbir şekilde müşterek zevklere sahip olmadığım sınıflarda eğitim gördüm, kimseyle arkadaşlık kur(a)madım. O dönemlerde kitaplara sığındım ve o kitaplar benim arkadaşlarım oldu. Tom Sawyer ile maceralar yaşadım, Hüseyin Hüsnü Şen ve ailesiyle hemhâl oldum; bir olaya bir ailenin üç ferdi nasıl farklı bakıyor onu öğrendim, yaylalarda Yürekdede ile yürüdüm, Macbeth'ten hırsın insanı nelere sürükleyeceğini öğrendim, Beyaz Diş için hüzünlendim, Martı Livingston ile göklerde uçtum, Atticus ile bülbülü korudum, Ahmet Celal ile Milli Mücadele yıllarına gittim, Hercule Poirot ile suçlar çözdüm, Elizabeth ile kırlarda kitap okudum, Felatun Bey sinirlerimi zıplattı; Rakım Efendi beni sakinleştirdi... Kısacası ben kitapların dünyasında gezindim durdum tam dört yıl boyunca. Onlar bana yoldaş oldu, sıra arkadaşım oldu... Kitapları seviniz, kitapları seven insanları seviniz ki günleriniz okumakla geçsin; teknoloji çağının tahribatları kitapla ve hayırlı ilim öğrenmekle geçer, teknolojiyle değil. İlk vahiy, Alak Suresi… “Oku!” ile başlamıyor mu? Biz Müslümanlar okumayıp ibadet etmeyip de ne yapacağız?
Annelerimizle babalarımızın söylediklerini pek umursamıyoruz. Zaten kesinkes bir şey söylemiyorlar. Kendilerinin de bir zamanlar genç olduğunu unuttular mı nedir? Galiba öyle, ben de anlayamıyorum, şaka yapsak ciddiye alıyorlar, bir şeyi ciddiye aldık mı da alaya alıyorlar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.