sen nasılsın?
...Hmm ben ben var mıyım yok muyum bilmiyorum öyle bir belirsizliğin ortasındayım. Yoruldum hem bedenen hem ruhen yoruldum. Bazen kendimi bedenimi bilerek yoruyorum diyorum ki hani olurda bedenim yorulursa belki ruhen olan yorgunluğumu unuturum ama yok öyle varlıkla yokluk arasında gidip geliyorum ve yokluk ağır basmaya başladı. Gözlerim kapanıyor yavaştan uyumaktan korkar oldum herşeyi karşıma alırım da uyuyamam korkumdan öyle iyi olmak için çabalayıp sonra kötü oluyorum sonra iyi olmaktan vazgeçiyorum nasılsa kötü olmaya alışmış bedenim ruhum moralim yüz hatlarım dudaklarım. Hiç gözükmeyen dişlerim hala gözükmekte kaçınıyor dertlerim yeterince çok ve ben artık cidden dinlenmek istiyorum birinin hiç sevmeme rağmen şu hayatta bir anneme sarılmış olmama rağmen bir şey demeden sarılmasını istiyorum ama önümde arkamda sağımda solumda etrafımda kimse yok kafa bir karanlık ve tek bir ışık var Rabbimmmm ona sığınıp oymuşcasına seccadeye sanılımakta benim deliliğin aşkım öyle iyiyim ama yaşıyorum şükür.
Didem Madak
Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum Bir yağsam
Reklam
Atatürk Namık Kemal'in şiirine atıf yaparak sözlerine başlıyor. Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini, Yok mudur kurtaracak bahtı kare maderini. Ve sözlerine şöyle devam ediyor: İşte ben de bu kürsüden, bu Meclisin Başkanı sıfatıyla, Heyetinizi teşkil eden bütün milletvekilleri namına ve bütün millet namına diyorum ki; Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini Bulunur kurtaracak bahtı kare maderini.
Namık Kemal
Namık Kemal
Gönül en çok tutunduğu dala kırılır derler. Küskünlüğüm belki de bundandı. Yok ama vedalar soğuk değil, sevgiler yalandı. Unutmuşum... Her şey istemediğim gibiydi. Hayatın gölgesi düşmüştü payıma. Ne zaman kendimden uzaklaşıp ona yaklaşsam, o benden uzaklaşıp başkalarına yaslandı. Hayatının aşkını hayatının hatası sandı. Ezberciydi. Bende öğrendiklerini başkalarıyla yaşadı. Bana hiç kullanmadığım gülüşlerim kaldı. Her sabah aynaya baktım, karşmda hep bir yabancı vardı. Sebepsiz yere gülüyorum şimdi; sebepli olanların bedelini ağır ödettiler. Ne zaman aşk sofrasına otursam Payıma hep kırıntıları toplamak kaldı. Ben cehennemi içimde yaşıyorum diyorum, o bana yakarım seni diyor. Bendeki yangını duyan körükle koşuyor. Ben yolumda olsam da hiçbir şey yolunda gitmiyor. İçin bir mezarlıksa ne kadar durabilirsin ki ayakta Bu gemi... Bu gemi bir daha yanaşmaz o limana..
Merhaba gelmeyen sevgilim... Merhaba sevmeyen sevgilim... Merhaba yalnızlığın ortasında terk edip giden sevgilim... Merhaba tanıdın mı bu ihanet ettiğin kızı senin istediğin gibi başlıyım bu sözlerime. Neden terk ettiniz ki sizi seven bu kızı çok mu zor geldi paşam adam gibi sevmek adam gibi sevilmek daha mı değerliydi 2 kelime ile yataklara
Bakın bayım, ben hasta bir kadınım.Kalbimin bazı konularda yetersiz kaldığını ve sevgisizlik yüzünden dahi ölebileceğimi bu gün öğrendim. Sizden beklentim bir aşk değil.Sadece başımı göğsünüze yaslamalıyım ve siz kolunuzla yüzümü çevrelemelisiniz.Beni saklamalısınız tüm kötülüklerden.Aşk diyorum olmasa da olur ama sevgisizliğe tahammülüm yok bu aralar.Kalbimin hızlı çarpmasını istemiyorum,tek derdim biraz daha sıcak bir kalbe sahip olmak.Eğer sarıp sarmalarsanız beni kendimi çok daha iyi hissedebilirim.
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.