Cemil Meriç, Kimim ben? Diye soruyor kendine ve kendisini tanımlıyor. ''Hayatını Türk irfanına arayan münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi'' olarak tanımlıyor. Fikrin öncüsü veyahut lideri değil, kendisini fikrin işçisi olarak telakki ediyor. Tam olarak bu şiarın yansıması olan Cemil Meriç'in en bilinen bu eseri, fikir, düşünce dünyama en çok tesir eden bir başucu kitabı haline gelmiştir benim için.
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821.3k okunma
En derin korkumuz, yetersiz olmamız değildir.
En büyük korkumuz, sonsuz güce sahip olmamızdır.
Kendi karanlığımızdayken kendi ışığımızdan şüpheye düşeriz.
Kendimize sorarız: "Ben kimim ki
Işıl ışıl, coşkulu, sevilen ve harika biri olayim?"
Siz Tanrının bir çocuğusunuz.
Eğer kendinizi kısıtlarsanız, bu dünyanin işine yaramaz.
Eğer etrafinizdakiler güvensiz hissetmesin diye kendinizi küçültürseniz bunun aydinlanmayla hiçbir ilgisi olmaz.
İçimizdeki Tanrı’nın ihtişamını gerçekleştirmek için doğduk.
O, sadece içimizden bazılarına değil, her insanın içinde yer alıyor.
(Nelson Mandela, Güney Afrika Eski Devlet Başkanı, 1994 tarihli Başkanlık Konuşması)
Ölmek nasıl bir ansa yasamak da bir an. Gözlerini kapar ve bütün gereksiz korkuların çözülüp gitmesine izin verirsin. Sonra korkudan muaf olan bu yeni varoluş halinde kendine sorarsın: Ben kimim? Şüpheler olmadan yaşayabilseydim neler yapardım? Haksızlığa uğrama korkusu olmadan yaşayabilseydim? Acıdan korkmadan sevebilseydim? Yarın o tadı nasıl özleyeceğimi düşünmeden, bugünün
tadını çıkarabilseydim? Zamanın geçişinden ve sevdiklerimi benden
çalabileceğinden korkmamış olsaydım? Evet. Ne yapardım? Kimleri
umursardm? Ne için savaşırdım? Hangi yollarda yürürdüm? Nelerden haz alırdım? içimdeki hangi gizemleri çözerdim? Kısacası, nasıl
yaşardım?