İlk evladım Köksal 1969 yılında ikinci evladım Serdar 1971 üçüncü yavrum Hakan 1973 dördüncü oğlum da 1975 yılında dünyaya merhaba demişti. 13 Kasım Cumartesi 1976 gününden bir gün evvel Serdar'ın dişi çok ağrıyordu. Sabaha kadar ağlamış hiç yatmamıştı. En küçük oğlumu abisine (Köksal) bırakarak Serdar'ı dişçiye götürmeye karar verdik. Serdar
Ben şuna inanmışım: Yaşayan yazarlar, yazdıklarıyla canlı bir bağ kuruyorlar; yazarların ölmemiş olmaları, kitapları için ya iyi oluyor, ya da kötü. Kitabın gerçek durumu, yazarın ölümünden sonra, daha doğrusu, yazarın ölümünden bir süre sonra ortaya çıkıyor. (Çünkü bu işgüzar adamlar, öldükten bir süre sonra da etkilerler kitapları!) Ama kitap yalnız başına kalınca, kurtulunca yazarın baskısından yaşamaya başlar, ya saydırır kendini, ya da saydırmaz.
Sayfa 246Kitabı okudu
Reklam
Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum.
Ben öldükten sonra herkesin beni unutmasını nasıl doğal buluyorsam, bunuda öylece doğal buluyordum
Sayfa 104Kitabı okudu
135 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Güzel,huzurlu adalarında kendi halinde yaşayan ada halkı.Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi ? Ama aynı zamanda düşünmeden de edemiyor insan "sahi böyle bir yer kaldı mı ? yani böyle bir yerin kalmasına izin veriyorlar mı kapitalistler? tabi ki de Hayır! İşte böyle bir ada ve halkının,halk avcısıyla mücadelesini anlatıyor kitaba adını veren bu öykü.Kitapta ki diğer bir öykü olan Parlay'ın İncileri'yse inci açık arttırması için bir adaya gelen bir kaç yelkenli ve tayfalarının kasırganın ortasında kalmalarını ve kasırgadan kurtulma mücadelelerini aynı zamanda bu ana tema yanında insanoğlunun para hırsını konu alıyor.Bir diğer öykü Porportluk'un Aklı ise elinde avucunda bir şey kalmamış olmamasına rağmen zevkinden sefasından bir şey eksiltmeyen hatta bunu gırtlağına kadar borca girerek yapan bir kızıl derili baba ve o öldükten sonra borçları ödemek pahasına kendini açık arttırmaya çıkaran bir kızıl derili kızın hikayesi ben pek beğenmedim sonunu okuduğunuzda hak vereceksiniz eminim.Kitapta ki son öykü Yüzkarası ise işkenceyle ölmek onursuzluğuna düşmek istemeyen bir esirin kellesini vurdurmak için yaptığı oyunu anlatıyor.Bunu yaparken de onurlu bir şekilde ölmenin yanında kendini esir alan kabile reisine de iyi bir ders veriyor.Lafın kısası klasik Jack London tarzında insanın hem insanla hem doğayla mücadelesini konu alan öykülerden oluşan güzel bir kitap.Tavsiye ederim.
Halk Avcısı
Halk AvcısıJack London · Oda Yayınları · 1998132 okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Gece uyuyamayınca en iyisi bir masal okuyup kendime geleyim demiştim. Masallar mutlu sonla biter malum ve uyumadan önce böyle bir şeyi okuyunca insan güzel rüyalar görür diye düşünüyorum. İnternette "Mutlu Prens" kitabını görünce merak edip okudum ve biraz şaşırdım. Her masal mutlu bitmezmiş bu kitapta da adı Mutlu Prens olan prensin mutsuzluğunu görüyoruz. Prens ölene kadar sarayında danslarla, güzel eğlencelerle vaktini geçiriyor. Öldükten sonra ise meydanda som altından, gözleri yakuttan güzel bir heykelini yapıyorlar. Mutlu Prens bu heykeldeyken yeniden hayat bulur ve halkın kötü durumunu, kötülükleri, muhtaçları görüyor ve git gide mutsuz oluyor. Kitapta olaylar Mutlu Prens'in gördükleri çerçevesinde yaşanıyor.. Ben çok sevdim bu kitabı. Yalnızca çocuklar değil her yaştan insana uygun kısa bir kitaptı. Kitap çocuk kitabı olduğu için anlatımı zaten oldukça sade ve akıcıydı. Herkese tavsiye ederim.
Mutlu Prens
Mutlu PrensOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,4bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.