Der misin ki bir gün; “İnşallah çok bekletmedim seni!” Cahit Zarifoğlu dizisiydi bu. Onun dizelerini okurken kaptırmışım kendimi ve üstüne bir de Gülru’ ya dalgın dalgın yorumlamışım. “ Öyle biri olsaydı ve böyle söyleseydi bana, şöyle derdim; seni beklediğim her an şükür sebebimdi. Gelmeyeceğini bilmeme rağmen hep şükrettim ben. Zordu seni sevmek ve beklemek ama her yeni günde seni görebildiğim için geçen güzel güne âmin dedim ben. Bir dua gibiydin, dilimden düşürmediğim. Öyle sevdim seni ben. Kim duasını sevmeden dilerdi ki onu ömrüne…”
Pukka YayınlarıKitabı okudu
Lokman Hekimin Sev Dediği
Bu yürek Seni seveceğini biliyordu herhalde Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir Bire bin veren buğday Elmadaki mayhoşluk Hukuki beşer Çınçınlı hamam Çizmedeki kedi
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Asla paylaşılmayan sırrın değeri… “Leyla’ya sordular: ‘Sen mi Kays’ı daha çok sevdin, yoksa o mu seni?’ Kara gözlü, kara saçlı Leyla iç geçirdi, üzüldü: ‘Dostlar, bu nasıl bir soru, bana böyle bir soruyu nasıl sorarsınız ki?! Elbette ben onu daha çok sevdim, onun beni sevdiğinden.’ ‘İyi ama Leyla, o senin için deliye döndü, çöllere düştü, adı Mecnun’a çıktı ve kurtlarla, kuşlarla konuşur oldu..’ ‘İşte bakın, o gitti, bana olan aşkını ona buna anlattı. Ben ise aha şuracığımda, kalbimin içinde onu saklayıp durdum. Hiç kimse ile ne paylaştım, ne kimseye dert yandım. Şimdi siz karar verin, kim kimi daha çok sevmiş?…”
Ben seni sevdim diye Bingöl vilayetinde kamyondan inince Tığ gibi bir delikanlıya soruyorum Siz nerenin bulutlarısınız böyle Biz sizin sevdanızın bulutlarıyız
Sahneden çekilirken yaşamıma karışmış herkesi selamlıyorum
"13 Ekim 1987 Salı Sevgilim Her gün kötücül bir düşü kurmak ve onu taşımak artık kılgıyı gerektiriyor. Sana böyle bir yük bırakmak istemezdim ama sen akıllı ve güçlüsün, çabuk unutursun. Bu durumdan kimse kimseyi ya da kendini suçlu, sorumlu saymasın, çünkü suç yok. Yalnızca ırmağın akışına bir müdahele söz konusu! Her anın niye'sini sorgulayan bir varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! Çocukluğun kendini saf bir akışına bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum. Ben'i bağışlayın! Bunu en çok annemden, babamdan ve Kağan senden diliyorum. Dostlarımdan da! Nilgün Marmara Önal Seni hep sevdim Kağan! Hoşçakalın! P.S.1 Cenaze töreni istemiyorum, mümkünse yakınız lütfen! P.S.2 Kuşlar ölünceye kadar iyi bakınız onlara 3 Sahneden çekilirken yaşamıma karışmış herkesi selamlıyorum 4 Kağan arzu ederse ileride, daktiloya çekilmiş şiirleri bastırabilirsin."
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
Reklam
ne kadar su içinde yattım ne kadar kulak verdim ne kadar umdum umutlandım, o büyük o güzel şehir geliyor seni sevdim çünkü saatin bir zamanı haber veriyor saatin artık sol kolunda her şeyi bir bir veriyor ne bakışlar ne uzaklar ne onun en güzel aksi ne uzaklar ne akisler her şeyi hiçbir veriyor ne ki akşam ne ki yıllar işte güneşler
Sayfa 374Kitabı okudu
"Evet." Kendimi gerçeği duymaya hazarladım. Beni gerçekte hiç sevmediğini, hiçbir zaman istemediğini, benden ve o aptal Damgalanma olayından kurtulduğuna sevindiğini sõyleyecekti. "O zaman sana yanıldığını söylemiştim. Ve hâlâ da yanılıyorsun. Ben sana üçüncü sınıfta aşık oldum. O zaman da sevdim. Ve seni şimdi de seviyorum ve istiyorum. Büyük ihtimale, bu, sonsuza dek böyle sürüp gidecek." Gözleri dökemediği gözyaşları yüzünden parlıyordu. "Ama seni bir daha asla görmek istemiyorum. Seni sevmek, canımı acıtıyor, Zoey."
