Mevsimlerden keder mi, söyle
Ne giysem yakışmıyor uçurumlardan başka.
Dağıtamıyor hiçbir güneş ruhumdaki sisi
Ve ben hâlâ yarın güzeldir diyorum,
Kalmasa da albenisi...
Derdi olan Yazar “İskender PALA” ve “Karun ve Anarşist”
“İskender Pala” Türkiye’nin son yıllarda yetiştirdiği ender ilim insanlarındandır. Nerdeyse tamamen unuttuğumuz ve kültür dünyamızdaki en önemli kaynaklarımızdan olan “Divan Edebiyatı”na yeniden ruh vermiştir. Kendisi aynı zamanda “Divan Edebiyatı” alanında son yıllarda çığır açmış bir
Üç Bin yıldan daha da önce tabletler halinde yazılmış Dünyanın en eski destanı olduğunu bildiğimiz Gılgamış'ı Cumhuriyet yayınlarından okudum.
Ön Sözünde, Muzaffer Ramazan oğlu, Şöyle diyor: "Almanca, İngilizce ve Fransızca' ya çevrilmiştir. Bu üç dilde çeşitli çevirileri bulunan bu yapıtı, ülkemizin yazın kültürü bakımından yararlı bulduğumdan, ben de Türkçeye çevirdim. Dr. Albert Schott'un da bir çok yerde yanıldığını sezdiğimden çeviri bittikten sonra, Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi profesörlerinden üstat Landsberger'e göstermeye uygun buldum." Bu ifadesinden, ardından devam eden yazısından ve eksik tabletlerin mevcudiyetini de dikkate alarak Destan hakkında doğruluğu hakkında bende tereddütler hasıl oldu.
Kitabın Giriş bölümünde ise Prof. Landsberger çok aydınlatıcı bilgiler sunmuş.
Ben okurken hala bu tereddütler den arınamadım.
Birazda kafa karışıklığına uğradım.
Zira bazı yazılım hata, yanlışlıklarının olabileceği hükmüne vardım
Şimdi ise İş Bankası Yayınlarının baskısından okumayı düşünüyorum. Asıl yorumumu daha sonra belirtmek isterim.
Gılgamış DestanıAnonim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20235.1k okunma
Hayat zor muydu? Hala O'nu affedemediniz mi? Elinizden kayıp giden sevdikleriniz hala gözyaşlarınızda mı? Kimi zamanlar tükenmiş mi hissettiniz kendinizi? Ben tamda bunları yaşadım en derinlerde. Sonra UTANDIM...Neden mi ,ne zaman mı? Şimdi nerede miyim? Hepimizin yaşanmışlıkları benzer gerçek hayatımın aktarımında bir yerde sizde varsınız biliyorum.Orada buluşmak üzere...
Sevgiyle kalın..Salıncak kitabından sonra Utandım KİTABIYLA GÖNÜLLERİNİZE GİRMEK DİLEĞİ İLE
"Ben insanLara iyi eşLik edemem, konuşmak abes geLir bana. Fikir aLışverişinde buLunmak istemiyorum ruh aLışverişi de. Bir kaya parçasıyım. Kaya parçası oLarak kaLmak istiyorum, başından beri böyLeydim. Babama karşı geLdim, okuLa karşı geLdim, yurttaş oLmaya direndim. Beni böyLe yapan her ne idi ise başından beri vardı sanki. Kimsenin o şeyi kurcaLamasından haz etmedim. HâLâ da etmem."
1-
Bir ilaç içsem bari diye düşündüm,
Biraz kolonya sürünsem,
Ferahlasam, pencereyi açsam.
Şöyle bir şey yazdım sonra:
Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre
Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde.
Berbattı,