İlk olmak iyi midir bilmiyorum ama bence herkes sevdiğinin sonu olmalı.
Çünkü bazen birinci olmak bir şeyleri kazandığın anlamına gelmez.
Emin ol sonbahar bir daha gelecek ve kaldığın tüm dersleri vermiş olacaksın.
Bütün yarışlarda birinci olmak zorunda değilsin, sayıların ne önemi var ki?
Bazen sonuncu olmak dünyanın en güzel şeyidir.
Filmlerde bile mutlu ilk yazmaz, mutlu son yazar.
Şimdi al eline kalemi kâğıdı ve kendi mutlu sonunu kendin yaz.
Çünkü mutlu son her zaman vardır.
Herkese Merhaba,
Herkesin öve öve bitiremediği Karga Krallığının1. Kitabını bittimiş bulunmaktayım... Puanımdan anlaşıldıgı gibi ben öyle çok sevemedim. Ama neden karga ya aşık olduklarını anladım cunku bende oldum, yazar resmen karga karakteri için diğer tüm karakterleri ezmiş... çokta güzel yapmış hahah:D
Kitabımıza gelirsek; Bir kahin gelir
"Bu kitap zihinsel hastalığı olan ve kendinde yardım alacak gücü bulanlara adanmıştır."
psikiyatrist yazar Gary Small hastaların anılarını koruma konusunda yardımcı olurken, birçoğunun da unutmak istediği anıları olduğunu ve bu anıların ardında çözümlenmemiş psikolojik sorunlar, kişinin gerçeklikten kaçmasına neden olan aşılamamış
"Emin misin? Çünkü içini kendi aletime saklıyo- rum. Kendimi tutmam zor olacak, ama yapabilirim. Peki ya sen?" diye sordu bacaklarının arasına ateşli ve ıslak bir öpücük kondurarak.
Julia inleyerek ileri geri hareket etmeye başladı. "Evet, dilin muhteşem şeyler yapıyor bana."
"Benim yöntemimle yapmalısın Julia."
"Sen rahat ol," dedi sonra Alper bilmiş bilmiş, "bence başımızın sıkıştığı anda icat ettiğimiz bir olguyu sadece başımızın sıkıştığı anlarda hatırlamamızdan daha doğal bir şey olamaz. Zaten böyle kutsallaştırılmış kavramları tartışırken korktuğumuz da çarpılmak falan değil, bu kavramları kutsallaştırarak kendilerine çıkar sağlayanların ya da kimlik edinenlerin saldırma ihtimali... Ha çarpılmaktan korkuyorsak bu da o tiplerin yarattığı illüzyon... Birey olamadığı için varoluşunu ancak bir külte bir lidere bağlanarak, bağlanırken de ona dönüşerek anlamlandırabiliyor pek çok insan çünkü..."
Sayfa 97 - Sözler: Ne imiş söyle aşkın tılsımı?Kitabı okudu
"Böyle diyorum ama bakma... Utanmazım işte, bir şey istediğim zaman da dilek tutuyorum ve dua ediyorum. Ya da başım sıkışırsa filan da Allah'ım yardım et diyorum, totemim de hiç bitmiyor," dedi. Alper de ezan sesinin, ihtişamlı bir kubbenin, ramazan sofrasının, bayram sabahının ya da mahyanın kendisini etkilediğini; sosyalist ve inançsız olduğunu her fırsatta dile getiren annesinin de isyanını Pir Sultan Abdal deyişleriyle cuşa gelip, "Takdir olan gelir başa, tevekkeltü tealallah" diyerek haykıranlardan olduğunu anlattı. "Sen rahat ol," dedi sonra Alper bilmiş bilmiş, "bence başımızın sıkıştığı anda icat ettiğimiz bir olguyu sadece başımızın sıkıştığı anlarda hatırlamamızdan daha doğal bir şey olamaz. Zaten böyle kutsallaştırılmış kavramları tartışırken korktuğumuz da çarpılmak falan değil, bu kavramları kutsallaştırarak kendilerine çıkar sağlayanların ya da kimlik edinenlerin saldırma ihtimali... Ha çarpılmaktan korkuyorsak bu da o tiplerin yarattığı illüzyon... Birey olamadığı için varoluşunu ancak bir külte bir lidere bağlanarak, bağlanırken de ona dönüşerek anlamlandırabiliyor pek çok insan çünkü..."
