_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Ben (İmama Gazali) de cevaben derim ki, günahlar zehirli bal gibidirler. Bir kimse, bir balda öldürücü zehir bulunduğuna inansa, o bala karşı iştihası (iştahı) kesilir ve ondan nefret edip iğrenir. Hatta bir anlık zaaf ve gaflet sebebiyle ondan biraz yese, hemen korku ve paniğe kapılır ve doktora koşup ilaç kullanır. O bu telâş ve pişmanlığı duyarken, balın tatlı ve lezzetli olduğunu aklına bile getirmez. Böyle bir balı yiyip işkenceli bir şekilde ölmektense, sirke yemeyi ve hatta aç kalmayı bin kere tercih eder. Günahlara karşı müminin duyarlılığı da bunun gibidir. Çünkü inanmış bir kimseye göre, günahlar da zehir gibi öldürücüdürler. Günahları lezzetli ve çekici bulmak ve onlara iştiha duymak, onların zehirli olduklarına inanmamaktan ileri gelir. Ancak buradaki inanmamak her zaman küfür ve inkâr anlamında değildir. O bazen de ALLAH Teâlâ'nın affını düşünmekten ileri gelir.
Reklam
1808 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
Evet.... Sonunda bu güzel ve uzun maceranın da sonuna geldik :) Uzun olmasından korktuğum bir eserdi ve aralarda bazen sıkılsam da olay örgüsü, kahramanların sonu merakta bıraktığı için sonunda bitti. Hikayede bir sürü karakter ve her karakterin farklı farklı isimleri olmasına rağmen anlatılanlardan hangi karakterin konu olduğu anlaşılabiliyordu. Kitabın başında olayı ve karakterleri iyi bir şekilde çözümlersek devamında anlamak çok da zor olmuyor. Her karakterin duygusu, psikolojik çözümlemeleri o kadar başarılıydı ki sanki hepsini ayrı ayrı ben yaşadım. Okumak isteyip de kalınlığından korkan okurlar :) Bir an önce başlarsanız pişman olmazsınız derim başlayınca nasıl olsa bir şekilde kitap sizi içinde tutuyor. Endişeye gerek yok :D
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201920,7bin okunma
430 syf.
10/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
"Buraya hangi yıldızlardan birlikte düştük?"
Sadece iki gün süren bir yolculuktu. Kafam karmakarışık ama netliğe ulaşmak için umarsız aynı zamanda. Okuduklarımın kurgu olması muhtemel değil çünkü az önce veda ettim ona, trene bindikten sonra el salladım hatta. Onu daha çok merak ediyorum şimdi. Hayatından ziyade düşüncelerini merak ediyorum. Düşüncelerinin sebebini, nasıl oluştuklarını, neden oluştuklarını. Fritz demek istiyorum ona, umarım rahatsız olmaz. Ben şimdi ne okudum hala emin değilim. Hatta sayfaları atlayarak mı okudum diye şüphedeyim. Her şey bir anlıktı sanki. Çok güzeldi. Korkutucuydu bazen. Kendimden korkmama sebep oldu. Çünkü hepimiz o trene atlayıp Zerdüşt'le tanışmaya gidemiyoruz. Kendimize koyduğumuz engeller var. Siz o engelleri aşıp bu kitapla tanışın derim. Keyifle okumalar...
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,3bin okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Bay C'nin Yalnızlığı ve travmaları
Bu kitapta beni en çok etkileyen şey karakterimiz Bay C'nin iç konuşmaları oldu, karakterin yalnızlığı ile bu şekilde empati yapıyoruz. Aslında karakterimiz Bay C'nin arkadaşları var ve gerçekte yalnız değil, kız arkadaşları da oluyor fakat bir türlü mutlu olamıyor. Hayat onun için anlamsız ve amaçsız, tek amacı hayatının aşkını bulmak,
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,2bin okunma
Ben sık sık böyle,” vay canına! “ da derim. Bu biraz ağzımın bozuk oluşundan, biraz da , bazen yaşımdan küçük biri gibi davrandığımdan.
Reklam
277 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
KIRMIZI ÇAN YAZAR: ŞAFAK GÜÇLÜ-BERNA OLGAÇ YAYINEVİ: MÜHÜR KİTAPLIĞI SAYFA SAYISI: 277 PUANIM : 10/10 Merhabalar... Bugün #kırmızıçan ile geldim. Ben hep kendi yaşadıklarımız bize örnek olsun ileride çocuklarımıza veya hayatımızdaki insanlara onları değil de daha iyilerini yaşatalım derim. Ama bazen öyle olmuyor. Bazı kişilerde kendi çocuklukları travma olarak kalıyor ve daha kötü sonuçlar çıkıyor ortaya. İşte bu kitapta D atam olarak buna şahit oluyoruz. Resmen film izler gibi okudum elimden bırakamadım Gelelim konusuna ; Şişman adam diye bildiğimiz baş karakterimiz her ne kadar kibar, anlayışlı birisin gibi görünsede dış görünüşünden dolayı hep dışlanmıştır. Bir gün bir gece kulübünde Yeşim ile karşılaşır ve bişeyler hisseder ama Yeşim birazcık ağır bir şekilde reddeder. Yeşim'ın bu hareketi şişman adamın içinde ki canavarca dürtüyü harekete geçirir ve bir gece yine kulüp çıkışı Yeşim'i kaçırır. Haftalarca akıla gelmeyecek işkenceler yapar ve en sonunda Yeşim buna dayanamaz ve ölümü seçer ve şişman adam Yeşim'in yüzünü yüzerek bir kavanoza saklar. Eveet evet bildiğiniz canlı canlı yapıyor bunu ölürken bunun acısını çeksin diye Peki şişman adam duracak mı? Başka kurbanlar olacak mı? Şişman adam yakalanacak mı? Tüm soruların cevabı için bu güzel mi güzel kitabı zaman kaybetmeden okumalısınız
Kırmızı Çan
Kırmızı ÇanŞafak Güçlü · Mühür Kitaplığı · 202316 okunma
HIV testi sonucu bekleyen hastalarla çalıştın mı hiç? Çalışmadın mı? Bak Ernest, o bekleme dönemi bir fırsat kapısıdır. Gerçek bir iş çıkarmak için yararlanabilirsin bundan. Birkaç gün için hastalar, kendi ölümleriyle yüz yüze gelirler, muhtemelen hayatlarında ilk defa. Önceliklerini inceleyip yeniden sıralamalarına, hayatlarını ve davranışlarını kendileri için gerçekten önemli olan şeyler üzerine kurmalarına yardımcı olabilirsin. Ben buna bazen "varoluşsal şok terapisi" derim.
