Uygulamada epeydir gördüğüm bir durum var: "Burası kitap uygulaması böyle şeyler paylaşamazsınız." şeklindeki parmak sallamalar. Neden herkes her konuda çok bilgili, yetkili, erdemli, söz söyleme sahibi hissediyor kendini? Sürekli insanlara ne yapıp ne yapmamalarını söyleyecek, onlara sınır çizecek gücü size veren ne ki?
Fotoğraf
Eser, bir semboller şaheseridir. Bu nedenle evet, bir görünen tarafı ve anlatımı vardır ama bir de semboller üzerine kurulmuş bir iç anlatımı vardır. Bu yazım şekli Aytmatov’un dehasını ve ustalığını gösterir.
Nitekim diktatörlüklerde, baskıcı sistemlerde insanlar fikirlerini açıkça dile getiremedikleri için hep semboller kullanırlar. Bu bazen
Kendime Not: 29 Mayıs 2023
Hastahaneden taburcu oldum.
Hastahanede kaldığım süre boyunca düşünmeye bolca vaktim oldu. Hayata dair olgunlaşma sürecimde bir yol daha kat etmiş oldum. Ben olumlu ve olumsuz yaşadığım her şeye böyle bakıyorum artık..
Olgunlaşma sürecime hayatımda ki kadının beni bırakıp bir süreden sonra bir başkasına tercih
Bu bir incelemeden çok dertleşmedir. Allah bütün hastalara acil şifalar versin...
Bu kitabı ilk (23 Kasım) okumaya başladığımda , hayatımda her şey mükemmel gidiyordu. Fakat finalini soğuk bir hastane koridorunda doktoru beklerken yapacağım hiç aklıma gelmezdi. Babamın geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaklaşık 5 gündür hastanede yatıp
Seninle başlamadı
Eğer bu kitabı okumaya başlarsanız eminimki içinde kendinizden bir parçayı muhakkak bulursunuz. Yazarın mesleki tecrübesinden mi kaynaklı yoksa çok sağlam bir araştırma sonucu yazılmış bir kitap olduğundan mı bilemiyorum ama ben inanıyorum ki okuyan her kişinin "bunu benim için yazmış olmalı" dediği en az bir bölüm
YouTube kitap kanalımda okumadan önce ölünmesi gereken Yabancı kitabını yorumladım: ytbe.one/jtUaG022XWM
Bitmeyen toksik aşklar, tecavüz güzellemeleri, mutasyon geçirmiş bir erkeğin adeta bir (erkek)²’ye dönüşmesi... İşte bunların hepsi Yabancı kitabı arkadaşlar.
İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu incelemenin altına
Hadi itiraf edin!
Hepiniz en az bir defa ölmeyi düşünmüşsünüzdür hayatta.
Kim bilir, belki buna kalkışan, kıyısından dönenler de vardır aranızda!
Geçenlerde bir haber gördüm, "Dünyanın en mutlu ülkesinde intiharlar neden artıyor?" Farklı zaman diliminde ise ülkemize dair bir haber gördüm: "İntihar oranlarında artış %50'lere
Belki de hakir gördüğün
O fakir bedende
Engin bir hayat
Zengin bir yürek vardır
Aldanma ey gönlüm sen
Dışı namus, içi kabus
Ne vahim manzaralar gördüm ben…
Okurlar olarak hepimizin zihninde iyi bir kitap nedir sorusunun birden fazla cevabı var.
Bazılarımız hızlı okunan kitapları iyi bir kitap olarak niteliyor: “Aktı gitti resmen, elime aldığım gibi bitirdim!”
Bazılarımız ise tam tersine zor kitapların iyi kitap olduğunu iddia ediyor. Büyük bir çoğunluk çok satanların, yine ezici bir çoğunluk ise
Kendimi öldürmeme acıma duygusu engel olmuştur. Korkunç üzüldüm, kendimi öldürmek istedim. Sonra başkalarına baktım, gördüm ki onlar da benim kadar mutsuzdular. Onlara acıdım, işte acımak çok güzel bir şeydir! Ben bunu bilmiyormuşum.
ayağımda kırmızı rugan ayakkabı
dedemin ineği
babaannemin süt kaymağı
annemin siyah yemenisi
koştum sana işte kiraz ağacı
en tepeye en ince dala çıktım
hep yaptığım gibi
bulutlar yakın
Dostoyevski’nin diğer romanlarında da gördüğüm fakat en fazla bu romanda farkına vardığım bir şey var ki o da nerdeyse her bir karakterdeki alçaklık düşüncesi. Bu kitabı okurken karakterlerin büyük bir kısmında ‘ne kadar da alçağım ne kadar da gülünç bir durumdayım’ gibi cümleleri sık sık gördüm. Böyle yaparken Dostoyevski; Her insanın doğasında olan temel problemlere değinerek bize kendimizi ve insanların özünü düşünmek çabasına ulaştırdığının kanısına vardım. Ne kadar ‘’ahlaklı veya ‘’etik’’ bir yaşam sürmeye çabalasak da o ben merkezciliğimizin içine hapsolduğumuz sınırsız durumlar vardır fakat hangimiz bu yaptığım alçaklık gibi düşüncelere kapılırız ki belki çok azımız belki de hiçbirimiz. Bu durumu kitaptaki şu cümleyle bile özetlemiş oluyor Dostoyevski: ‘Hayatımın her günü göğsüme vurarak kendimi düzeltmeye söz verirdim ve aynı rezillikleri her gün yeniden yapardım.’
Freud’un Dostoyevski için kullandığı bu düşüncenin kitabı okurken ne kadar da doğru olduğunun farkına vardım. ‘’Yaratıcı sanatçı sorunu karşısında psikanalizin, silahlarını ne yazık ki bir yana bırakması gerekiyor.”
Kaç kere okumuş olsam da her okuyuşta ilk defa okumuş olma hazzını bana yaşatan, cümlelerindeki anlamların her okuyuşumda değiştiği bir yazar Dostoyevski.
instagram.com/booksentius/?ig...
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,5bin okunma