Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Bana ne zaman âşık oldun?” diye fısıldadı kız. “En baştan, ilk andan, seni ilk gördüğümden beri. O anda çılgın gibi tutuldum sana. Aradan geçen onca zamanda daha da çıldırdım. Şimdiyse, mecnun gibiyim sevgilim. Aklım başımdan gitti adeta, mutluluktan başım dönüyor.” “Kadın olduğuma memnunum Martin...” dedi kız ve uzun bir iç çekişten sonra ekledi: “sevgilim.” Martin ona tekrar tekrar sımsıkı sarıldıktan sonra sordu: “Ya sen? Sen ne zaman fark ettin?” “Ben mi? Her zaman, neredeyse en baştan beri biliyordum.” “Yarasa kadar körmüşüm demek!” diye bağırdı Martin, sesinde hafif bir gücenmeyle. “Biraz önce... seni öpene kadar hayal bile edemeyeceğim bir şeydi bu.” “Öyle demek istemedim.” Ruth, Martin’den biraz sıyrılıp ona baktı. “Dedim ki senin beni sevdiğini başından beri biliyordum.” “Peki ya sen?” “Aniden oldu.” Son derece yavaş konuşuyordu; gözleri sıcacıktı, heyecanla doluydu, eriyordu, yanakları hafifçe kızarmış ve öyle kalmıştı. “Biraz öncesine kadar... sen bana sarılana kadar bilmiyordum. Seninle evlenmeyi asla düşünmedim, Martin, biraz öncesine kadar. Ne yaptın da âşık ettin beni kendine?” “Bilmem,” diye güldü genç, “sadece sevdim seni. O kadar çok sevdim ki bırak senin gibi capcanlı bir kadının kalbini, taşı bile eritmeye yeterdi aşkım.”
Sayfa 206 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Hâlâ Joe’yu düşünüyordu ve arkasını dönüp kapıya bakmadı. Kapının yumuşakça kapandığını duydu. Uzun bir sessizlik oldu. Kapının çalındığını unuttu; bomboş gözlerle önüne bakıyordu ki bir kadının hıçkırığını duydu. İstemsiz, spazmı andıran, kontrol edilmeye ve bastırılmaya çalışılan bir hıçkırık diye düşünürken o tarafa döndü. Bir an sonra
Reklam
“Yeter artık, yorma kafanı. Hadi yeniden başlayalım. Şu anda. Seni hep sevdim. Annemin isteklerine karşı çıkamayacak kadar zayıf olduğumu kabul ediyorum. Yapmamalıydım. Ama senin de insanlığın hataları ve zaafları konusunda engin bir bağışlayıcılıkla konuştuğunu çok dinledim. O bağışlayıcılığı bana da göster. Hatalı davrandım. Affet beni.” “Tabii, tabii, affediyorum,” dedi sabırsızlıkla Martin. “Ortada affedilecek bir şey yokken affetmek kolay. Affedilmeyi gerektirecek hiçbir şey yapmadın sen. İnsan içindeki ışığa göre hareket eder, bundan ötesini kimse beceremez. Ben de iş bulmadığım için senden af dileyebilirim.” “Ben iyi niyetle söylüyordum,” diye itiraz etti Ruth. “Biliyorsun ki seni sevmeseydim niyetim de iyi olmazdı.” “Doğru ama o iyi niyetinle mahvedebilirdin beni.”
Sayfa 459 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
''Demek ki yazımı beğenmedin,'' dedi Martin. ''Benim yazarlıkta değil gazetecilikte şansım olduğuna inanıyorsun.'' ''Hayır, hayır; çok sevdim yazını. Güzel okunuyor. Ama korkarım senin okurlarının düzeyinin üzerinde. En azından benimkinin üzerinde. Kulağa güzel geliyor, ama ben anlamıyorum onu. Senin bilimsel deyimlerin beni aşıyor. Sen aşırıcısın, biliyorsun ve sana anlaşılır olabilen bir şey diğerlerine anlaşılır gelmeyebilir.'' ''Felsefi deyimlerin seni rahatsız ettiğini sanıyorum,'' oldu Martin'in tüm söyleyebildiği. Daha yeni sahip olduğu en olgun düşüncelerin etkisiyle alev alevdi ve Ruth'un yargısı onu sersemletti. ''Ne kadar güçsüz yazılmış olursa olsun,'' diye ısrar etti. ''Bunun içinde hiçbir şey görmüyor musun? Fikir olarak demek istiyorum.''
Sayfa 226 - İskele YayıneviKitabı okuyor
Ruth hıçkırarak, "Kalbimi kırıyorsun," dedi. "Seni sevdiğimi ve seni sevdiğim için burada olduğumu biliyorsun." "Korkarım ne demek istediğimi anlamadın," dedi Martin usulca. "Demek istediğim, eğer beni seviyorsan, nasıl oluyor da aşkın beni reddedecek kadar zayıfken sevdiğinden çok daha fazla seviyorsun şimdi beni?" "Unut ve bağışla," diye heyecanla bağırdı Ruth. "Seni her zaman sevdim, bunu unutma; şimdi burada, kollarındayım." "Korkarım ki ben teraziye bakıp aşkını tartmaya ve nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışan açıkgöz bir tüccarım."
Sayfa 470Kitabı okudu