Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Serin bir rüyanın hatrınadır çektiğim dünya ağrısı bir hayalden geldim ben, bir hayal verdim sana, mavi-yeşil bir hatıra: işte dünya ruhum! ovada sert es, yamaçta sus, ırmakta ağla, işte dünya kapısı, işte dünya kederi ister dağının gölgesinde dur,ister incirin neşesine vur ağrı kendini ve tamamla.
Sayfa 13 - Metis YayıncılıkKitabı okudu
bu kız bende hayatımın sonuna kadar bitirmeye imkân olmayan muazzam bir kitap tesiri yaptı. Ve ben o hale geldim ki, bütün kitaplarımı bu anlaşılmaz ve sihirli kitaptan bir satır okumak için feda edebilirdim.
Reklam
Ben de bu dünyaya geldim geleli Ölmezsem, öldürmezsem Kim benim farkıma varır?
"Bir insanım ben, bütün canlılar gibi yazgılıyım ölmeye. Ama kutsal olan bana kendisini açıyor. Elimi uzatsam ebediyet şuracıkta. Bir zafer kazanmaya değil, bir sefer eylemeye geldim. İnsanım, bir bilincim var. Mağlubum ama galibim ben."
Beşinciyi geçip altıncıya geldim. Onun adı da Nurinnisa. Ah güzelim Ah esmerim Ah Canımın içi Nurinnisa. Yedincisi, Aliye, kibar bir kadın. Ama ben pek varamadım tadına. Bütün kibar kadınlar gibi Küpe fiyatına, kürk fiyatına.
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
Reklam
"O kadar önemli olduğunu düşünmüyorum. Bir tez hazırlamam gerekiyordu, ben de yazdım işte.” Konuyu değiştirmek istedim. "Sahi nereden arıyorsun? Chicago'dan mı?" "Ne Chicago'su ayol, Şişli'deyim Şişli'de!" İşte şimdi şaşırmıştım. "İstanbul'a mı geldiniz? Ne zaman?" "Önce düzelteyim tatlım, İstanbul'a gelmedik, geldim. Yani tek başıma..."
herkes bu meydana bir zafer için gelir; ben ise sâde sana yenilmek için geldim.
Bir akşam, yemekten sonra, Bolu’ya girmiş olan Ethem’den bir telgraf aldık. Mustafa Kemal Paşa’dan, kendisinin idama mahkûm ettiği kimselerin listesine imzasını koymasını istiyordu. Ne yazık ki, listede Binbaşı Hüsrev’le Osman beyleri kurtaran Sefer ve arkadaşlarının isimleri de vardı. Ankara onları affettiğini bildirmiş olduğu için, bizler
'Ben dünyaya bir kez geldim ve bir daha gelmeyeceğim. Ben kendim için yaşamak istiyorum, yoksa hiç yaşamayayım, daha iyi…'
Reklam
Yakışıklı diye linçten kurtulan Kuvayı Milliyeci
Binbaşı Hüsrev, yanındaki yirmi atlıyla Gerede’ye gitmişti. Köprünün başında, öbür taraftan bir alay insanın kendisine bayrak ve el salladığını görmüştü. Bunu barış ve dostluk belirtisi telâkki ederek köprüden geçmişti. Geçer geçmez, halk onu attan indirerek taşlamaya ve dövmeye başlamış. Garip olarak canını kurtaran şey, sırf çok yakışıklı bir adam olmasıydı. Kalabalık arasından ihtiyar bir kişi Binbaşı Hüsrev’in üstüne kapanarak: — Bu kadar cesur ve güzel adamı nasıl öldürebilirsiniz? Ben ömrümün sonuna geldim, Allah ve Peygamber aşkına öldürmeyin, diye feryat etmiş. Garip olarak bir an için kalabalık durmuş, Binbaşı Hüsrev ile Osman Bey’in boyunlarına ve ellerine zincirler takılarak, bir taraftan taşlanarak, bir taraftan da yüzlerine tükürülerek hapishaneye götürülmüşlerdi. O günlerde kasaba hapishaneleri demir parmaklıklı bir kapı arkasında ufak bir yerdi. Halk demir parmaklığın arkasından, ellerindeki kamaları sallayarak kapıyı taşlamış ve onları tehdit etmişlerdi. Hilâfetçilerin arasında, Sefer adını taşıyan bir Çerkes şef sayesinde canlarını kurtarmışlardı. Bu adam, her nasılsa Millî Mücadele’nin kazanması ihtimalini dikkate alarak onları kurtarmıştı. Biz onların İstanbul’a götürülerek idam edilecekleri haberini alınca, aramıza bomba düşmüş gibi şaşkına döndük.
-Kıskançlık hep laf... Ben kıskancım. Fakat karımı yıllardır düşman içinde bıraktım. Buralara geldim. Demek kıskanç değilmişim ... İnsan karısından şüphelenince kıskanır.
Bir hatanın bedeli bu kadar mı ağır olur? Ömrüm bu sorunun cevabını aramakla geçti. Geldim bak şu yaşıma, bir ayağım çukurda, hâlâ bunu soruyorum. Hata mı yaptım ben gerçekten? Bizim zamanımızda günah vardı, şimdi günahların adı hata oldu.
Ben bir kez geldim dünyaya ve yaşamak istiyorum.
Sayfa 342 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.