Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
-Beni hiç hatırladın mı? -Ben seni hiç unutmadım. Mutluluk yanımızdan gelip geçti.
Sayfa 105Kitabı okudu
“Bir zamanlar seni sevmiştim. Ve sevgiyi senin suretinde yaratmıştım.” Boşta kalan elini göğsüne götürdü: “Bu kalbin, birini sevmeğe ihtiyacı vardı. Ve sen bunu anlamadın. Ve bana eziyet ettin. Ve eziyet ettiğini bilmedin. Göz yaşımı silmedin.” Albay, “Soytarılık etme Hikmet,” dedi. “Ve ben, senin bilgisizliğinin artmasına izin verdim. Fakat hiç bir şeyi unutmadım. Ve hepsini aklıma yazdım. Ve sana izin verdim ki, bilmeden yaptığın eziyet artsın. Ve sonunda artık dayanamıyorum diyebilmek için ben de bilmeden bu oyunu oynadım sana.
Reklam
Belki de Sevgiliye hiç Ulaşmayacak bir Mektup ;(!)
UNUTMADIM Çenendeki çocukluktan kalma haylaz bıçak kesiğini, yokuş aşağı giderken uçabildiğini sanıp ellerini gökyüzüne açtığın bir bisiklet kazasından geriye kalan dizlerindeki yaralan, annenden hiç kopamamışsın gibi göbek deliğinde öylece bekleyen o kapkara beni unutmadım. Alnındaki çizgileri elinle yoklamanı, aynada kendini dalgın dalgın
ben-seni-hiç-unutmadım.
ya ben, diyorum, seni unuttum mu sanıyorsun? unutmasan uğrardın, diyor. (kapanan kapının sesi) bak, diyorum, sana nasıl anlatsam… evet, senden ayrıldım. uzağında yaşadım. evet, yıllar boyunca semtine uğramadım. ama sen her zaman düşlerimdeydin.
"Yaşıyor musun? Hiç ölmedin mi? Gittin. Baba, ben seni hiç unutmadım, sen giderken beni unuttun mu?"
Sayfa 433Kitabı okudu
Kendini bıraktığın günü hatırlıyor musun, Yonina? Seni tutamadığım günü. Kollarıma değil de, kendini boşluğa bıraktığın günü. Ben hiç unutmadım,
Sayfa 264
Reklam
" Ben senin insanlığını, hayata bakışını yargılamıyorum. Seni sadece bana yaptıklarınla da değerlendirmiyorun. Ama senin yüzünden yaşadıklarım bana acı veriyor. "
Sayfa 169 - Epsilon Yayıncılık / 1. Baskı
" Yoksa ben hep seni mi beklemişim? "
Sayfa 15 - Epsilon Yayıncılık / 1. Baskı
Benim hikayeme onunla tanıştığım o ilk an, özlemek yazıldı… Sakladım, yasakladım, bağlandım… Günlük, ben tanıştığımız bu ilk anı hiç unutmadım. Ona hiç aşık olduğumu söyleyemedim. Üzerinden aylar geçti ama hala seviyorum diyemedim. Sen onu severken; ben seni sevmekten geberiyorum, diyemedim! Yine fazla aktı içime, dışa kalmadı… O içime fazla ama dışa sır geliyor. O bana bu aralar fazla geliyor…
Pukka YayınlarıKitabı okudu
Bu kalbin,birini sevmeye ihtiyacı vardı.ve sen bunu anlamadın.Ve ben,senin ilgisizliğinin artmasına izin verdim.Fakat hiç bir şeyi unutmadım.Ve hepsini aklıma yazdım.Ve sana izin verdim ki,bilmeden yaptığın eziyet artsın.Ve sonunda artık dayanamıyorum diyebilmek için ben de bilmeden bu oyunu oynadım sana.Ve bulaşıkları yıkadım.Ve bütün sözlerimi yarıda kesmene izin verdim.Ben ki,bu konuda kimseye yetki vermemişimdir.Oysa,elimin tersiyle seni yıkabilirdim.Bıraktım ki,sen kendi sonunu hazırla.Ve bana bütün yaptıklarını bir bir aklımda tuttum.
