Beyaz tülden bir akşam elbisem olsa... Büfemin üzerine bir gümüş semâver alsam: Vitrine eski Bohemya kristalleri koyabilsem. Briç oyunumu ilerletsem, itibarlı cemiyetlere girip çıksam. İlgi gözüyle ardımdan bakacaklar, elimi öpecekler, tanışıklığıma değer verecekler. Gülüyorum. Bu gûya ben miyim? Ben Mihnet tepesinde dizüstü gelip Ciğerdelen'imin gözümün önünde yandığını seyrederken, onun alevinde erimek için canımı verirken bendim.
Sayfa 222Kitabı okudu