YouTube kitap kanalımda okumadan önce ölünmesi gereken Yabancı kitabını yorumladım: ytbe.one/jtUaG022XWM
Bitmeyen toksik aşklar, tecavüz güzellemeleri, mutasyon geçirmiş bir erkeğin adeta bir (erkek)²’ye dönüşmesi... İşte bunların hepsi Yabancı kitabı arkadaşlar.
İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu incelemenin altına
“kaliteli okur” um ben söylemlerinden sonra da “Kaliteli müzik” dinleyicileri çıktı bir de sitede.
Ben herkesin okuduğunu okumam, farklı olanı okurum “çünkü kaliteliyim”
Ay dinlediğim müzikleri öyle herkes bilmez “kaliteli müzik” dinlerim ben.
Çoğunluğun sevdiği herhangi bir şeyi sevmekten ödünüz kopuyor. En marjinal benim diye dolaşıyorsunuz ortalıkta. Kriteriniz hep başkaları. Bir şeyi sevip sevmemeye bile onu seven diğer insanlara bakıp karar veriyorsunuz.
Ayrılmak çok zor bazı kitaplardan!
Hele o kitap sayfa sayfa içine işlediyse...
Artık ellerin bıraksa da zihnin, kalbin o kitapla yaşamaya devam edecektir!
Mihmandar
Hicretle başlıyor eser.
Ta o an hissettim eserin sayfalardan yüreğime hicret edeceğini!
Hz. Peygamber ile bir yolculuk...
"Azıcık sabret, Allah belki sana bir yol arkadaşı
-Kafama sıkmıyorsam silahım olmadığı içindir.
Pessoavari bir cümle ile giriş yaptıktan sonra kitap hakkında düşüncelerime gelecek olursak, okumamış olmayı dilerdim, bu kitabı okumuş olmak, hayatımdaki en büyük trajedilerden biridir: Çünkü onu bir daha asla ilk kez okuyamayacağım. Tıpkı Pessoa'nın “Mr. Pickwick’in Serüvenleri” adlı kitap
Yıllardır başarıyla sahnelenen; Batı tarafından hor görülen mazlum Müslüman halkların sesi olmuş “cesur lider” rolüne angaje, yazılan kişi -ya da kişiler- tarafından oldukça iyi tasarlanmış bir kitap.Okurken insanın milli duygularına hitabeden, hafiften gururunu okşayan bir tarafı aşikar, gel gelelim işin iç yüzünde kazın ayağı öyle değil.(Arka
'sevgi' konusu hep tartışılan, derin, anlaşılmaz ve kişiden kişiye değişiyor derim... Peki 'sevgi' tam olarak nedir/neydi?
Kitap adında 'sevme' var yani 'sevmek eylemi' görüldüğü gibi; sevme, sevilme elbette 'sevgi' den geliyor. Yazarımız üç önemli unsur üzerinde duracaktır; sevme, sevilme, sevgi.. Peki 'sevgi' seven için mi geçerli yoksa sevilen
Herkese Merhaba,
Bu kitaba puan vermeyeceğim.Okumak zorunda kaldığım şey için isyanımı yazacağım buraya. Büyük harfle belirtmek isterim ki; YAZARIN BELİRTMEYİ UNUTTUĞU DETAYI BEN AÇIKLIĞA KAVUŞTURAYIM KADIN BAŞROL KARAKTER BİSEKSÜELDİR.
Bu detayı nasıl olurda belirtmezseniz, insanların ne seçim yaptığı yada nasıl yaşamak istedikleri beni
Selam herkese
Efla kitabını okumayı çok istiyordum ve sonunda okumak nasip oldu..
Kitap size akıllardan silinmeyecek bir aşk hikayesini anlatıyor. İçerisinde şehvet, tutku, aşk, hüzün ne ararsanız var. Çok az karakterle böyle büyük bir hikaye yaratmak da ancak Deniz Kılıç gibi usta yazarların işidir zaten. Kitabı okurken kahramanların duygularını bizzat siz yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz. Yazar kullandığı anlatımla, okuyucuya bir film izletiyor hissi vermiş. Oldukça etkileyici bir hikayeye sahip olan kitabı, elinize aldığınızda bir an önce bitirmek isteyecek kadar sürükleyici olduğunu göreceksiniz.Yazar yarattığı kurguyla, hiç aşk romanı okumam diyen birini bile kendine hayran bırakıyor.Hatta ağlatıyor ben tutamadım kendimi.. Aşk romanlarının hepsinin aynı olduğunun düşünenler var aranızda biliyorum. Evet bu düşünce kısmen doğrudur da. Fakat her yazar anlattığı kitabına kattığı küçük ayrıntılarla, öyküsüne farklılık katar. Efla kitabında ise, hayran kalınası bir fedakarlık örneği izliyoruz.
Kitaptaki teşbih ve betimlemelerle, edebiyata doyduğunuzu hissediyorsunuz.Nefis bir kalemle tanıştığım için mutluyum.. herkesin okumasını çok ama çok tasviye ederimm.
Kitapla kalın..
Lise yıllarım, abimin beni yönlendirdiği kitapları okumakla geçti.
Aziz Nesin de onlardan biridir. (Diğeri de yine çok değerli bir yazar. Onu başka bir incelemede anlatmak isterim.) Aziz Nesin'in kitaplarını kahkahalarla okurdum. Ama nereden bilirdim ki lisede beni güldüren adam, üniversitede ağlatacak. Evet ben Aziz Nesin diyince hep güldüm, ta ki
Bu incelemeyi yazabilmek için geceyi bekledim çünkü gece bütün duygular iki katıdır.
Peki gece gerçekleşen istismarların cezai yaptırımında, gündüz işlenenlere kıyasla hiçbir fark olmadığını biliyor muydunuz?
"Biraz önce ne okudum ben" diye kendisini sorguladığını söylemişti, bu kitabı ısrarla öneren
Bu sefer “Ben, Kirke”nin incelemesini yazmak için aldım kalemi elime. Söylemek, yazmak istediğim çok şey var. Neye nereden başlamam gerek pek emin değilim. Ama sanırım bir yerden ipin ucunu tutmalıyım.
Kitabı 23 günde bitirdim. Duyunca şaşırmış olabilirsiniz veya beğenmediğimi düşünecek olabilirsiniz ama aksine çok çok beğendim sadece eğitim
Siz eğer felçli bir erkek olsaydınız ve sadece el parmaklarınızı oynatabilseydiniz aşık olur muydunuz ? Ya da genç bir kız olsaydınız bu durumda olan bir erkeğe aşık olur muydunuz? Sevmek yürekte başlıyor ise bütün bunlar aşka engel mi? İşte bu kitapta tüm bu soruların cevaplarını bulacaksınız. Will geçirdiği trafik kazası sonucu bütün bedeni