408 syf.
10/10 puan verdi
·
69 günde okudu
SAKLI ‘Lal Figan’ – PINAR SALMAN Merhabalar, bugün aylardır vedalaşamadığım bir kitabın yorumu ile geldim. Vedalaşamadığım dediğime de bakmayın aslında seri ama uzun zaman bir şeye kavuşmayı bekleyince insan, kelimelere dökmesi zor oluyormuş, Doru ve Erva ile anladımBu sebeptendir ki biraz buruk ama kavuştuğumuz için ise çocuklar gibi mutlu
Saklı
SaklıPınar Salman · Pukka Yayınları · 202490 okunma
336 syf.
3/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Helloooo Büyük bir keyifle başladığım Eden serisinin üçüncü kitabı kocaman bir hayal kırıklığına soktu çıkamıyorum!!! Öyle kocaman büyük bir feminist kadın değilimdir ama bir kadının daha ilk saniye yelkenleri suya indirmesi aşk falan değil arkadaşlar! Gurursuzluk! Adam seni bir çöp parçası gibi on saniyede hayatından çıkarmış, yedi yıl
Garnet Ovası
Garnet OvasıDevney Perry · Ren Kitap · 0298 okunma
Reklam
488 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 günde okudu
Selamlar size yılın ilk kitabını sunmama izin verin.. Evren Serisinin ilki #sis Meyra yada Mayso diyarının çağrısı ile Myra mı demeliyim.. O bir sirenaymış! Wawww Sirena mı ne? Birçok ülke dilinde deniz kızı anlamına gelir.. Üstelik bu bizim gezegende de değilmiş? Kızıl gezegen de! Nasıl yani demeyin…. Fantastik ve bilim kurgu yazarların hayal
Sis
SisAyşe Gül · Otantik Kitap · 2021115 okunma
130 syf.
·
Puan vermedi
Hala büyümeyi,büyüdüğümü kabullenemesem de..Küçükken diyeceğim..Küçükken sınıfımızdaki cam kapaklı dolaptan anahtarını sürekli takım elbisesinin ceketinin sol cebinde gezdiren öğretmenimizin okuma saatinde verdiği sonrada mavi kapaklı o kocaman dosyaya bilmem kaçıncı kitap olarak kayıt ettiği o kitap..Akşam olur olmaz okuduğum..Annem ile sohbetlerimize dahil edip diğer gün koşa koşa gidip teneffüste "öğretmenim bitirdim."dediğim..Nasrettin Hoca ve kafasındaki kırk tilkiyi taşıyan o koca kavuğu ile tanıştığım kitap..Tabiki de öneririm herkese..Ama biliyorum ki önermeme hiç gerek yok..Zira yine bilirim ki her çocuk en az bi kez eline almıştır bu kitabı..O zaman ne diyorduk.."Sevgili Nasrettin Hoca tanıştığımıza çok memnun oldum..Ben büyüdüm,büyüdüm kocaman oldum ama seni hala unutmadım.."
Nasreddin Hoca / Fıkralardan Seçmeler
Nasreddin Hoca / Fıkralardan SeçmelerMehmet Necati Demircan · Kolyos Yayınları · 20162 okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
Kıbrıs,dört tarafı acılarla kaplı yara parçası. Ne kadar çok acı var dünyada ve neredeyse hepsi insan icadı ve hepsini insan yazıyor insan siliyor.Sonra tekrar yazıyor.Tarih tekerrürden ibaretken acılar da kendini tekrar ediyor.İnsanın insana yaptığının kaynağında genelde daha fazlasını kendi payına almak var. İktidar,daha çoğu,güç uğruna
Kayıp Ağaçlar Adası
Kayıp Ağaçlar AdasıElif Şafak · Doğan Kitap · 20231,489 okunma
413 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Kitap bitince oturup ağladım. Beni o kadar hüzünlendirdi ki, Kazangap gibi harika bir adamın kötü evlatları olması ayrı üzücü. Düşünün ki, canınızdan verdiğiniz evladınız bile cenazenizde öfleyip püflesin. Yedigeye de çok üzüldüm, ömrünü canım Sarı Özek'te geçmiş olmasına mı, yoksa hayatındaki şeylerin istediği gibi yolunda gitmeyişine mi bilemedim. En çok üzüldüğüm ise Kuttubayev ailesinin bir hiç uğruna oradan oraya savrulmasına oldu. En etkileyici kısım ise uzay üssü olmuştu. Nayman Ana eğer gerçekten var olup da bir efsaneden bu kitap yazıldıysa, Aytmatov'a çok teşekkür ederim. Yedige hiç üzülmesin, ben her gece Nayman Ana'nın ruhuna dua etmeye başladım, belki beni duyar da rüyama gelir, belli mi olur? Ardından bu roman beni Kazakistan meraklısı yapmaya başladı. Kazakistan'a mutlaka gideceğim ve biliyor musunuz, Aral'ın eteklerinden hiç ayrılmayacağım. Biterken öyle ağladım ki, keşke bazı kitaplar hiç bitmese. İyi ki tanıdım seni, Yedige, Ukubala, Bike, Kazangap ve Karanar (Yolbarsı unutmadım tabii ki). Cengizhan'a Küsen Bulut'la devam edeceğim.
