Benim için o kız bahar kumanliyi terketmeye gerek yok ! Siz zaten ikinizde bana yakışmadıniz 💯ben o kız gibi sevgili hırsızı değilim 💯basitlerle işim olmaz ⭐💫
Bugün 23 Nisandı. Plazanın önünde ki parkta üç çocuk bir kartonun üstüne serdikleri ayakkabı, elbise vb eşyaları satmaya çalışıyorlardı. Parkın yukarısında ki okulda 23 Nisan şenlikleri hız kesmeden devam ediyordu. Belediye başkanın makamında küçük bir kız oturuyordu. Üstü başı ışıl ışıldı. Bir roman kahramanı değildim, zaten içinde bulunduğum durumda romandan bir alıntı değildi. Herşey acı bir şekilde gerçekti. Okula gidemeyen çocuk neden 23 Nisanı kutlayamıyordu? Veya 23 Nisan sadece okula giden çocuklara mı armağan edildi.😕 Okula gitmeyen, çocuk işçilerin 23 Nisanı neden yoktu veya bu çocuklar için eğitimciler, gerekli merciler neden bu çocukların da dahil olacağı bir kutlama yapmıyordu? Her 23 Nisan'da neden sadece okulda bu kutlama yapılıyor? 23 Nisanlar okullarda kutlanılmak zorunda diye bir yasa mı vardı? Neden fragman, film senaryo hep aynı? Neden ekleme, çıkarma veya bu bayramı daha iyiye taşımaya yönelik bir eylem yok! Makam koltuğuna her 23 Nisan'da neden bir 'öğrenci' oturulur. İşçi çocuğun makamda o gün yer almamasının gerekçesi neydi? Üstelik siyasetçi olmak bu ülkede eğitimden geçmezken 🤦♀️😕 Siz bugün okullarınızda neyi kutladınız bilmiyorum. Ama ben her 23 Nisan'da kutlamaya dahil olmayan çocukların işçi olma başarısını kutladım yine.!!
H.
Ben seni anlıyorum. Önemli ve en güzel şeylerin altını çizmek gerekir. O yüzden gözlerinin altını Rüştü gibi boyuyorsun. İyi geceler helezonik gözlü kız
Bir seferinde cidden çok değerli kürkler hediye olarak verilmiş. Bunlar, benim öğrendiğime göre Hıristiyan olan hatunun meskenine konulmuşlar. Kâhinler kürkleri alıp giyerek mutat bir şekilde ateşin arasından geçmişler. Bununla birlikte haklarından fazla pay almayı becermişler. Fakat hatunun ev hizmeti ve hazinesine bakmakta olan kadın onları yakalatmış ve hatunun önünde azarlamış. Bundan kısa bir süre sonra hatun hastalanmış ve vücudunun çeşitli yerlerinde ağrılara yakalanmış. Hastadan fazla uzakta olmayan kâhinler çağrılmışlar. Kızlardan birine elini ağrıyan yerin üzerine koymasını ve orada bulduğunu tutmasını emretmişler. Kız buna uyarak emredildiği gibi yapmış ve elinin altında küçük bir parça keçe veya böyle bir şey bulmuş. Bir emir üzerine bunu yere koymuş ve bu şey adeta bir canlı gibi kıvrılmaya başlamış. Bunun üzerine suyun içine atılmış ve bu şey bir sülüğe dönüşmüş.
Kâhinler, "Hatun bu herhangi bir cadıdır, seni cadılıklarıyla rahatsız ediyor," diyerek kendilerini ihbar eden o kadını suçlamışlar. Bunun üzerine bu kadını alıp kamptan atmışlar ve araziye bırakmışlar. Yedi gün boyunca kırbaçlayarak veya diğer cezalardan uygulayarak suçunu itiraf etmesini istemişler. Bu arada hatun ölmüş. Kadın bunu duyunca, "Hatunun öldüğünü biliyorum. Beni de öldürün ki ben de onu takip edeyim, çünkü ona karşı hiçbir kötülük yapmadım," demiş. Kadın hiçbir şey itiraf etmeyince, Möngke onun hayatta bırakılmasını emretmiş..
