Serinin 2.kitabını da pek sevdiğim söylenemez. Bir türlü ısınamadım bu hikayeye nedense… Jesse’nin gereksiz kıskançlığı, aşırı katılığı ve önceki kitapta olduğu gibi kendinde her şeyi yapabilme hakkı görüp Ava’nın her şeyine burnunu sokması beni delirtiyor. Ava’ya istediğini yaptırana kadar, Ava’dan istediğini öğrenene kadar yaptığı baskının sınırı yokken Ava ondan doğru düzgün hiçbir şey öğrenemiyor. Bu gizemli adam halleri falan değil ya resmen psikolojik baskı yahu… Ava’yı uçan erkek sinekten kıskanıyor ama Ava bir şey söyleyince o benim arkadaşım oluyor. Ava hiçbir sorusunun cevabını alamasa da Jesse’nin her istediği oluyor nedense… Bu arada ilk kitapta gizem yumağı olan adam hala aynı, sadece yaşını öğrenebildik haberiniz olsun. Gerçi sonlara doğru öyle bir şey yumurtladıki cidden bu adam adi bir pisliği teki, dinlediğimde kulaklarıma inanamadım! Yaptıklarını da bağımlılığına bağladı ya pes dedirtti bana… Bu kadarını Jesse'den bile beklemezdim. Karakterin çoktan üstünü çizdim desem yeridir. Ava desem ayrı aptal, ayy şiştim yorumu yazarken… Jesse kitabın sonunda yaptıklarıyla da gönlümü kazanamadı. Malum ben bir Ava değilim yani! Kitaptaki diğer karakterleri de sevemedim. İlk kitapta Ava’nın yakın arkadaşı Kate’i sever gibi olmuştum ama bu kitapta bi baktım o da iyice Sam’le kafayı bozup iyice raydan çıkmış :( Son kitabı okur muyum emin değilim. Okursam da sırf seriyi tamamlamak için okurum heralde… Bu arada kulüp sahnelerinde oldukça ağır yerler vardı bence, bilginize ;) Herkese iyi okumalar :)