Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Baraka
Gezegenimizi geniş bir perspektif ile sunuyor,sessiz olmasına karşın hipnoz ediyor sizi, nasıl bittiğini anlayamıyorsunuz. İnsan ve inanç ağır olarak işlensede ben insanın dokunduğu her şeyin ne kadar çirkinleştiğini düşündüm. Sadece rahatı için tüm dünyayı ve yaşayan canlıları kendisine köle edebildiğini gördüm. Üstelik belgesel tüm süre boyunca gündüz işlenirken kapanışı geceyle yapması da çok vurucu oldu. Çünkü vermek istediği mesaj 'saygı', insana inandığına canlılara ve dünyaya oysa ki insan bunun bitiminde gördüklerini unutacak tekrar kendi bakış açısına dönecek ve o karanlıkla bu kadar farklılığı bir daha göremeyecek.
Kahvaltıyı yine ben hazırladığıma göre kavanozu da hanım açacak. O kavanoz açılacak hasta hanımefendi. Her işi ben yapamam, değil mi?
Allahın funny bi kulu

Allahın funny bi kulu

@Ethems
·
24 Nisan 16:07
Hanım biraz rahatsızlandı ve bize mutfak yolu hafiften aralandı. "Ne kadarda romantik bir erkenk" oldum şu anda. Hey yavrum hey, "biz bu yola ketılımızla çıktık."
Reklam
Sen ne kadar insan ve acizsen, ben de o kadar insan ve acizim. Kendini de beni de bi bok sanma. E mi gülüm, e balım, e karındaşım, e mi bacım?
Açık konuşayım seninle, korkuyorum, çok korkuyorum. Belki günlerce kimseyi arayamayacak kadar yorgun olacak olmandan, belki hastalandığında ilaç bulamayacak olmandan, belki o büyük kulelerden, belki kendine hiç bakmamandan, belki ordaki kötü kalpli insanlardan belki de hepsinden aynı anda çok korkuyorum. Korkuyorum bir şey olur diye bir yerine, ben seni kocaman fanuslarda korumak isterken korkuyorum sen oralardayken koruyamamaktan. Tutamıyorum kendimi, yapamıyorum, korkumdan iyi bile anlatamıyorum kendimi, günlük yazısı gibi yazıyorum. Bu benim korkarak yazdığım ilk yazı. Bu benim hayatta gerçekten korktuğum ilk an. Ben korkmam öyle hayvanlardan, ben korkmam insanlardan, bana bir şey yapamazlar, yapacakları en kötü şey bile korkutamaz beni. Ben korkmam tinerciden, ben korkmam hırsızdan, korkmam katilden, benim canımın da, paramın da, evimin de eşyalarımın da, yok bir değeri. Ben yalnızca sevdiklerimin çekeceği zorluklardan korkarım ve benim en çok sevdiğim sensin, benim ömrümden alsınlar, sana versinler. Bak yok hiçbir şeyde gözüm, ne para, ne kariyer, ne mal, ne mülk, bir sen ol burda, bir sen dön, bir sen gül yeter. Yok benim hiçbir şeyde gözüm, sen dönünce ben iste fakirliği bile paylaşırım seninle.
Okulda çocuklara sabah sporu oluyor o anda da müzik açılıyor. Bugün açılan muzikler sıra gecesi müzikleri 😂 Ve hepsi çok duygusal ben bu şartlarda normal baslayamiyorum güne.
BUGUN DÜNDEN FARKLI OLMALI . . .
Bugün dünden daha farklı olmalı. Adının cumartesi değil, Pazar olması dışında. Vişne reçeli yerine, çilek reçeli yenmesinden başka. Eve başka bir yoldan gitmenin haricinde. Bugün dünden farklı olmalı. Bugün yeni umutlarım olmalı. Belki ayakları yere basmayan, belki “Amma da uçmuşsun” dedirtecek cinsten. Hayâlperest olmakla suçlanmak
Reklam
Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her
Doğru bir yol.
Benim hayatımda da pek çok dönüm noktası oldu. Ben doğru yolu her zaman bildim, istisnasız her zaman bildim. Ama o yolu seçmedim nedeni de söyleyeyim mi ? Çünkü o yol çok zor bir yoldu. Kendime bir yol seçtim ve doğru bir yol, prensiplerime uygun bir yol. Ve son olarak; doğru bir kadınla, beni hiçbir şey durduramaz. Bu kişilik göstergesidir.
