Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Korkarım yakınından, uzaktan severim seni; kaçışın çeker beni, arayışın kaskatı keser; acı çekerim ama senin uğruna ben nelere seve seve katlanmamışımdır ki!
Sayfa 241
YALNIZLIĞIN YARATTIĞI İNSAN Pardösüsünün kürklü yakasını kaldırınca üşüdü mü diye baktım. Aslında soluk esmer yüzü balmumu gibi sararmıştı. – Üşüdün, dedim. Kaşını kaldırdı. Yanağındaki çıban yerinde kan yoktu. Durdum. Yüzünü avuçlarıma alıp ovaladım. – Neden böyle oldun, dedim. Güldü. Karanlığa doğru tükürdü. Başını iki tarafa şiddetle
Reklam
Bak Antonio, beni iyi dinle, Seni severim, beni sevgim konuşturuyor, Öyle insanlar vardır ki, suratları durgun sudaki gibi Yosunlardan bir örtüyle kaplanmıştır sanki, İnatçı bir suskunluğu sürdürüp dururlar, Böyle yapmakla sanırlar ki Akıllı, ağırbaşlı ve çok zeki görünecekler; Şöyle söyler gibidirler: "Ben bilicilerin efendisiyim, Ben ağzımı açtığımda hiçbir köpek havlamasın." Ya benim Antonio'm, ben öylelerini bilirim ki, Hiçbir şey söylemedikleri için adları akıllıya çıkmıştır; Eminim, ağızlarını bir açsalar, Onların budalalılıklarını lanetlememek için Herkes kulaklarını tıkardı.
Geçme ser-hoş güzelim bir bakıver pencereme Severim cân u gönülden seni billâh severim Hıçkırıklık takınır hasret ile hançereme Sevmiyorum da neden bağrımı bunca ezerim Ne dedim böyle darıldın bana sen elmasım O katı kalbi biraz da yumuşatsın Allâh Yoktur agyâr ile bilmez misin istinâsım Ne kusûr işlemişem bilmiyorum ben eyvâh
Yakından korkar, uzaktan severim seni. Kaçışın çeker durur, arayışın dondurur beni… Bu bana acı verir ama ben senin uğruna nelere katlanmam ki seve seve!
Sayfa 201Kitabı okudu
Hiçbir maddi menfaat beklemeden, kendisinden bir şey ummadan, herhangi bir kazanç peşine düşmeden, dünyalık bir iş halletme derdinde olmadan, sırf Allah rızası için en son kimi ziyaret ettik? Eğer yakınlarda böyle bir ziyaret yaptıysak, Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin müjdelerle dolu şu hadisi, bizi heyecanlandırabilir: "Adamın biri, bir başka köydeki (din) kardeşini ziyaret etmek için yola çıktı. Allah Teala, adamı gözetlemek için onun yolu üzerinde bir meleği görevlendirdi. Adam meleğin yanına gelince, melek: - Nereye gidiyorsun, diye sordu. Adam: - Şu (ileriki) köyde bir din kardeşim var, onu ziyarete gidiyorum, cevabını verdi. Melek: - O adamdan elde etmek istediğin bir menfaatin mi var, dedi. Adam: - Yok, hayır, ben onu sırf Allah rızası için severim, onun için ziyaretine gidiyorum, dedi. Bunun üzerine melek: - Sen onu nasıl seviyorsan Allah da seni öylece seviyor. Ben, bu müjdeyi vermek için Allah Teala'nın sana gönderdiği elçisiyim, dedi." (Müslim, Birr 38, Ebu Hureyre rivayetiyle).
Reklam
"seni nasıl bu kadar severim lan? seni nasıl böyle deli, vazgeçemeden, deliliklerin, kötülüklerin içine sürüklenerek severim lan? bir bidon benzine tek bir çakmak çakıp ben kendimi nasıl yaktım ulan sende?" "ağlama," diyebildim ama ben de hüngür hüngür ağlıyordum; sesim çatlıyordu. biz nasıl bu hâle gelmiştik? "sen ağlama lan."