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,4bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
. Ah ,Jane Eyre! Taa çocuk yaştan beri seni hiç unutmadım ben .Çektiğin acılar ,kimsesizliğin beni hem üzdü hem korkuttu. .Çocukken kısaltılmış halini okuduğum bu eserde , Jane Eyre ‘nin kimsesiz ve umutsuz yaşamından usul usul koparak güçlenip evrildiği noktaya doğru uzun bir yolculuk yaptım . . .Jane Eyre’nin kendini ait hissetmediği hatta çeşitli işkencelere ,psikolojik baskılara maruz kaldığı evden çıkıp yatılı okulda okuyarak mürebbiye olması ve oradan da ayrılarak dışarıda bambaşka bir hayata atılma sürecini “oh be ,sonunda !” diyerek okudum . .Kitabın içinde aşk da vardı .Önceleri imkansız görünen bir aşktı bu .Çünkü Jane Eyre yılların ezilmişliğini üstünden atamıyordu ve benliğini tam manasıyla ortaya koyamıyordu. Hatta belki de başrol olmayı kendine yakıştıramıyordu . Ama sevgisi karşılıklıydı ve en sonunda mutluluğu hatta ait hissettiği yeri buldu diyebilirim. .Jane Eyre , kendini ve değerini elmas gibi parlatan bir karakter benim gözümde . Hatta daha hayat dolu olmasını isterdim . Çünkü var olmak onun için hiç kolay olmadı . .Bazı yerleri güldürdü bazı yerleri üzdü ekşi tatlı tadında bir his bıraktı bende . Akıcı bir kitap olduğunu söylemek doğru olur . . Yalnız Jane ve Edward’ın aşkı beni derinden etkiledi. Önce Jane’nin Edward’ı ve aşkını sorgulaması araya giren engeller ve ayrılık sonrasında Edward’ın Jane’nin yanında olduğuna inanamaması onu tekrar kaybetmekten korkması güzeldi …En güzeli de kavuşmalarıydı insan isterse bir yolunu bulur o dağlar ,denizler aşılır kitap sayesinde tekrar tanık oldum buna . Okuyunuz efendim
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202031bin okunma
129 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
“İnsan söyledikleri değil, yaptıklarıdır Osman.” Aylin Balboa’nın Osman’a yazdıklarına dergi yazılarından aşinayım. Çok da sevmiştim, oldukça özgün, samimi, doğal ve bizden gelmişti. Ona dair kitabı çıktığını duyunca da hemen aldım. Bir pazartesi okul nöbetimde bana harika bir arkadaşlık etti. Nasıl okudum, bitirdim bilmiyorum. Aktı gitti elimde. Herkesin kendisinden bir şeyler bulacağı, her sayfasında Osman karakterine bir sesleniş. Ayrılmak istediği sevdiği adam Osman’a, yeri geliyor belli bir mantık çevresinde bitmesi gerektiğini, yeri geliyor köpek gibi özlediğini, yeri geliyor onsuz iyi idare ettiğini, yeri geliyor onu hafızasının unuttuğunu ama kalbinin hala hatırladığını anlatıyor Aylin. Ben baya baya sevdim. Yazarın, Belki Birgün Uçarız isminde bir kitabı daha mevcut. O da çok içten, ilk onu okumuştum ben hatta. Üzerinden yıllar geçse de kullandığı samimi ve mizahi dili unutmadım. Çok severim mizahla karışık basit ve içten anlatımları. Okurken sıkılmayacağınız, nasıl bittiğini anlamayacağınız bir kitap. Ben okumanızı çok isterim, bir zamanlar gönülden yaralandıysanız, ya da hala yaranız varsa, ya da hayatın açması pek muhtemel gönül yaralarına müsaitseniz alın bir çay ya da bir kahve elinize ve vakit kaybetmeden bu kitabı okuyun. Sevgiler #alıntı “Yani elbette iyi ve mutlu olmanı istiyorum ama aynı zamanda sürünmeni ve bensiz perişan olmanı da istiyorum. Bu ayrılıklar insanın kafasını çok karıştırıyor Osman, hiç bilmiyorum.” “Ben seni kalbimin hafızasıyla hatırlıyorum Osman.” Bu Hikaye Senden Uzun Osman, Aylin Balboa
Bu Hikaye Senden Uzun Osman
Bu Hikaye Senden Uzun OsmanAylin Balboa · İletişim Yayıncılık · 20224,028 okunma
576 syf.
