sizi çok eski bir çarşıdan aldım
düşmeyin suya yanılırsınız
ölü bir zencefildi akşamları
avuçlarınız kokuların meddahi ağlamazlardı, erkendik ve bir çocuk vardı içimizde
harabe duyarlıklarımız ürkek bir su gezdirirdi
karanlığa bakmayın dağılırsınız
neyin doğrulanmasıdır ölüm
ve ellerinizdeki baharat korkusu
(çanlar döven ellerinizdeki) ürkek şefkat sonra adsız bir gül ölmesi tarçınlı kilerlerde ve bir öğle üzerinin sükûnetli anısı kurutulmuş bir çarşının hüzün defterlerinde biliyorum ben ölürsem siz anlarsınız
Merhaba güzel kardeşim,
Ben Ammar.
Gazze'de çocukluğunu yetişkin gibi yaşayan bir çocuğum.
Ben yağmuru çok seviyorum,
Sizin orda bulutlar karardığında yağmur yağıyor mu?
Çünkü burada, Gazze de ne zaman bulutlar karaya bürünse,
Yağmur damlaları yerine bombalar yağıyor başımıza...
Size yağan yağmur size huzur veriyor mu,
Ya da ardından güzel bir koku kalıyor mu bilmiyorum,
Bizi sorarsan her yağmur sonrası hep şehadet,
Ardından da geriye hep bir ölüm kokusu...
Mektubunda buraya gelirsen seni gezdiririm demişsin,
Bilmiyorum kardeşim,
Siz bizim halimizi görmenize rağmen bişey yapmadığınız sürece,
Sanırım hiç gelemeyecegim yanına,
Theodor Herzel'i topraklarımızı istediği için huzurundan kovan Abdulhamit Han'ın Payitaht'ını sanırım hiç göremeyecegim,
Ya da Galata kulesine çıkıp İslambol'u seyrederken Gazze'yi solur gibi soluyamayacağım.
Şu an elektrikler kesik. Kardeşim uyuyor. Mektubu mum ışığında yazıyorum. Mektup sana ulaştığında sağ olur muyum bilmiyorum.. Çünkü bu aralar sağanak sağanak yağıyor yağmur.
Olur ya, ölürsem vasiyetimdir. Naaşımı Türk bayrağı ile örtün. Çünkü belki cesedim sizin bayrağınizla örtülürse tek umudun siz olduğunu anlarsınız,.anlarsınız da harekete geçer bizi olmasa da başka kardeşlerimi kurtarırsınız.
Çok fazla gürültü geliyor. Bombalar yakınlara düşmeye başladı. Hakkını helal et...
sizi çok eski bir çarşıdan aldım
düşmeyin suya yanılırsınız
ölü bir zencefildi akşamları
avuçlarınız kokuların meddahı
ağlamazlardı, erkendik ve bir çocuk vardı içimizde
harabe duyarlıklarımız ürkek bir su gezdirirdi
karanlığa bakmayın dağılırsınız
neyin doğrulanmasıdır ölüm
ve ellerinizdeki baharat korkusu
(çanlar döven ellerinizdeki) ürkek şefkat
sonra adsız bir gül ölmesi tarçınlı kilerlerde
ve bir öğle üzerinin sükûnetli anısı
kurutulmuş bir çarşının hüzün defterlerinde
biliyorum ben ölürsem siz anlarsınız
Heft Reng çok başarılı bir ağ kurmuş. Yeni yazarları, yazma aşkına tutulanları, ilham perisiyle sevdalı olanları bu ağda bir biriyle buluşturmuş.
HRSanat nice hikayenin ve şiirin toplu halinde okunması için başarıya giden yolda taktir edilecek ilk adımdır.
