İbrahim Bin Ethem'in hikayesine benziyor.
"Bir zamanlar Bağdat'ta kendi halinde yaşayan bir adam varmış. Sağlığı yerinde, varsıl, mutlu bir evlilik süren bir adam. Tek dileği bir evladının olmasıymış. Ama bir türlü çocuğu olmuyormuş. Doktorlara gitmiş, büyücülere taşınmış, adaklar adamış, yok, zavallı adamcağızın hanımı bir türlü hamile kalamıyormuş. Tam umudunu kestiği sırada gezgin
Sayfa 409Kitabı okudu
Ben de, hiçbir zaman, hiç kimseyle
Burada olasıdır Elbet tartışmamız bizim, ama ben susuyorum: İkiyüz yıl boyunca tartışmak istemiyorum
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
Severmişim Meğer Yıl 62 mart 28 Pırağ-Berlin tireninde pencerenin yanındayım Akşam oluyor Dumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş gibi inişini severmişim meğer Akşamın inişini yorgun kuşun inişine benzetmeyi sevmedim Toprağı severmişim meğer Toprağı sevdim diyebilir mi onu bir kez olsun sürmeyen Ben sürmedim Pılatonik biricik sevdam
Oysa… çıkarlarını düşünmeyenler unutulacaklardır. Her olayda bir kenara çekilenler gerçekten de bir kenarda kalacaklardır. Yaptıkları işlerin gizli kalmasını isteyenler, bunda başarıya ulaşacaklardır. Kimse, onların varlığıyla tedirgin olmayacaktır. Bir gün öldükleri zaman, arkalarında küçük bir iz, bir anı, bir göz yaşı, bir eser bırakmadan yok
Sayfa 201Kitabı okudu
Hayattan Yok Çıkarım
Oysa… çıkarlarını düşünmeyenler unutulacaklardır. Her olayda bir kenara çekilenler gerçekten de bir kenarda kalacaklardır. Yaptıkları işlerin gizli kalmasını isteyenler, bunda başarıya ulaşacaklardır. Kimse, onların varlığıyla tedirgin olmayacaktır. Bir gün öldükleri zaman, arkalarında küçük bir iz, bir anı, bir gözyaşı, bir eser bırakmadan yok
Sayfa 201 - 202, 203 ,, İletişimKitabı okudu
Kesin sandığım inançlar, sabah kahvaltısında kuşku yer. Öyle günler olur ki Montevideo’da ya da başka her­ hangi bir yerde kendimi yabancı hissederim. Böyle zamanlarda (güneşsiz günler, aysız geceler), hiçbir yer be­nim yerim değildir ve hiç kimse, hiçbir şey bana bildik gelmez. Sözcükler, değindikleri şeylere benzemez olmuş gibidirler, hatta kendi seslerinin karşılığı bile değildirler sanki. O zaman ben de bulunduğum yerde değilimdir. Gövdemi bırakır, belirli bir hedef gütmeden uzaklara giderim; kimseyle, hatta kendi kendimle bile birlikte olmayı istemem; ne adım vardır artık ne de ad taşıma iste­ğim; böyle zamanlarda ne ben bana seslenmek isterim ne de başkalarının bana seslenmesini.
Reklam
O zamanlar on sekiz yaşlarında olan Mustafa Kemal'in nasıl bir izlenim uyandırdığını,en iyi şekilde bir okul arkadaşının ağzından öğreniyoruz: "Her zaman bir kenarda kalırdı" diye anlatıyor bu arkadaşı, "Kendi içine kapalı, sessiz durur ve kimseyle yakın arkadaşlık kurmazdı. Fakat bu haline rağmen asla nobran ya da aksi biri değildi, tersine güleryüzlüydü, yapmacıktan uzak bir sıcakkanlılığı vardı, işin en ilginç yanı da şuydu: Kendisi hiç ortaya çıkmadığı halde, bizi hep o yönetir, fakat bunu sezdirmezdi. Çok okurdu; okuduğu bir kitap üzerinde düşünmesi ise, üç katı daha fazla zamanını alırdı. Bir keresinde ona "Bizimle oynamıyorsun, her zaman uzakta duruyorsun, ne düşündüğünü de hiçbir zaman söylemiyorsun, nedir amacın senin?" diye sorduk. "Ben öyle sizler gibi olmak istemiyorum, ben bir şey olmak istiyorum cevabını vererek yürüyüp gitti."
Sayfa 33 - Örgün Yayınevi, 1. Baskı: Ocak 2009
Kesin sandığım inançlar, sabah kahvaltısında kuşku yer. Öyle günler olur ki Montevideo’da ya da başka herhangi bir yerde kendimi yabancı hissederim. Böyle zamanlarda hiçbir yer benim yerim değildir, ve hiç kimse, hiçbir şey bana bildik gelmez. Sözcükler, değindikleri şeylere benzemez olmuş gibidirler, hatta kendi seslerinin karşılığı bile değildirler sanki. O zaman ben de bulunduğum yerde değilimdir. Gövdemi bırakır, belirli bir hedef gütmeden uzaklara giderim; kimseyle, hatta kendi kendimle bile birlikte olmayı istemem; ne adım vardır artık ne de ad taşıma isteğim; böyle zamanlarda ne ben bana seslenmek isterim ne de başkalarının bana seslenmesini.
Sayfa 181 - Can Yayınları — Baş Dönmeli Günler
Peşinden koşmadıkça hayal kurmanın manası yoktur. Ben bu hayallerin hepsini hayatımda dolduramadığım boşlukları doldurmak için kuruyor, böylelikle kendimi tatmin ediyordum. Oysa gerek yoktu buna; yok yoktu işte, var olan ile yetinmeli ve kanaat etmeyi bilmeliydim. Bugün de geçmişle ilgili düşüncelerim o günlere aittir. Geçmiş değiştirilemezdir,
135 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.