292 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
3'ü bir arada inceleme
"Korku hakkındaki hikayeler, dehşet veren hikayeler okumak sağlıksız bir zevktir," diyor Stephen King. Sizlerin böyle sağlıksız zevkleri var mı? Benim var. İlk okuduğum kitap bir korku romanıydı
O
O
ve umarım son okuduğum kitapta bir korku kitabı olur. Güzel bir temenni gibi görünmeyebilir siz korku sevmeyenler için ama bir korku
Anadolu Korku Öyküleri 3
Anadolu Korku Öyküleri 3Kolektif · Bilgi Yayınevi · 201784 okunma
Ben sık sık böyle “vay canına!” Da derim.Bu, biraz ağzımın bozuk oluşundan,biraz da bazen yaşımdan küçük biri gibi davrandığımdan.O zaman on altı yaşındaydım, şimdi on yedi oldum ama bazen on üç yaşındaymışım gibi davrandığım da oluyor.Çok gülünç bu,aslında.Çünkü boyum bir seksen dokuz ve saçımda aklar var.
Reklam
Kafamı salladım. Ben kafamı epey sık sallarım. "Vay ca­nına!" dedim. Ben sık sık böyle, "vay canına!" da derim. Bu, biraz ağzımın bozuk oluşundan, biraz da, bazen yaşımdan kü­çük biri gibi davrandığımdan. O zaman on altı yaşındaydım, şimdi on yedi oldum, ama bazen on üç yaşındaymışım gibi davrandığım da oluyor. Çok gülünç bu, aslında. Çünkü boyum bir seksen dokuz ve saçımda aklar var. Gerçekten var. Başımın bir yanında -sağ yanında- milyonlarca ak saç var. Çocuklu­ğumdan beri böyle. Ama yine de ben hâlâ on iki yaşındaymı­şım gibi davranmaktan hoşlanıyorum. Herkes söylüyor bunu, özellikle de babam. Bu biraz doğru sayılır, ama tümüyle de doğ­ru değil. İnsanlar bazen, bir şeyin tümüyle doğru olduğunu sa­nırlar. Ben böyle şeyleri pek sallamam, ama birileri bana yaşı­ma uygun davranmam gerektiğini söylediğinde canım sıkılır. Bazen yaşıma göre daha olgun davrandığım da olur -ciddi söy­lüyorum- ama buna kimse dikkat etmez. İnsanlar hiçbir şeye dikkat etmiyorlar zaten.
Sayfa 14 - HoldenKitabı okudu
415 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Arkadaşımın tavsiyesiyle okuduğum bu kitap, enlerimin arasına girdi. Kitaptan aşırı etkilendim. İlk defa Yalom'un kalemiyle tanıştım ve çok sevdim. Keşke yazarla oturup muhabbet edebilme şansım olsa bile dedim. Düşünce ağırlıklı kitaplar okumayı pek sevmem ama Nietzsche Ağladığında gerçekten beni çok etkiledi. Kitap Nietzsche'nin arkadaşı Lou Salome'nin Dr. Breuer'den arkadaşına yardım istediği bir mektupla başlıyor ve sonrasında süregelen olayları okuyoruz. Ben kitapta daha çok Nietzsche'nin anlatacağını düşünmüştüm ama öyle olmadı. Bu kitapta hiçbir şey tahmin ettiğim gibi olmadı ve olaylar tahmin ettiğim gibi çıkmadıkça ben şaşırdım, şaşkınlık sonrasında ise hemen bir hayranlık hissi uyandı. Kitabı okurken kimi zaman Nietzsche'ye kimi zamanda Breuer'e sinirlendim, hatta bazen kendi içimde onlarla bile konuştum. Gerçekten ruhumu besleyen kitaplardan biri oldu. Siz de mutlaka okuyun derim. Keyifli okumalarr
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,3bin okunma
222 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Normalde hiç okumadığım türde bir kitap ve neden alıp okudum neden böyle bir tercih yaptığıma dair en ufak bir fikrim yok. Sadece D&R'da indirimdeyken kuzenim aldı ve onun peşine sayfalarını kurcaladım ve taraflı yazılmış biyografi tarzı bir kitaptan çok belgesel tarzı anlatımı olması ilgimi çektiği için aldım. Bu yorumu burada
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç FidanNihat Behram · Everest Yayınları · 201911,8bin okunma
139 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Öncelikle belirtmek istediğim bir husus var. Dünya'da şu ana kadar 109 milyar insanın yaşamış olduğu iddia ediliyor. Nasıl ki herkesin gülüşü, yüzü ve parmak izi farklıysa, düşüncelerinin de farklı olması, öyle absürt bir husus değildir. Şahsımca asıl absürt olan, bunu kabul edemiyor olmaktır. Asıl absürt olan inançlardan ziyade insanların
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811bin okunma
65 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.