acı çekmek ben ile ben ideali, olduğumu düşündüğüm kişiyle olmak istediğim kişi arasındaki mesafenin sonucudur.
Sayfa 121 - Metis Yayınları
Çağımıza ayak uydurmalıyız palavrasına hiç mi hiç inanmıyorum. Eğer yaşadığım çağın en yüce ideali köşeyi dönmekse; eğer yaşadığım çağ toplumsal adaletsizlik üzerine kuruluysa; eğer yaşadığım çağ inandığım her şeyi yadsıyorsa; eğer yaşadığım çağa bayağılık ve çirkinlik egemense, ben böyle bir çağa neden ayak uydurmak zorunda kalayım?
Reklam
Gerçek insanın ideali yoktur. Andan ana yaşar; anda nasıl hissediyorsa öyle yaşar. Ben insanların böyle olmalarını istiyorum; gerçek, sahici, içten, kendi ruhlarına karşı saygılı.
Bursa gençliğinin merkezi sikleti ve Türkiye'nin tanınmış mekteplerinden biri olan Bursa Lisesi, bize ba sene, öğretmenlerinin kuvvetli teşviklerine rağmen ancak bir talebe vermiştir. Koca Bursa'dan gelen ve üç be kişiden ibaret olan bir gruptan bir arkadaş, henüz kampa gelişinin ikinci günü, gözleri dolu dolu olmuş 'Efendim bir annem var, arkamdan ağlıyor, ben gitmek istiyorum!' diyerek kamptan ayrılmıştır. Tahsili ilerlemiş ve olgunlaşmış bir Türk çocuğunun ideali, bu mu olacaktı? Bizim annelerimiz birkaç adet daha mı fazla? Yoksa Vatan müdafaasına olan vazifemiz onunkinden daha mı çok? Omuzlarını pamukla doldurup kasketini burnuna kadar düşürerek caddeleri ütülemek gaye yolu değildir. Ceddi cenkçi bir neslin çocuklarından bu beklenmez.
Sayfa 122Kitabı okudu
Hayat bize çalışmadan eğlenelim diye verilmemiş. Hayır, hayat bir mücadele ve sefer. Kötülükle iyiliğin mücadelesi, haksızlıkla adaletin, baskıyla özgürlüğün, şehvetle sevginin mücadelesi; hayat bizim "ben" imizin aklımızı ve kalbimizi parıl parıl şafağıyla aydınlatan o ideali gerçekleştirmeye doğru ilerlemesidir. GIUsEPPE MAZZINI
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Reklam
"Ben adaletin ta kendisiyim. Kötülük karşısında bunalan zayıfları kurtarıp herkesin ideali olan Dünyanın tanrısı olacağım ben."
Light YagamiKitabı okudu
İslam'ın çağdaş krizini doğrudan ilgilendiren noktalarda, Freud'un din karşısında temkinli davrandığı da kesindir. Dini hem bir yanılsama olarak hem de uygarlığın savunulmasına katılan bir şey olarak görmeye devam eder, çünkü din insanların Ben İdeali'ni desteklemektedir. Freud'un ana tezini hatırlayalım: İnsanlar, bastırma ve yasak aracılığıyla çok sert dürtüsel kısıtlamalar dayatmayı başardıkları ölçüde ancak kültür varolabilir. Yasak, insanları yoksunlaştırır; öyle ki kültür herkesin ortak malıyken, içlerinden her biri potansiyel olarak kültür düşmanı olur. İnsanlar kendi yoksunluklarını ödünleyici şeyleri elbette başka yerde bulurlar, ama Freud'un bakış açısı, burada, modern kültürün daha fazla kısıtlama dayattığıdır; özellikle en yoksullar söz konusu olduğunda ve yasağı dinsel olmaktan çok rasyonel olarak kavramalarını onlardan talep ettiği ölçüde kısıtlamalar artar.
Sayfa 94 - İletişim Yayınları, PdfKitabı okuyor
Eğer yaşadığım çağın en yüce ideali köşeyi dönmekse; eğer yaşadığım çağ toplumsal adaletsizlik üstüne kuruluysa; eğer yaşadığım çağ inandığım her şeyi yadsıyorsa; eğer yaşadığım çağa bayağılık ve çirkinlik egemense, ben böyle bir çağa neden ayak uydurmak zorunda kalayım?
Acı çekmek ben ile ben ideali, olduğumu düşündüğüm kişiyle olmak istediğim kişi arasındaki mesafenin sonucudur.
Sayfa 121 - Joseph SandlerKitabı okudu
Reklam
Michelangelo fenomeni
Michelangelo fenomenini "Yatıyorum Bir Şey Diyor musun?" adlı kitabımdan bir alıntı ile şöyle özetleyebilirim: "İtalyan ressam, heykeltıraş, şair ve mimar Michelangelo, heykel yapma sürecini sanatının mermerin içinde uyur halde gizli kalan figürü açığa çıkarması, salıvermesi olarak tanımlar. Bu tanım, çağdaş çift terapisinde partnerler arasındaki olumlu ve yapıcı etkileşimi ifade eden bir metafor olarak kullanırız. Michelangelo fenomeni, ilişki/evlilik tatmini yüksek olan çiftlerde gözlemlenen, tarafların benlik ideali ve o ideale ulaşma süreçleriyle ilgili bir olgudur. (Benlik algımız, bugün olduğumuz kişiyi nasıl gördüğümüzdür. Benlik idealimiz ise, olmak istediğimiz, olabileceğimiz ve bugün algıladığımız 'ben'den daha donanımlı, daha yetkin, daha olgun, aşkın, yapmak istediklerini yapmış, dolayısıyla daha hoşnut olan kendiliğimizdir.)"
Çağımıza uymak zorundayız palavrasına inanamıyorum. Eğer yaşadığım çağın en yüce ideali köşeyi dönmekse; eğer yaşadığım çağa inandığım bir şeyi yadsıyorsa,; eğer yaşadığım çağa bayağılık ve çirkinlik egemense, ben böyle bir çağa neden ayak uydurmak zorunda kalayım?
Sayfa 250 - YKY
Eğer yaşadığım çağın en yüce ideali köşeyi dönmek ise; eğer yaşadığım çağ toplumsal adaletsizlik üstüne kuruluysa; eğer yaşadığım çağ inandığım her şeyi yadsıyorsa; eğer yaşadığım çağa bayağılık ve çirkinlik egemen ise; ben böyle bir çağa neden ayak uydurmak zorunda kalayım?
Sayfa 250
Resim