"Demek insanoğlu yerimizi bir kez daha buldu. Bu demektir ki, bize artık rahat yüzü göstermeyecek."
Camsap hemen atıldı, dedi:
"Beni kuyuda bir başıma bırakan, yazgıma terk eden arkadaşlarımdan söz ediyorsanız eğer, onlardan çekinmeniz için hiç bir neden yok. Onların en çok unutmak isteyecekleri şey, o kuyu, o kuyuda ölüme terk
Eve girdiğimizde önce şaşkın bir vaziyette odanın ortasında kalakaldım. Evimi daha önce görmüş olması bir yana birlikte yaşadığımız onca şeyden sonra bile böyle hissediyor olmam çok tuhaf. Komik ama erkek arkadaşını ilk defa evine çağıran liseli bir kız gibi mahcubum.
Jamie hala spada bu durumda ev tamamen bize kalıyor. Damien da benim
Ben senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mi zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
iyisi mi,
beni yaktırırsın,
odanda ocağın
üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf,
beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin
Fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sende ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yatarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar…”
''O zaman tepki ver!Neden vermiyorsun?Göster gücünü!Yap ne yapacaksan!''diye bağırdım.
''Kıyamıyorum,''dedi gözlerini açmadan.Münasip bir yerine sokarsın bu bilgiyi artık,Naz.Bora da senin gibi karmakarışık!Gözlerim ve ağzım birbirleriyle doğru orantılı açılırken,öylece donup kalmıştım.''Ben
Bir yıl önce senden iki yıl istemiştim. O yılların biri geçti. İnan bana, şerefim üzerine yemin ederim, bu bir yıl sona ermeden başarıya ulaşacağım. Gerçi uzun zaman oldu ama yazarlıkta acemiliğimi atmam için bir çıraklık devresi geçirmem gerektiğini söylemiştim, hatırlar mısın? İşte o çıraklık devresini geçirdim. Hazırlandım ve yoğun çalıştım.
Ben
Senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
Gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi, beni yaktırırsın,
Odanda ocağın üstüne korsun
İçinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
Şeffaf, beyaz camdan olsun,
Ki içinde beni görebilesin...
Fedakarlığımı anlıyorsun:
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
Acım ilmek ilmek boynuma çeltik attıkça ben, beni doğuran kadına lanetler yağdırdım.
Burada olmasını isterdim, ben kandan göztaşları dökerken annemin burada olup kendi eserini izlemesini isterdim. Ama neye yarardı ki? Burada olsa acımı kendi bedeninde hisseder miydi? Elimden aldığı çocukluğumu geri getirir miydi? Benden çaldıklarını bana geri vermeyecekse hayatıma yeniden girmesinin lüzumu yoktu. Şimdi yaralandığımda bile daha önce hissetmediğim bir acıyla yüzleşiyordum.