-Şiir, acıdan dili tutulanların dilidir.
-Acı ekilen bir ülkenin toprağından, ancak şiir biçilir.
Bu topraklarda ilaç diye sadece şiir içilir.-
-Şiir yaraları sarmak içindir.-
.
Ve her kadın bir şiir bekler
Yazdınız mı erkekler?
.
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
"Niçin uyuyorsun?"
"Vaktin nasıl geçtiğini bilmemek için."
Oblomov nasıl bir kitaptı bir alıntıyla anlat deseler, bu diyaloğu seçerdim. Zira Oblomov, hayatını yaşamak, çalışmak, hareket etmek, gezmek yerine günün hangi saat diliminde olduğu fark etmeksizin uyumayı tercih eden; günlerini yatakta ve aynı odada geçiren bir
Herkes burayı farklı şekilde kullanıyor ki kullanabilir. Kimi sadece kitap ekliyor, kimi kitap alıntıları yapıyor ama iletisi yok, kiminin kitabı bile yok, kiminin alıntısı yok ama iletisi çok... Kimi her okuduğunu inceliyor özveri ile, kiminin bir incelemesi bile yok. Kimi yorumlarda takılmayı seviyor misâl...
Kimi kendi sesini duyurmaya
Sizin hiç; "Bu hayatta bir şeyleri engelleme imkânım olsa şunları engellerdim." dediğiniz bir şeyler oldu mu? Sizleri bilmem ama benim oldu. İki şeyi engellemeyi çok isterdim. Sesi güzel olmayanların toplum içersinde şarkı söylemesini ve şâir kimliğine sahip olmayanların şiir yazmasını kat'i surette engellemek isterdim. Hatta olur da bir
“Ve ben şairim/Namus işçisiyim yani/Yürek işçisi” diye tanımlayan Ahmed Arif’in şiirleri dağlardan, hapishanelerden, demir kapılardan çıkıp gelmiştir. Aşkla, sevgiyle, hasretle, zalimlere olan öfkesiyle demlenen yüreğinden çektiği mısralarla yazdığı şiirleri okuyan onun dünyasında kendini bulur.
Solcuların dilinden düşürmediği şiiri ‘Dağlarına
Ah güzel gülüşlü bir o kadar da hüzünlü şairim..!
Bir adam hep mi üzgün olur hiç mi mutluluğunu yansıtmaz şiirlerine?
Bir kere bile mutluluğa sarılmaya çalışmaz mı? Derken şu sözleri geliveriyor aklıma;
"Elma da desen armut da desen
Ben çıkmam
Ben çıkmam saklanırım böyle"
"Hadi onu geçtim insanın bir sevdiği olur onunla mutlu olmasa bile çevresine mutlu olduğunu yansıtır" diyorum ve şu sözleri cevap oluyor bana;
"Sevgilim gülücükler istiyor
Ardından koşturmalar
Yurdum yanıp giderken"
~.~.~
Bilirsiniz, çoğu şairin belli şiirleri bir kitapta toplanarak öldükten sonra yayımlanır.
Yalnız
Ahmet Erhan öldükten sonra şiirlerinin yayınlanamayacağını düşünüp "Ölümü yanıltacağım" diyerek Önsöz kısmında belirtmiş kitabı çıkarma amacını.
Yaşadığı dönemin acılarını anlatan bu kitapta, sadece dönemin acılarını mısraların iniltileriyle hissedebilirsiniz okurken.
~.~.~
Ahmet Erhan ,bir zamanlar futbolcu imiş. Hatta Fatih Terim'in kalecilik yaptığı Adanaspor'da sol beklik yapmış, sonrasında sakatlanmış, iyiki..:))
Bence şiir kitaplarına diğer kitap türlerinden daha fazla vakit ayrılmalı, sindire sindire okunmalı, gerekirse bazı kelimeler üzerinde yarım saat düşünülmeli ki, şairin okuyucuya geçirmeye çalıştığı duygu herbir hücremize işleyebilsin.
Mutluluk halinde okunması, şiirlerin hissiyatına zeval getirebilir, bunu dikkate alın derim.
İncelememi okuduğunuz için teşekkür ederim, hatalarım vardır elbet, affola.:)
Öteki ŞiirlerAhmet Erhan · Bilgi Yayınevi · 2001762 okunma
Mübarek Ramazan'ın son gününde yıllardır görmek istediğim, en sevdiğim şairim, fikir adamım
İsmet Özel ile tanıştık, hasbihal ettik, hamdolsun :)
İlk 10 dk karşılıklı bakışıp durduk. Sürekli etrafı süzüyor, bir şey konuşacak iken en az 1 dk düşünmeyi bekliyordu. Ben o bakışlarından cesaretimi toplayıp en sonunda muhabbete girebildim. Dakikalar boyunca içim içim kıpır kıpır oldu. Öyle bir açıldım ki daha sonra neyi merak ettiysem sordum.
Konuşması, hareketleri ve dahi bakışları o kadar etkileyiciydi ki ona olan hayranlığım kat be kat arttı 😊
Benimle konuşurken yaptığı espriler, o gülüşü bambaşka idi. Onu görmeyi nasip eden Rabbime hamdolsun 🤲
Çıkarken elini öpmeme müsade etti. Bayramda tekrar tebrik için gideceğim, saatleri sayıyorum.
Bu arada evinin de Çengelköy'de olduğunu öğrendim.
Bu da karşımda otururken çekebildiğim resmi >> resimyukle.io/r/3KHMstNbX1
-Şiirsiz bir dünya, şuursuz bir dünyadır.-
.
-Acı ekilen bir ülkenin toprağından, ancak şiir biçilir.
Çünkü şiir, acıdan dili tutulanların dilidir,
Bu topraklarda ilaç diye sadece şiir içilir.-
.
Şairim ben…!
Benim mekânım gecelerdir.
Şairim ben…!
Benim kelâmım hecelerdir.
Şairim ben…!
Benim meramım acılardır.
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir, Tahsin Özmen