“Çamlıbel’den Tokat’a doğru
Tozlu yolların aktığı ırmak
Ben seni çoktan unuttum
Sen de unuttun mu dön geri bak.
Atların kuyruğu düğümlü
Bir yandan yağmur yağar, ıslak
Bir yandan hamutlar şak şak eder
Bir yandan tekerler döner, dön geri bak.”
Gül Şiir
Geceyarısı, karanlık bir bozkırda
Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım
içinde onca insan, içinde dünya...
Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum
Ve bilmeyen sonsuzluk nedir,
Haklı olan kim bu kargaşada?
Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir
Ucu bucağı olmayan bu çığlıgın
Ortasında nasıl barışılabilir?
Anlamak isterim,
Çoktan unuttum sandığım bir rüyanın gölgesi
son gençliğime vurmuş bir süre önce fark ettim
onceleri şey sanırdım her şey kendiyle müsemma agarmaz derdim saçlarım kesilmez hiç soluğum
hepsi olurmuş meğer gölgelerini gördüm hepsinin sahi diz kapağıma bir kedi çizdim dün gece
sonra sevmediğim ne varsa yaptım hepsini bir bir birama şeker attım seni aglarken düşündüm.
anneme bağırdım biraz kendimden nefret ettim
daha kötü şeyler de yapacaktım ama yoruldum. yoruldum ve yıllanmış battaniyeme sığındım
Ben küçükken battaniyemin altını dünya sanırdım babam bağırdıkça anneme,
babam ne zaman bağırsa anneme battaniyeme sığınırdım
Allah beni kahretsin dün anneme bağırdım-
demem o ki kafamıza çekecek bir battaniye oldukça gözlerimizi de yumarsak doğmamış gibi sıkıca
belki bir süreligine her şey yoluna girer
vasiyetimdir ölünce ne kadar param varsa
hepsiyle battaniye alsın kefen yerine yanımdakiler
6 Haziran 1954 Bismil Leylâ’m, Kardeş Çocuk! Bu kadarı da çok oldu. Ne oluyorsun yahu? Gelince bir temiz ıslatıcam seni. Kendine gel! Sen, üzüntüye, kahra lâyık veya müstahak değilsin. Yaşaman, asıl senin yaşaman lâzım. Hiç kimse, yaşamayı senin kadar hak edemez. Anladın mı? Sen, öyle birisin işte. Bunu belle, buna inan. Şendeki altın yürek, altın
Mevsimler ayrıdır çiçekler başka
Çiğdemin kokusu gülde olmuyor
Kavlimiz mi vardı ömür boyunca
Bir seni unutmak elde olmuyor!
Gittin de bıraktın acılarını
Mahvettin ömrümün gecelerini
Ben çoktan unuttum nicelerini
Bir seni unutmak elde olmuyor
Sevgi bağlarıyla beni sardın da
Gölgeler silindi yollar ardında
Kimler geçip gitti yıllar ardında
Bir seni unutmak elde olmuyor
Bütün kapılardan sen çıkıyorsun
Bütün ırmaklarda sen akıyorsun
Bütün çiçeklerde sen kokuyorsun
Bir seni unutmak elde olmuyor