Ülkü Tamer şiirlerinden mısralar yazıp, bilmeyenlere onun kalemini az çok tanıtayım istedim. Ama sonra düşündüm; öyle birkaç mısra ile bu olamaz, Ülkü Tamer kaleminin özü öyle kolay yansıtılamaz. Tarzı hakkında birkaç şiirle fikir edinilemez. Hele bir şiirin içinden birkaç mısra yazsam, şiirlerine haksızlık edeceğimi anladım. En iyisi onu okuyarak kavramak. Hal böyle olunca da, benim dile getirme kapasitem burada tökezlemeye başlıyor dostlar.
Şiir seviyorsanız Ülkü Tamer mısraları ile illaki denk gelmişsinizdir. Hatta 'Güneş Topla Benim İçin' veya 'Memik'e Ağıt' şarkılarını dinlemişseniz bilin ki; Ülkü Tamer'e aittir o mısralar.
Şairin bu kitabında yer alan ve benim en sevdiğim şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum. Eğer okumak kadar dinlemeyi de seviyorsanız, Tamer'in 'Konuşma' isimli bu şiirini Haluk Bilginler sesinden dinlemenizi öneririm. Üstat nefis yorumlamış.
KONUŞMA
-Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
İyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci
-Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.