Kitabın pdf halinde de 1k'da yayımlanması daha çok okura
neyin doğrulanmasıdır ölüm
ve ellerinizdeki baharat korkusu
(çanlar döven ellerinizdeki) ürkek şefkat
sonra adsız bir gül ölmesi tarçınlı kilerlerde
ve bir öğle üzerinin sükûnetli anısı
kurutulmuş bir çarşının hüzün defterlerinde
biliyorum ben ölürsem siz anlarsınız
"Hiçbir zaman konuşkan ve derdini anlatan biri olmadım. Ama artık anlatabilirim. Ben başa çıkamıyorum artık hayat ile mutluluk ve yaşamın bu dünyada bir ev, araba ve evlilik olması kadar saçma bir şey yok. Bu yaşıma kadar yaşayan bir ölü gibiydim. Hiçbir zaman ne mutlu ne de tatmin oldum. Sadece siz öyle olduğumu sandınız. Şimdi belki mutlu olacağım bir yere gitmek beni umutlandırıyor. Kimse ne beni düşünsün ne de arkamdan ağlasın. Beni sevenlerden ve ailemden özür diliyorum. Son çare bu mecburum. Çünkü yaşadıkça daha çok acı çekiyorum. Biliyorum, 2-3 gün konuşulup unutulacağım. Ardımdan bu yazıyı okuyun ki belki beni anlarsınız. Ben bile kendimi anlamıyorken. Tüm beni soran herkese bu yazıyı okutun. Herkesin gerçeği bilmeye hakkı var. Bunları yazarken bile zorlanıyorum. Çünkü kendimi bile açıklamak zor ama artık yaşamak istemiyorum. İstemiyorum ne yaparsam yapayım hiçbir şey değişmiyor. Her gün yine aynı şeyler oluyor. Hiçbir şeyi değiştiremiyorum. Sakın üzülmeyin sakın ağlamayın. Hiçbir şey geri gelmiyor. Yok olmak istemiyorum. Beni en azından yılda bir kez hatırlayın. Dışardan hayat dolu olanlar hep ilk giden olur. Ölürsem eğer kimse bundan sorumlu değildir. Tüm aile ve sevenlerimden özür diliyorum. En çok sizden özür diliyorum. Anne ve baba size layık bir evlat olamadım, özür diliyorum"
21 yaşındaki gencin intihar notu
"Hiçbir zaman konuşkan ve derdini anlatan biri olmadım. Ama artık anlatabilirim. Ben başa çıkamıyorum artık hayat ile mutluluk ve yaşamın bu dünyada bir ev, araba ve evlilik olması kadar saçma bir şey yok. Bu yaşıma kadar yaşayan bir ölü gibiydim. Hiçbir zaman ne mutlu ne de tatmin oldum. Sadece siz öyle olduğumu sandınız. Şimdi belki mutlu olacağım bir yere gitmek beni umutlandırıyor. Kimse ne beni düşünsün ne de arkamdan ağlasın. Beni sevenlerden ve ailemden özür diliyorum. Son çare bu mecburum. Çünkü yaşadıkça daha çok acı çekiyorum. Biliyorum, 2-3 gün konuşulup unutulacağım. Ardımdan bu yazıyı okuyun ki belki beni anlarsınız. Ben bile kendimi anlamıyorken. Tüm beni soran herkese bu yazıyı okutun. Herkesin gerçeği bilmeye hakkı var. Bunları yazarken bile zorlanıyorum. Çünkü kendimi bile açıklamak zor ama artık yaşamak istemiyorum. İstemiyorum ne yaparsam yapayım hiçbir şey değişmiyor. Her gün yine aynı şeyler oluyor. hiçbir şeyi değiştiremiyorum. Sakın üzülmeyin sakın ağlamayın. Hiçbir şey geri gelmiyor. Yok olmak istemiyorum. Beni en azından yılda bir kez hatırlayın. Dışardan hayat dolu olanlar hep ilk giden olur. Ölürsem eğer kimse bundan sorumlu değildir. Tüm aile ve sevenlerimden özür diliyorum. En çok sizden özür diliyorum. Anne ve baba size layık bir evlat olamadım, özür diliyorum"