**Yakından korkarım senden, uzaktan severim seni; kaçışın kendine çeker beni, arayışın dondurur beni yerimde: - acı çekerim, ama senin için nelere katlanmam ki ben seve seve!**
Sayfa 207
Yahu böyle adam mı kaldı sen bana gel ben severim seni :))
Dövmedim , sövmedim , yoluna çıkmadım , camına çıkmadım (daha neler !) kapısına dayanmadım , namuslu dürüst mertçe erkekçe daima çok mu çok sevdim , efendi terbiyeli nazik cömert mert cesur insanca kibar hareket ettim .
Reklam
... Tırnağın hemen yanında böyle sert bir şey çıkıyor ya hani... Şeytantırnağı mı ne deniyor ona? Hah işte, ben ona acayip kıl oluyorum. Sende de var mı şeytantırnağı? Gerçi senin kusurlu olan tek bir yanın olmadığından, sende olması mümkün değil ama neyse... Tuzlu kahve gibi klişelere hiç gelemem. Yapacaksan kahveyi, koy içine sülfürik asidi, yaşarken öldür beni, ben yine de severim seni. Pek olmadı gibi ama işerken özlü sözler düşün- mek sandığın kadar kolay değil. Bu yüzden bu seferlik beni affet. İşerken yazmışım. İşerken değil, içerken olacak o. Gittiğinden beri aşkından bitap düşene kadar içiyorum da...
Sayfa 168 - Hasta ruhlu pis sapık Deniz.
Gülşiir
Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım İçinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkûm Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlığın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak isterim, hangi yasa Bir
Sayfa 219 - Kırmızı Kedi Yayınevi, Üçüncü Basım, Kasım 2017, İstanbul
Of… Okuyun…
İsrâiloğulları içinde Allah Teâlâ'ya uzun süre ibadet eden bir âbid vardı. Bir topluluk ona gelerek, “Falanca yerde bulunan bazı insanlar Allah Teâlâ'yı bırakmışlar bir ağaca tapıyorlar!” dediler. Âbid bu duruma öfkelendi, baltasını omzuna alarak o ağacı kesmek için yola koyuldu. İblis, yolda bu âbidi yaşlı bir adam kılığında karşıladı.
Sayfa 231
"Ben hep böyle ürkek, yabani biriyim; alıştığım bir yerde uzun süre yaşamayı severim. İnsanın alıştığı yer iyidir; acıyla yaşasan da her şeye rağmen daha iyidir." İnsan gönül rahatlığını acıda bulsa bile bir şeye değişmiyor, değişmek istemiyor. Mutluluk da varken niye acıyı seçiyoruz; acının hayal kırıklığı olmaz, kimse bizi yükseklere çıkarıp yerin bilmem kaç katına çakamaz, acının sahtesi de olmaz. Acı; değişmez, garantici, sağlam, dayanıklı. Kendi kendine yuva olup kaplumbağaya bağlıyorsun. O kadar tür içinde tek farklı olan senken tabi ki ürkek olursun ve yabani sayılırsın. Herkes seni kabuğundan çıkarmak ister ama kimse neden kabuğuna çekildiğinle ilgilenmez. (: O çıkarmak isteyenlerin amacı; seni korunmasız bırakmak ve kendinden edindiklerini bile göz dikmek gibi hissettiriyor değil mi? Günümüz insanlarına bakınca bu hisler gayet doğru. Herkes sırtını birbirine dayamışken sen kendine dayamışsın, herkes birilerinin işlerine veya hayatlarına el atmasıyla bir yerlere gelmiş ama sen tek başına halletmişsin, herkes küçük oyunlar ya da ayak kaydırma peşindeyken sen kendi adımlarını sağlamlaştırma ve insanlara yardım etme peşindeydin. Onlarda her şeye rağmen olmayan, sende ise hiçbir şeye rağmen çokça olan şeyler var. O yüzden üzecekler, kıskançlıktan kuyunu kazacaklar, yere düşmeni bile değil sendelemeni bekleyecekler vs. ama senin yere düşmüş hâline onlar ayaktayken bile erişememiş olacak. Kime yazık acaba?..
257 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.