Reklam
Elimi sımsıkı tutuyordu ve kısık kısık konuşuyordu. Ben de kulağına eğilip "seni hiç unutmadım" dedim.
Bir zamanlar seni sevmiştim. Ve sevgiyi senin suretinde yaratmıştım. ”Boşta kalan elini göğsüne götürdü: “Bu kalbin, birini sevmeğe ihtiyacı vardı. Ve sen bunu anlamadın. Ve bana eziyet ettin. Ve eziyet ettiğini bilmedin. Göz yaşımı silmedin. “Albay, “Soytarılık etme Hikmet,”dedi. “Ve ben, senin bilgisizliğinin artmasına izin verdim. Fakat hiç bir şeyi unutmadım. Ve hepsini aklıma yazdım. Ve sana izin verdim ki, bilmeden yaptığın eziyet artsın.
bu kalbin sevmeye ihtiyacı vardı ve sen bunu anlamadın .
Bir zamanlar seni sevmiştim. Ve sevgiyi senin suretinde yaratmıştım. ”Boşta kalan elini göğsüne götürdü: “Bu kalbin, birini sevmeğe ihtiyacı vardı. Ve sen bunu anlamadın. Ve bana eziyet ettin. Ve eziyet ettiğini bilmedin. Göz yaşımı silmedin. “Albay, “Soytarılık etme Hikmet,”dedi. “Ve ben, senin bilgisizliğinin artmasına izin verdim. Fakat hiç bir şeyi unutmadım. Ve hepsini aklıma yazdım. Ve sana izin verdim ki, bilmeden yaptığın eziyet artsın.
"Hâlâ Mozart'ı dinliyor musun Şebnem? Beethoven'i, Bach'ı, Vivaldi'yi? Ah, Şebnem seni hiç unutmadım. Ne zaman bir yerden bir melodi gelse kulağıma, aklıma sen gelirdin. Bir cumartesi günü, öğleden sonra balkonda kitap okuyordum. Bir müzik sesi duydum, okulun bahçesinden geliyordu. Yanılmıyorsam Ayışığı Sonatı'ydı. Bahçeye baktım, seni gördüm. Bir bankta oturmuştun, yalnızdın. Kolların iki yana açık, gözlerin kapalı, müzik dinliyordun. Seni ilk kez o zaman gördüm. Altında oturduğun çam ağacının gölgesi üstünü tamamen örtünceye kadar seni seyrettim." Hafif bir rüzgâr Şebnem'in hâlâ ipeksi saçlarını uçurdu. "Aslında diğer kızlar da mutlu sayılmazlardı. Ama sevilmediklerinden emin değildiler hiç olmazsa.Üstelik güzeldiler. Onlardan farklıydım ben. Daha da farklı olmalıydım. Ben itilip kakılmış, sevilmemiş, istenmeyen kız, her gece Kırkıncı Senfoni'yi, Bahar Ayini'ni Küçük Bir Gece Müziği'ni giderek hızlanarak, saçlarımı savurarak düşsel bir piyanoda çalardım. Ne zaman hakaret edilse bana, bağırılsa, itilsem yine, istenmesem, kovulsam, duymamak için böyle yapardım. Annemle babam kavga ederlerken bir de. Sonunda ayrıldılar, bir süre kalabildim yanlarında, sonra ninemin yanına gönderdiler. Ninem Kocamustafapaşa'da küçücük bir evde otururdu. Onu hep beyaz başörtüsü ve burnunun ucuna düşen gözlüğüyle uyuklarken hatırlarım. Beni bir tek o sevdi."
Sayfa 215 - Can YayınlarıKitabı okudu
249 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.