Tükenmez kalem ile yapılan bir hatayı silmek için maket bıçağının ucu ile hafifçe kazıyorum, bu bana bazı hataların bedelinin bıcak gibi acıtabileceğini telkin ediyor nedense, sonra İsmet özelin "Hata yapmak fırsatını Ademe veren sendin, bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana, gençtim ve ben neden hata payı yok diyordum hayatımda" mısırları dolanıyor. Aklım hadiseleri birbirine neye binaen bağlıyor ben bile bilemiyorum artık, bilemiyorum gecenin bir vakti ne düşünüyorum, uykum var ama ben neden uyumak yerine kitaplara ve kalemlere susuz kalmışcasına sarılmak istiyorum...