EFELYA'dan... ........ Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp: “Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?” “Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı. “Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
+1
Çok yaşlanmış gibi yorgunum, fakat ruhum çocuksu yanını koruyor. Ben hâlâ, odası derli toplu olmadıkça, üzerinden çıkardığı kıyafetler başucunda düzgün bir şekilde katlanmadıkça uyuyamayan o küçük kızım... Kendimi ölüme böyle hazırlamak istiyorum.
Sayfa 136 - Can Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Reklam
Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım, Siz beni ne anlarsınız siz! Bir tüfek ateş almak üzredir, mermisiz...
Hıristiyanlık'ta Şehitlik
edilemeyeceği anlamına geliyordu. İsa’nın akımındaki bir başka büyük değişim doğrudan İsa’nın infazından doğmuştu. İsa’nın müritleri kültlerinin kurucusunun örneğini izlemek istediklerinden Hıristiyanlık bir ölüm kültü haline geldi. Böylece Hıristiyan şehidi çağına girdik. Bu, yeni bir sapmaydı. Yahudilerin, Daniel Kitabı’nın yazıldığı dönemde
– Uyumak istiyorum. Hiçbir şey, hiçbir erkek kolu beni bir saat daha uyumaktan alıkoyamaz. Kimseyi sevmiyorum. Dansı ara sıra edersem hoşuma gidiyor –o da akrabalarımla olmak şartıyla– ne ay ışığında, ne de karanlık gecede hassasım. Ben bir küçük kızım, uyumak istiyorum. – Allah rahatlık versin öyleyse.
Ormanda UykuKitabı okudu
Şirket babamındı. Şirkete Miray'ı almak iştemezse almazdı. Ama bu, bambaşka bir şeydi. Miray'a zorla imza attiracak hali yoktu ya! "Zorlayamazsın," dedim, düşüncemi basitçe dillendirerek. Tembelce gülümsedi. Elbette zorlayabilirim, dediğini duyar gibiydim. "Ben yalnızca Miray'in iyiliğini düşünüyorum," dedi. "Şirketteki hissesi çok küçük... Iyi bir evlilik yapmazsa hayat onun için çok zor olacak. Ne yapmak istiyorsun, kızım? Bir gecekondu mahallesinde yaşamak mı? Üstelik sözümü dinlemezsen,o küçük payını bile kaybedebilirsin."Ahmet Zedavengidar böyle bir adamdı işte. Sizin için büyük bir yıkım olacak şeyleri böyle kolayca dillendirir, gününūzü, hatta hayatinızı mahvederdi.
Reklam
Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz... Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım, Siz beni ne anlarsınız siz!
Göğsüme siyah bir gül takacağım. Batan güne doğru kurşunlar sıkıp Kendimi boşluğa bırakacağım. Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz... Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım, Siz beni ne anlarsınız siz! Artık ben gideceğim atım kişniyor: Bir bebek mum istiyor, bir ölü şarkı istiyor, Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz, bir deniz; Beni onun gözleri çağırıyor, duramam duramam.
Sayfa 36 - Pişmanlık ve ÇilelerKitabı okudu
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Göğsüme siyah bir gül takacağım. Batan güne doğru kurşunlar sıkıp Kendimi boşluğa bırakacağım. Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz... Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım, Siz beni ne anlarsınız siz! Artık ben gideceğim atım kişniyor; Bir bebek mum istiyor, bir ölü şarkı istiyor, Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz, bir deniz; Beni onun gözleri çağırıyor, duramam duramam. Benim gözlerim yeşildir, ah, onun gözleri kara; Ben günah kadar beyazım, o tövbe kadar kara...
Reklam
Göğsüme siyah bir gül takacağım. Batan güne doğru kursunlar sıkıp Kendimi boşluğa bırakacağım. Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz... Ben küçük bir kızım, ben bir deli kizim, Siz beni ne anlarsınız siz! Artık ben gideceğim atım kişniyor; Bir bebek mum istiyor, bir ölü şarkı istiyor, Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz, bir deniz; Beni onun gözleri çağırıyor, duramam duramam. Benim gözlerim yeşildir, ah, onun gözleri kara; Ben günah kadar beyazım, o tövbe kadar kara... 1952, Güz
Sayfa 36
Gülüşü artarak konuşmaya yeniden başlamıştı Küçük Teyzem: “Güzelim benim, bir tanem, ne kadar güzel bir erkeksin sen biliyor musun? Ah Akim, bir genç kızın bir erkeğe ne kadar güzelsin diyebileceğine asla asla inanmamışımdır. Senin de okşanacak, sevilecek, şefkat gösterilecek bir tabiatın olduğunu öğrenmeme izin verdin. İnan seni kalpten sevdim.
" Ama başkalarının bana iyilik yapmasına izin vermek istiyorum. Sonuçta ben mutsuz küçük bir kızım, son derece zeki olmam bir şey değiştirmez .Öyle değil mi? En berbat anda, mutlu tesadüfler yaşama şansı olmuş mutsuz küçük bir kız. Bu şansın uçup gitmesine izin vermeyi ahlaken hakkım var mı? "
Sayfa 266 - Kırmızı kediKitabı okudu
Resim