280 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Cahit Sıtkı, Türk Edebiyatında ölümün ve hüznün şairidir.Bazı şairler vardır,yalnızlardır paylaşılmaz,ölümün en melankolik halini yaşatırlar bize işte Cahit Sıtkı,onlardan biridir.Bir kapıyı açmak kadar kolaydır ölüm.Oysa bizim "Alıştığımız bir şeydi yaşamak!" Ve zamanla yaşamımızın sınırlı oluşundandı o hiç bitmeyen sancı. Cahit insanoğlundan beklediği her şeyi,şiirlerden de beklemiştir. "Yaş Otuz Beş yolun yarısı eder,Dante gibi ortasındayız ömrün, son mısralardan Uyudun,uyanamadın olacak." der.Ölümün her anını hissederek yaşatır bize, "Kapımı çalıp durma ölüm, Açmam; Ben ölecek adam değilim" der.Kapıdan beklediği ölüm 46 yaşında pencereden gelir ve onu alıp götürür. Her şiirlerinde kendi hayal dünyası hissederiz. Uykusuz geceler eşliğinde aynalar her yerde, Hatıralar; cama vurmayın,baştan kurmayın, sönüp veya dönüp durmayın hatıralar.. Gece bir sebep değil belki bir neticedir.. "Aklım fikrim o güzelde" der bize saplantı şiiriyle Desem Ki.. şiiriyle sanki daha güzel aşk anlatılamaz gibi.. Abbas ile Al getir sevgiliyi Beşiktaş'tan, yaşamak istiyorum gençliği yeni baştan der.. Genel olarak şiirlerinde masal motifleri,vatan ve millet sevgisi geçer.Memleketim isterim der cahit, "Atatürk'üm ben ölecek adam değildim der.";Atatürk için.. Yaşadığı dönemi pek çok şiirinde de çok güzel yansıtmıştır.. Ölüm, onu erken alsa da iyi ki var olmuş, güzel insan.
Otuz Beş Yaş
Otuz Beş YaşCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 202011,6bin okunma
"Kapımı çalıp durma ölüm, Açmam; Ben ölecek adam değilim."
Reklam
Ben Ölecek Adam Değilim
Kapımı çalıp durma ölüm, Açmam; Ben ölecek adam değilim. Alıştım bir kere gökyüzüne; Bunca yıllık yoldaşımdır bulutlar. Sıkılırım, Kuşlar cıvıldamasa dallarında,
Sayfa 96 - Can Yayınevi
Le Horla -Bir Garip Hikaye-
Ruh hekimlerinin en ünlüsü ve en seçkini Doktor Marrande, üç meslektaşına ve doğal bilimlerle uğraşan dört bilgine, hastalarından birini görmek üzere, yönettiği akıl hastanesinde bir saat geçirmelerini rica etmişti. Bir araya gelince dostlarına şöyle dedi: “Size şimdiye kadar karşılaştığım en tuhaf ve en kaygı verici vakayı
Ayrıntı Yayınları - Çevirmen: Serdar Rifat Kırkoğlu
Üç arkadaşın öyküsü bu. Beyoğlu’nda büyümüş, Beyoğlu’nda yaşayan üç ayrı kişilik, üç ayrı kimlik, üç ayrı insan. Ölümsüzlük merakıyla başlayan ölümler. Her cinayetin ardında gizemli bir neden… Ve soruşturma boyunca adım adım, bina bina, sokak sokak Beyoğlu. O çoksesli, çokrenkli, çokdilli, çokkültürlü Beyoğlu. Günümüzün Babil Kulesi… İnsanın
Mustafa Kemal Atatürk
Atatürk'üm eğilmiş vatan haritasına Görmedim tunç yüzünde böylesine geceler Atatürk n'eylesin memleketin yarasına Uçup gitmiş elinden eski makbul çareler Nerde İstiklâl Harbi'nin o mutlu günleri Türlü düşmana karşı kazanılan zaferi Hiç sanmam öyle ağarsın bir daha tanyeri Atatürk'üm ben ölecek adam değildim der. Git hemşehrim git kardeşim toprağına yüz sür O'dur karşı kıyadan cümlemizi düşünür Resimlerinde bile melul mahzun görünür Atatürk'üm kabrinde rahat uyumak ister.
Sayfa 195 - Can Yayınları
Reklam
440 öğeden 441 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.