“Gencim güzelim diye gururlanmam
Bilirim zamanla ikisi de sararıp solar;
Ama görevimi ifa edip kazandığım itibar,
Ben öldükten sonra dahi gül kokar.”
- Isaac Watts, 1715, Divine and Moral Songs far Children [Çocuklar İçin Kutsal ve Ahlaki Şarkılar] kitabından bir şiir.
Diyecekler ki arkamdan
Ben öldükten sonra
O, yalnız şiir yazardı
Ve yağmurlu gecelerde
Elleri cebinde gezerdi
Yazık diyecek
Hatıra defterimi okuyan
Ne talihsiz adammış
İmanı gevremiş parasızlıktan
Bütün hayatım arkamda kaldı. Onu tepeden tırnağa görüyorum. Onunla ilgili pek az şey var söylenecek, kaybedilmiş bir partidir hayatım; hepsi bu. (…) Birinci partiyi kaybetmiş, ikincisini oynamak istemiş, onu da kaybetmiştim. Birden, insanın her zaman kaybettiğini öğrendim. Kazanacaklarına inanan yalnız kodoşlardır. Ben de Anny gibi yapacağım artık, öldükten sonra yaşamaya devam edeceğim. Yemek, uyumak; uyumak, yemek. Ağır ağır, usul usul var olup gitmek; ağaçlar, bir su birikintisi, tramvaydaki kırmızı banket gibi.
beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum, ben Van Gogh’un resmi değilim, öldükten sonra beni müzeye koyamazsınız
Ben öldükten sonra üzerimde otlar bitsin, çiçekler açsın. Taş kapatır, çimento kapatır, hiç kimse istifade edemez. Benim toprağım da millete hizmet etsin. Orada biten otlardan koyun yesin süt olsun, kuzu yesin et olsun, arı götürsün bal olsun. Benim, taşın altında yatmakla bir istifadem yok. Bunun için üstümü kapatmayın.