Biri hz. Ömer'in yanına gelerek dedi ki: Ben hiç namaz kılmıyorum, senin Allah'ın bana ceza vermiyor... Hz. Ömer o adama dedi ki; Ey! Allah'ın kulu Sana Hak Teâla secde etmeyi nasip etmiyor, bundan daha büyük ceza mı olur.
Ka’b b. Mâlik Radıyallahu anhın tebük seferinden geri kalışı
Kâ’b İbni Mâlik -radıyallahu anh- gözlerini kaybettiği zaman onu elinden tutup götürme görevini üstlenen oğlu Abdullah’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile birlikte Tebük Gazvesi’ne katılmadığına dair mâcerasını Kâ`b İbni Mâlik’ten -radıyallahu anh- şöyle anlatırken duydum: Resûlullah’ın
Reklam
Hatemi Zahid Hazretleri, Asım İbn-i Yusuf Hazretlerinin yanına girdiğinde Asım (Kuddise Sirruhu) ona: "Ey Hatem! Namaz kılmayı güzel becerebiliyor musun?" diye sordu. O da: "Evet." dedi. Bunun üzerine Asım (Kuddise sirruhu): "Peki nasil kılıyorsun?" dedi. Buyurdu ki: "Namaz vakti yanaşınca, abdestimi sünnet vechi üzere tazeliyorum sonra, namaz kılacağım yere gelip dikiliyorum ta ki her uzvum yerleşiyor, Kabe'yi iki kaşımın arasında, makam-ı ibrahim'i göğsümün hizasında, Allah-u Teala'yı mekandan münezzeh (pak ve uzak) olduğu halde başımda hazır, kalbimdeki her şeyi bilir olduğu halde görüyorum. Sanki ayağım sırat köprüsünün üzerinde cennet sağımda, cehennem solumda, ölüm meleğini de arkamda hissediyorum ve kılacağım namazın, son namazım olduğunu zannediyorum sonra, ihsan ile (Mevla'yı görür gibi) iftitah (başlama) tekbirini alıyorum, düşüne düşüne okuyorum, tevazu ile rukua eğiliyorum, tazarru' ile (Allah'a yalvararak) secdeye kapanıyorum. Sonra tamamıyla oturuyor, ümitle teşehhütte bulunuyor, (tahiyyat okuyor) sünnet üzere selam veriyorum. Sonra da o namazı ihlasa teslim ediyor, korkuyla ümit arasında kalkıyorum ve bu hal üzere sabra devam ediyorum." Bunu duyan Asım (Kuddise Sirruhu) Hazretleri: "Ey Hatem! senin namazın böyle mi? " dedi. O da: "Evet, otuz senedir böyle kılıyorum." deyince, Asım (Kuddise Sirruhu) Hazretleri ağlayarak: "Ben daha bu zamana kadar hiç böyle bir namaz kılamadım." dedi.
"Güzel sesli bir imam var, genç, irgatların arasında, irgatlar namaz kılsın kılmasın, her sabah, öğlen, akşam, yatsı çıkıyor kayanın tepesine, ezan okuyor," dedi Müslüm Ağa gülümseyerek. "İlk günler hiç namaz kılan yoktu, sonra irgatların hepsi ona bakarak namaz kılmaya başladılar. Şimdi ben de kılıyorum. İstersen birlikte
Sayfa 417
-Ben, yaşadığım müddetçe geceleri hep namaz kılacağım, dedi. Diğeri: -Ömrüm boyunca oruç tutacağım, asla oruçsuz günüm olmayacak, dedi. Üçüncüsü de: -Kadınlardan uzak kalacağım ve hiç evlenmeyeceğim, dedi. Peygamber bunların yanına geldi ve onlara: "Şöyle şöyle diyenler siz misiniz? Allah'a yemin ederim ki, Allah'tan en çok korkanınız ve ona karşı gelmekten en çok sakınanınız benim. Böyle olduğu halde ben bazen oruç tutuyor, bazen de tutmuyorum. Hem namaz kılıyorum hem de uyuyorum ve kadınlarla evleniyorum. Benim sünnetimden yüz çeviren, benden değildir,"dedi.
Sayfa 145 - Diyanet İşleri Başkanlığı
_Bütün bu aşağılık asalakların tek kaygısı, yüz karası bir dalkavuklukla, kralın desteğini kazanmaktır. _Sizin ilkelerinizin tam karşıtlarıyla yetişmiş insanlar karşısındasınız. Bütün düşündüklerinin saçma ve haksız olduğunu yüzlerine vurursanız elbet dinlemezler sizi. Dikine değil, yanlamasına gideceksiniz. Doğruyu yerinde ve ustalıkla
Reklam
89 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.