·
Puan vermedi
Öncellikle kapak tasarımından bahsetmek istiyorum. Serinin kapak tasarımı çok güzel. Keşke kapaklar hep bu tarzda olsa, ben seviyorum böyle figürlü olanları. Ayrıca seri artık benim favorilerimin arasında. Karakterler her ne kadar beni delirtse de kurgu çok iyiydi. Periler zaten hep ilgimi çekmiştir ama bu kitap bambaşkaydı ya, anlatamam. Kitaptaki aşk üçgenini en sonunda kırdık ya hemen hemen, artık mutlu olabilirim . Hiç sevmiyorum aşk üçgeni olmasını tek olsun öz olsun. Fantastiği ve romantizmi dibine kadar yaşamak beni sevindirdi. Zaten fantastikte aşk olmayınca beni sarmıyor. Kitapta Brie'nın değişimi çok belliydi. Daha güçlü, gücünü nasıl kullanılabileceğini öğrenmiş ve bunuda bize kanıtlamış oldu. Kitapta tam olarak olgunlaşıp bağımsız bir karakter oldu. Sebastian ise beni çok sinir etti ya. Sonunda toparladı ama yaptıklarını unutmadım yani. Ayrıca yaptığın fedakarlıkları da göz ardı edemem bunu da söyleyeyim. O yüzden de sevmedim diyemem. Finn sen bir tanesin, herkesin gözdesi olmayı biliyorsun. ilk kitapta emin olamasam da bu kitapta seni kesinlikle sevdim. Misha karakterinide sevdim, Abriella ile arasındaki diyolaloglar çok hoşuma gitti. Kitapta bir süre sonra öğrenilen gerçekler, ortaya çıkan sırları öğrendikçe keyfim o kadar yerine geldi ki anlatamam. Bana böyle temposu düşmeyen kitaplar ile gelin ya. Bağlar, taht, savaş, güç, ihanet, sırlar, entrika, aşk dolu bir kitaptı. Bu seri herkese tavsiyemdir okuyun, okutun. Not: yetişkin içerik bulunmakta.
Karmaşık Bağlar
Karmaşık BağlarLexi Ryan · Martı Yayınları · 2023354 okunma
265 syf.
·
Puan vermedi
·
39 günde okudu
(Not: Birine bu kitabı kesin oku şeklinde tavsiye edeceğim bir kitap olmadı) Kitapla ilgili kendime aldığım notum: Adam Kendisinin geleneksel bir evlilik ve formalitelerinden hiç hoşlanmadığını anlattıktan sonra söylediği “En iyi yaklaşım, Naomi gibi bir kızı eve getirmek ve onun büyümesini sabırla izlemek olabilirdi. Daha sonra eğer gördüğümden memnun kalırsam, karım olarak da kabul edebilirdim.” ÇELİŞKİ-Erk- iddia ettiğinin tersine geri kafa. Sf131 Adamın işyeri Naomi dedikodusundan sonra Naomi kendini biraz kapatıyor. Danslara daha az gitmeyi tercih ediyor giderse az dans ediyor sonra şu cümle “Beni büyüttüğün için sana nasıl borçlu olduğumu asla unutmadım ben. Seni hem bir baba hem bir koca olarak görüyorum ben” Naominin borçluluk duygusu, manipüle edilmiş olması. Sf167 Adam Hama’da ve kumagai yi öğrendikten sonra naomiye hatalı olduğunu kabul ettirdi. Yalnızca bir daha böyle hatalar yapmayacağına söz verdirdi. Peki bu hata mıydı? Bu kadın mahkum edildi. Vefa borcu gibi görünen şeyler onun dört duvarı ve zincirleri. Naomi ne istiyor? Ne doğru ne yanlış? Kimin doğrusu? Naomi kimin doğrusunu yaşıyor? Bende kitaba dair son kalan; Saplantı… Adamın Naomi saplantısı naominin batılılık saplantısı. Sağlıksız, hastalık derecesine varmış bir karşılıklı ilişki.