KAZIKSAL TECRÜBE
~KENDİMCE~ Hayat, yaşadıkça tecrübe edinilen ve tecrübe edindikçe daha akıllıca yaşanılan bir süreçtir. Herkes hayatı böyle yaşamasa da olması gereken budur. Doğada yaşayan her canlı aynı şekilde yaşadığına göre; insan da kendi hayat koşullarına göre böyle yaşamalıdır. Hayattaki tecrübe için farklı tanımlar, çeşitli alanlar sayılabilir.
Bugün çok garip hissettim bir an. Sanki varlığım asıl benliğimi ortaya çıkaramıyor gibi. Sanki herkese karşı bir oyun içindeymişim gibi. Kendimi tanıyamıyorum. Kimim ben diye soruyorum? Aldığım cevaplar, yaptığım şeyler kalbimle uyuşmuyor. Kendime yalan söylüyorum. Ve o kadar güzel beceriyorum ki bunu bazen ben bile inanıyorum. Soruyorum kendime kim gerçek "beni" tanıyor diye. Cevap alamıyorum. Sanırım daha ben bile tanıyamadım ki kendimi. Ama insanları çok iyi anlamışım, gözlem yeteneğim çok iyi gelişmiş. Bir insan hakkındaki düşüncemde yanılmıyorum. İnsanları hep tanıyormuşum gibi. Ama kendime bir türlü ulaşamıyorum. Sanki gerçek "ben" o kadar iyi gizlenmiş ki onu ben bile bulamıyorum. ~HM~ 03/06/21 Üç yıl öncesinden bir yazı biraz geçmişime bakmak istedim. Bazı şeyler hala tam oturmamış olsa da artık kendimi tanıyorum. Kimim ben? Dediğimde cevabım var. Üç yıl önce bunları yazdığım zamanları düşünüyorum. Ne kadar saf ve temiz duygular beslemişim. Ne kadar saf bir düzene uydurmuşum kendimi. O yazıları paylaşamayacağım ama ne kadar çok şey öğrenmişim gurur duydum kendimle. Ama düşünüyorum da çoğu da acı ile oldu. Olmamalarını da ister miyim diye soruyorum kendime net bir cevap alamıyorum. ~HM~
Reklam
ve ben dedim: ey, Tanrı, konuşmayı bilmiyorum, çünkü çocuğum. ve o bana dedi: çocuğum dene...
Ne zaman ben değil biz diyebilirsek işte o zaman bir oluruz.
Bir Parça Delirmek
Haklı ya da haksız olmadan yazmak istiyorum, doğru ya da yanlış da sizin olsun. Söylediğim her şeye bir kulp takılabildiği için çekiniyorum konuşmaktan. Belki yazmak,fakat altına imzamı atamam zaman durmadığı müddetçe. Yürüsem suç,ayağa kalksam suç,konuşsam suç, sussam belki suç. Ne de kaybolmak bir çare. Yalnızca kendimi duyumsamak,hissetmek istiyorum. Bakın işte,tüm bu kalabalık ve hengame içinde kaybolmadım ve ben de insanım, benim de kalbim var;bir bu anlaşılsın istiyorum. Kimseye kırılmayacak kadar korkuyorum,korkağım. Bir hakkım olduğunu serdedemem, korkarım üzerime çullanırlar diye. Korkarım,meramımı açarsam susturmaya çalışırlar diye. Bir çığlık atmak istiyorum o zaman yalnızca, ben ve siz beni duyun,hissedelim varlığımı,fakat ne dediğimi anlamayın ki suçlamayın beni yine. Şikayetçi değilim,başıma gelen her şeyin müsebbibi benim, biliyorum. Ölmeden önce yalnızca, gerçekten bir insanla konuşabilmek ve onda kendimi hissetmek isterdim. Tüm bunlar çok mu karışık? Belki de öyledir,fakat böylesi daha iyi. İnsanlar bilmedikleri değil, anladıklarını sandıklarının düşmanı çünkü. Ben anlaşılır sayılıp düşman kazanmak istemiyorum. Cesaretim yok.
Az önce metrobüsten inip yürüyen merdivenlere geçtim, önümdeki hanımefendiye gayet çirkin bakışlar atan bir piçten rahatsız olup onu gözden kaçırmamak için hızlandım, tahmin ettiğim gibi Suriyeli'ydi. Önümdeki kadını karanlık bir bölgeye çıkan yolda takip etmeye başladı, üstelik ikinci bir piç de yanındaydı. Yol boyu peşlerinden ayrılmadım, hanımefendi evine girene kadar o piçler takip etti, ben olmasam kim bilir ne yapacaktılar. Türk halkına bunları reva görenin iki cihanda da ateş içinde kalmasını dilerim.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.