Unutmak kelimesi undan çıkmış. Bildiğimiz un yani, hamur işi öyleymiş. Unutmak için un ufak etmek gerekiyormuş. Birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmış. Öyle yavaş yavaş gidermiş. Yavaş yavaş unuturmuşsun. Gözleri, kaşı, burnu ile kulağı, sesini yavaş yavaş. Unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. Hatırlamazmış sonra unuttuğunu unuturmuş. Ben unutmak istiyorum lan. Her gün ne zaman unutacam diye soruyorum kendime, her sorduğum zaman da her şeyi yeniden hatırlıyorum ben, daha net. Unutamıyorum ben.
"Biliyorum aslında Kimse gerçekten sevmez kimseyi..."
Saçma sapan günlerin birinde, benim de dükkânda olduğum bir öğleden sonra içeri otuz yaşlarına yakın bir adam girdi. Elinde tuttuğu buruşuk kağıdı uzatıp dövme yaptırmak istediğini söyledi. Özdemir önce kağıda, sonra adamın suratına, sonra tekrar kağıda ve sonra da bana baktı. Merak edip elimi uzattım. Kağıdı alıp baktım. Bir boka benzetemedim.
Reklam
Yeter Artık;
""Ben unutmak istiyorum lan, Her gün ne zaman unutacağım diye soruyorum ben kendime. Her sorduğum zaman da, her şeyi yeniden hatırlıyorum. Daha net..!! Ben unutmak istiyorum lan...""
Behzat Ç.
hatırlamazmış,sonra unuttuğunu unuturmuş. ben unutmak istiyorum lan. her gün ne zaman unutacağım diye soruyorum ben kendime her sorduğum zamanda her şeyi yeniden hatırlıyorum ben. daha net. unutamıyorum ben. |Behzat Ç.
Sormasammı acaba?!
Ben unutmak istiyorum lan Her gün ne zaman Unutucağim diye soruyorum Ben kendime Her sorduğum zaman da Her şeyi yeniden hatirliyorum Ben.
Herkes Herkesi Muhakkak Aldatır
Barlar sokağının henüz barlar sokağı olmadığı zamanlarda o sokaktaki bir apartmandaydı evim. Karşı çaprazımızda sokağın o zamanki tek barı olan 6.45, alt katımızda Leydi Bayan Kuaförü, onun yanında da Özdemir'in dövmeci dükkânı vardı. Leydi abinin de Özdemir'in de pek iş yapamamalarından ve benim de yazları ekseriyetle işsiz it gibi yapacak hiçbir
Reklam