Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Onu sekiz geçtiğinde
Pardon saat kaç diye sordum yanımda otobüs bekleyen kadına. Onu on geçiyor dedi. Teşekkürler dedim.  Arkamı dönüp omzuma çapraz olarak taktığım çantamdan telefonumu çıkarıp çaktırmadan saate baktım. Hayır onu on geçmiyordu. Onu sekiz geçiyordu. On demek sekiz demekten daha mı kolaydı? Neden hep sayıları yuvarlayarak söyleriz ki? Altı geçseydi beş
Dünyada ne kadar çok ses var kâri, bir söz olamamış bir mana bulamamış ne kadar çok cümle var. Ve dilinin ucuna her geleni hiç düşünmeden söyleyen ne kadar çok insan. Herkes bunca kelamı neden ediyor, niye söylüyor ve neden bu kadar fazla konuşuyor diye düşündüğüm çok fazla vakit oluyor benim. Zira bazen söz silahtan çok daha fazla yaralıyor insanı. Ve geçmiyor o yaralar, iyileşmiyor. Hatta bazen o kurşuni sözler sadece muhatabını değil belki bir zümreyi, bir topluluğu, hatta bir milleti yaralıyor ve çoğu vakit bir söz yüzünden gözden düşüyor insanlar, gönül kırılıyor, uhuvvet bozuluyor. Belki de bizim imtihanımız söz iledir kâri, söylenmesi gerektiğinde söylenmeyen ve söylenmeyecek vakitlerde söylenen sözler ile. Bana çoğu vakit susmak daha anlamlı gelir konuşmaktan. Anlayan birini bulamadığın zaman susmak çok daha manalı ve çok daha faydalı, öyle olmalı. Bir de şu var ki içimizde olan her cümleyi söylemek konuşmak demek değildir. Cemil Meriç’in “Her akla geleni yazmak yazı yazmak demek değildir” dediği geliyor aklıma. Ve üstat doğru söylüyor. İşte aynı onun gibi her aklına geleni söyleyen de aslında bir şey söylemiş değildir. Söz ateştir kâri, yakar.
Fatih Duman
Fatih Duman
Reklam
En yakın yabancı
Şehre onurlu bir sadakatın varlığını batırarak Üstümü çarptırıp karışık hesaplara Göğsümde kahramanca bir gürültü Kabaran bir kımıltı yükseltiyor Nabzımdan arta kalan çiçek tortuları için Herkesin içinde kaba ,kaypak ihanetleri Bir kenara ittirip Temize çıkmak için Feraget edilmiş bir hayattan En yakın yabancıyı bulmak için En yakın
Aliya İzzetbegoviç'in Türklere Yazdığı Mektup
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
Bu Gece Seni Sevmekten Vazgeçtim
Affet, bu gece seni sevmekten vazgeçtim. Çünkü seni özlemeye artık tahamülüm yok Üstelik bir gün her şeyin düzeleceğine olan inancımı da yitirdim. Ne küçücük bir ihtimal kaldı sana dair, ne de azıcık da olsa hayalim. Ben yalnızca seni değil, umudumu da kaybettim... Az önce sesini duymak istedim. Cesaretimi toplayıp numaranı çevirdim, ama arama
KARANFİL KIZ
O zamanlar dünya gerçekten de bir öküzün boynuzlarında durmaktaymış ve Karanfil Kız'ın bu aşırı gelişmiş iribaşa söyleyecek bir çift sözü varmış. Ama dur bak, en iyisi baştan başlayayım. Şimdi bu Karanfil Kız babasını fazla görememekten şikâyetçiymiş. Çünkü adamcağız haftanın her günü, hatta bazen haftasonları bile geç saatlere kadar çalışır,
Reklam
öykümsü deneme
Ev senin mi diyor. Bankanın ama benim sayılır dedim. Utanmasa kaç taksit kalacağını soracaktı da Şey etmedi benim açıklayacağımı sandı Ben sevmem oldum olası böyle meseleleri konuşmayı Dükkan mı açıyoruz ortak mı arıyoruz belli değil Bozulduğumu anlamış olmalı ki Bana nasıl biri olduğuma sıra geldi. Günaydın dedim içimden Altınlar evler tamam oldu aklınızda tamam ettiniz Şimdi sıra geldi demek benim iyi kötü çirkin huylarıma. Aferin sana kız annen güzel yetiştirmiş. Kuyumcu tititzliğiyle karşıdakii ölçüp tartmayı öğrenmişsin Demişsindir içinden bu aşk arayan safın biridir. Ben şimdi buna iki gülerim ama diye ağlarım Yolunacak tavuk gibi bir bir tüylerini hiç hissettirmeden tek tek yolarım. Babandan açık çek bana. Diyor ki ben damatımı vallahi de sevdim billahi de sevdim Neremi gördün ki kayınbaba bu kadar bayıldın. Bak ben geceleri çok fena horlarım. Evde televizyonu hep son ses açarım Bana yaz geldi incirler üzümler toplanacak kış geldi zeytinler diye ikide bir çağıracağını tarlanda kızını aldım diye çalıştıracağını sanıyorsan pışırttt kaçın kurasıyız biz. Sen anadolu köylüsüsün de ben Karamanın koyunu muyum. Geçti o devirler markette satılıyor zeytin yağı ille de tavuğun altından alacak değiliz ya yumurtayı. Bekleriz yemeyiz inciri hoşafı. ...................................... .......................................... Arkası konya önü karaman..
Eksik kalmaya çalıştım... Gerçekten
youtu.be/U_O3MRkFVZs?fea... evet giriş bu şekilde olsun istedim. Eğer açtıysanız milyon teşekkür sunarım, açmadıysanız, Universal'ın minnion singing introsu Ba ba baaa ba ba ba ba ba baaaa dın dınt! : ♤ Ben Elif, ikinci ismimi söylememe gerek var mı emin değilim, arkadaşlarımı eskiden bana iki ismimle hitap etmeleri için
Gerçek hayattan esinlenmiş etkileyici bir öykü…
Annem, evi, babamı ve bizi terk ettiğinde ben altı yaşında, abim sekiz yaşındaydı. Annemin babamı terk etmesini o yaşta bile anlamıştım da, bizi terk etmesini anlamamıştım. Anne çocuklarını terk eder miydi? Babam, annemi döverdi. Babam beni, abimi döverdi. Ben o yaşlarda babalar döver diye biliyordum. Babalar döver… Anneler olmayınca, evlerin
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Reklam
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı ölmedim genç olarak ,ölmedim beni leylak büklümlerinin içten ve dışardan sarmaladığı günlerde bir zamandı heves ettim gölgemi enginde yatan o berrak sayfada gezindirsem diye ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende. Vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.