Sayfa 223 - PEGASUSKitabı okudu
Hep böyleydin ve şikâyetçi değilim ben, seni belki de böyle olduğun için sevdim.
Sayfa 264Kitabı okudu
Reklam
Şeyh Galip
Fâriğ olmaya eylesen yüz bin cefâ sevdim seni Böyle yazılmış alnıma kilk-î kazâ sevdim seni Ben bu sözden dönmezem devr eyledikçe  nûh-felek Şâhid olsun aşkıma arz u semâ sevdim seni Yüzbin cefâ etsen de senden vazgeçmem, sevdim seni. Kaderin kalemi alnıma böyle yazmış,sevdim seni. Dokuz kat gök döndükçe ben bu sözden dönmem Sevdim seni, Yeryüzü ve gökyüzü aşkıma şâhit olsun sevdim seni
"Zavallı sevgilim benim. Seni ben nasıl sevdim biliyor musun?" "Bilmiyorum... Anlatsana." "Anlatılmaz ki böyle şeyler... Hissedilir. Her gün eve dönmemin, yaşamamın, soluk alıp vermemin, neşemin, mutluluğumun nedeniydin sen. Varlık nedenim. Sen olduğunu bilmek, o düşünceli halinle benim için endişelendiğini görmek..." "Bunları gerçekten söylediğine emin değilim." "Evet, belli etmiyordum. Belki o zamanlar ben de emin değildim ama..." "Bir işaret verseydin."
Sayfa 90 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Seni seviyorum." "Hangimiz söyledik bunu?" / "Gördün mü kimin kim olduğu belli olmuyor aslında böyle hayal içinde konuşurken..." / "Olsun ben seni her zaman sevdim." / İşte gerçek aşk: kadın ve erkeğin aynı zihinde aynı seste eriyip gitmeleri..." / "Hangimiz söyledik bunu?" / "Karşı karşıya duran iki ayna gibi..." / "Aynaların yalnızlığı..." / "Korkunçtur..."
Sayfa 88 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Kahretsin, Ivy," diye mırıldandı. Başını başıma dayayarak, "Kollarını boynuma dola," dedi. Dediği gibi yaptığımda kendini yine içime gömdü; hissettiğim şey saf, ham ve enerji dolu bir zevkti. Daha önce hissettiğim duyguların ötesinde bir deneyim yaşayarak dudaklarıma yapıştı; onun da aynı şeyleri hissetti­ ğini umuyordum. Heyecandan adeta kalbim durdu, nefesim tıkandı; bu his beni tamamen etkisi altına almıştı. Bana ve kendine ait olan her şeyle bana sahip oluyordu. Vücudu aynı benimki gibi esnekti. Birlikte duşun altında biraz evvel yaşadığımız ve hâlâ da defalarca yaşamak istediğim o duygudan çıkıp kendimize gelmeye çalışıyorduk. Sendelem em ek için ona tutununca o da başını boynuma dayadı, sonra da çenemi tutup başımı kaldırdı. "D aha önce hiç böyle bir şey hissetmedim," dedi dudaklarını hafifçe havaya kaldırıp; kısık gözlerindeki bakışlardan beni ne kadar sevdiğini görebiliyordum. "Ben de," dedim kirli sakalının tenimi ısırmasından zevk alarak. Sırıtarak parm aklarını saçlarıma dolayıp ahenkle beni dudaklarım dan öptü. Parmaklarımı köprücükkemiğinin üzerinde gezdirip su üzerimize bir şelale gibi akarken kollarımı etrafına doladım. "Seni çok seviyorum." Tatminkâr bir şekilde bir iç çekip dudaklarıma kar­ şı, "Ben seni hep sevdim," diye fısıldadı; sözleri içimde Mutlulukla yankılanıyordu, çünkü beni hep sevdiğini biliyordum .
Sayfa 345
"Ben hiç böyle olmadım Beni bildim bileli Daha hiç uyumadım Seni sevdim seveli."
746 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.