Gözyaşı Mührü. Mükemmel bir keşifle sizlerleyim. Yine çok güzel bir fantastik kitap bulduğum için çok mutluyum. Ve bu kitabın yazarı bir Türk. Bunun mutluluğunu cidden anlatamam. Olay örgüsü ince ince işlenmiş, maceralarımız asla bitmiyor. 430 sayfayı soluksuz okudum desem yeridir.
Hikayemiz bir dağın derinliklerinde bulunan Yeraltı Şehri’nde
Kitap okuma denilen şey benden koparılıp alınırsa, hiçbir hayat deneyimi olmayan ben ağlanacak hâlde olurdum galiba. Kitapta yazılanlara işte o kadar çok güveniyorum.
23 Nisan 1920!
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluş ve açılış günü!
23 Nisan, o kadar önemli bir gündür ki, Meclis, o günün, her yıl milli bayram adıyla kutlanmasına karar verdi.
Bir yıl sonra, 23 Nisan gününe yaklaşılırken bütün Ankara, Meclis'in açılış gününü en güzel şekilde kutlamak için yoğun bir hazırlık içine
XX'in erkek kardeşiyim. Onun bir zamanlar şu sözünü ettiği çocuğum. Ve asla bahsetmediği yazarım. Bu konuya sadece değindi. Siyah deft merime değindi. XX beni yazdı. Hatta evimizdeki sohbetleri anlattı. Ailedeki sohbetleri. Soframızda bir casus olduğunu nasıl bilebilirdim. Evimizde büyük bir casus yaşadığını. O casus, kız kardeşimdi. XX benden yedi yaş büyük. Annemi, annemizi, babamı, babamızı ve beni inceliyormuş. Ama ben onun bizi, hepimizi incelediğini fark etmemiştim. Sonra gidip bizi etrafına anlattığını da.
}♡{ Bu kadar yıl sonra bile iki kişinin birbirlerine bu denli ışıltıyla bakmayı sürdürmeleri mümkün olabilir miydi?
Bir erkek bunca yıl tek bir kadına evlilik bağıyla bağlı kalabilir, aşkını
koruyabilir miydi?
Aslında bunun olabileceğinin en yakın ör-
neği, annem ve babamdı.
Ancak yine de... Bu konuyu aklıma
getirişimin beni korkutmaması
Papa Eftim'in torunu ve Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, kendisiyle yaptığımız görüşme sırasında sormuş olduğumuz "Neden Baba Eftim? Papa Eftim'e gerek Atatürk gerek Alparslan Türkeş gerekse diğer devlet adamları neden 'Baba' diyerek hitap ediyorlardı? Papa Eftim bu sevgi ve saygıyı nasıl
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta...
Sanki bedenime tüm
Merhabaaa
Spoiler var
Adora yağmurun ilk kitabı olmasıyla beraberinde çok güzel şeyler de getiren varislerin oyunu kitabı yorumunu yapacağım o yüzden hazır olun şimdi öncelikle yazarın ilk kitabı diye ne bileyim şöyle hatalar vardı böyle hatalar vardı demeyeceğim çünkü o kadar da hataya rastlamadım edebi bir şey içirmiyor ama genel olarak zaten
YEŞİL PERİ GECESİ - AYFER TUNÇ (Kapak Kızı serisinin ikinci kitabı)
-
Kapak Kızı’nı o kadar beğenerek okumuştum, o kadar sevmiştim ki.. Yeşil Peri Gecesi’ni okumaya can atıyordum. Kapak Kızı’na bu kadar bayıldıktan sonra tabii ki Yeşil Peri Gecesi’nden beklentim çok yüksekti ama bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim.
Kapak Kızı’nda erotik