Naomi
NaomiCuniçiro Tanizaki · Jaguar Kitap · 2013768 okunma
Reklam
227 syf.
·
Puan vermedi
Bir Rüyanın Peşinden: Ucunda Ölüm Var
“Zaman unuttu seni. Geldiğin yol, gittiğin gece bile unuttu. Ben unutmadım.” Yazarla tanışmama vesile olan, Kemal Varol’un okuduğum ilk kitabı. Okurken sizi çok ayrı dünyalara uzun yolculuklara çıkaran bir kitap. Kitapta 50 yıllık bir aşkı yaşıyorsunuz Ağıtçı Kadınla birlikte. Okurken siz de Heves Ali’sini görmeyi umut ediyorsunuz. En çok da
Ucunda Ölüm Var
Ucunda Ölüm VarKemal Varol · İletişim Yayınları · 20161,868 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Hala büyümeyi,büyüdüğümü kabullenemesem de..Küçükken diyeceğim..Küçükken sınıfımızdaki cam kapaklı dolaptan anahtarını sürekli takım elbisesinin ceketinin sol cebinde gezdiren öğretmenimizin okuma saatinde verdiği sonrada mavi kapaklı o kocaman dosyaya bilmem kaçıncı kitap olarak kayıt ettiği o kitap..Akşam olur olmaz okuduğum..Annem ile sohbetlerimize dahil edip diğer gün koşa koşa gidip teneffüste "öğretmenim bitirdim."dediğim..Nasrettin Hoca ve kafasındaki kırk tilkiyi taşıyan o koca kavuğu ile tanıştığım kitap..Tabiki de öneririm herkese..Ama biliyorum ki önermeme hiç gerek yok..Zira yine bilirim ki her çocuk en az bi kez eline almıştır bu kitabı..O zaman ne diyorduk.."Sevgili Nasrettin Hoca tanıştığımıza çok memnun oldum..Ben büyüdüm,büyüdüm kocaman oldum ama seni hala unutmadım.."
Fıkralarla Nasrettin Hoca
Fıkralarla Nasrettin HocaNasreddin Hoca · Akşehir Belediyesi Kültür Yayınları · 201524 okunma
107 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
2020 yılında da filmini izlemiştim. "Hiçbir şey söyleme. Çok güzel ve çok acıydı ,hepsi." "Mutluluk yanımızdan gelip geçti." Replikleri hâlâ dün gibi aklımda. "Aşk kadar ayrılığın da kaçınılmaz olduğunu, bireysel sandığımız kararlarda toplumun nasıl büyük rol oynadığını görüyoruz." Sadece bir filmle görmekle kalmıyor, bazılarımız bu durumu deneyimliyor da ne yazık ki:) Her neyse... Dünyada her şeye yer var da bir aşka mı yer yok acaba diye diye izlediğim, okuduğum bir kitap. Yok maalesef yok, ruh eşinizi bulsanız da yok. Siz ayrılmak istemeseniz de yok. Acı ama gerçek. Bu yüzden de bazı aşklar "kırıktır" ve hep öyle kalır. Kabuk bağlar, ara ara da kanayıp kendini hatırlatır. Ama bir türlü iyileşmez. Sonra kitaptaki gibi 10 yıl sonra aniden karşılaşırsınız kadın aynıdır, adam evlenmiş iki de çocuğu vardır:) -Beni hiç hatırladın mı? - Ben seni hiç unutmadım. -"Mutluluk yanımızdan gelip geçti." dersiniz sadece başka da diyecek bir şey yoktur çünkü.
Kırık Bir Aşk Hikâyesi
Kırık Bir Aşk HikâyesiSelim İleri · Ada Yayınları · 198331 okunma
Resim