Selam sana gece de yıldız tozunu, gönlüme serpen peri... Mavilere bürü beni, dolambaçlı yollarda kaybolayım da; dönüpte seni kaybettiğim yollarda bulayım. Bazen toprakta, bazen bir çiceğin tomurcuğunda... seni tomurcuklara sakladım, kara toprak nedir ki(?) Begonya'm...
Çimenlensin gözlerin, papatyalar bezesin gamzeni, kokunla uyuyayım
“Kimse dinlemiyorsa beni günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. “ diyerek yazmaya başlamış, iyi ki yazmış.
Bir kitap bittiğinde insan mutlu oluyor, üzülüyor bazen de anlamsızca bakışlarla ben şimdi ne okudum diyor. Günlüğü okurken çeşitli duygular arasında geçiş yapsam da bittiğinde bir acı duydum, bir garip hissettim. Oğuz Atay’ın tüm kitapları
Ne çıkar siz bizi anlamasanız da
Evet, siz bizi anlamasanız da ne çıkar
Eh, yani ne çıkar siz bizi anlamasanız da.
Hiçbir şey! Kadınlar geçtiği o kadın kokusu anlarında
Yıkanmış, mayhoş ve taranmış duygularıyla
Dönüşür içimizde az menekşe, bir sarmaşık
Menekşe, hadi neyse, mor deriz sarmaşıklara
Mor deriz, mor bilinir çünkü, bir yandan
Ön Not: Kitapların ön sözleri oluyor da incelemenin de ön notu neden olmasın değil mi sayın, pek sayın, en sayın okur? Şimdiden uyarayım bu incelemeyi üç şekilde okuyabilirsiniz ey okuyan ve okumayanlar. İncelemenin ilk bölümü kitaptan esinlenerek yazılmış bir kurmaca metindir. İsteyen o metni göz ardı edip direk incelemenin kendisine dalabilir.