Sayfa 96 - Sözler: Ne imiş söyle aşkın tılsımı?Kitabı okudu
Hatırla sevgili prens, cesaret, fedakarlık ve kararlılık demiştim.Sevgiyi hak etmek için bunlar şart demiştim.Ama görüyorum ki,sen karşılaştığın ilk zorlukta duraksiyor,ilk engelde pes ediyorsun.İlk başarısızlık darmadağın ediyor seni.Demek ki sen,uğruna tahtını bile feda ettiğin o kızı aslında istemiyorsun.Belki de hiç istemedin?
Bak şimdi de sacmasapan bir rüyaya kapıldığını düşünüyorsun.Evet, bence de ülkene dön, tıpkı deden gibi, tıpkı baban gibi ol, ülkenin başına geç ve bir hükümdar gibi ihtişam içinde yaşa.
Çünkü aslında sen bu aşkı hak etmiyorsun.Ask, kararlı olanları sever ama ne yazık ki sevgili prensim,sen yeterince kararlı değilsin.
Aşk,cesur insanların yüreğinde konaklar ama sen yeterince cesur değilsin.
Aşırı yüklenmeden dolayı kilitlenmek. Beynimiz, o bedenin kullanıcısı olan bize, "Hoop birader, yavaş ol! Böyle devam edersen sistem çökecek, yakacaksın hepimizi, rica ederim bir kendine gel" demeye çalışıyor
İyilikle Değişir Dünya
192 syf.
Kitabın yazarını sanırım bilmeyen yoktur. Sosyal medyada (Instagram ve YouTube) kanallarında birden ortaya çıkıp bazen yardım istiyor bazen de yardım ediyor. Ben ilk sosyal medyada gördüğümde yardım istiyordu bir nevi halkımızın ne kadar yardımsever olduğunu deniyordu diyebiliriz. İlerleyen zamanlarda tekrar bir
-Evet. Bana yöneltilen mahcupluğu, namussuzluğu İslam ordugahına sığınmak suretiyle örtebilirim. Lakin bundan dolayı Selahaddin bana sarık sarmayı teklif edecek olursa, dünyada bunu kabul edemem.
- Hezeyan ediyorsun herif! Selahaddin hiç kimseyi din ve mezhep değiştirmeye mecbur etmez. Ancak, rabbani hidayet yetişmiş, vicdani kanaat sağlamış olup da kendi isteğiyle İslam'ı kabul ederse, o başka... Gözünü aç! Hidayetin nurunu gör! İstersen karanlık içinde kal! Orasının bence önemi yok. Ben senin hayatını kurtarmak istiyorum. Emin ol ki, Selahaddin hazretleri sana zorla dinini, mezhebini değiştirtmez. Sapıklık sana, yüksek kanatları altına sığınanlara himaye göstermek de ona has olsun!
"İNSAN"
Allah'ın yarattığı en muzaam varlık.
Görebilene içi dışı hikmet dolu.
Akli, kalbi, ruhi, bedeni dolayısı ile psikolojik, manevi, sosyolojik, biyolojik, fizyolojik ve yaşantısal birçok şey içinde barındıran bir sistem.Bu sitemde bazen ödün veren kısımlar oluyor ama hiç bir zaman bu sistem bir insanda tam anlamıyla son bulmuyor.
Mesela;
İnsan zor bir dönemden geçiyor ama bedensel sağlığı yerinde ya da bir sağlık sorunu yaşıyor ama manevi anlamda tatmini sağlamış gibi gibi birçok örnek verilebilir.
Peki insanda bulunan bunca sistemin temel taşı nedir? (Yani insan için en büyük nimet nedir?)
Bence imandır.Çünkü imanı olmayan kimse sebep perdesinden öteye geçemez.Hep sebeplerde arar olanı...
Oysa ki olan her şey Rabbimizin bir "Ol" emrine bakmaz mı?
İmanı olan kimse ise sebepleri kaldırır aradan ve zâhir olur onun için yaratan.
Her şey bir anda rahmet ve hikmet perdesinde görünür. Elbette bazen bazı konularda teslimiyet ve sabır gerekir lakin aciz olarak yaratılan bir saniye sonrasından dâhi haberi olmayan insan için İman ilahi bir nimettir ve buram buram Yaratanın merhametidir...
İNCİNMİŞSİN
.
Herhangi bir yerimize göstermiş olduğumuz özeni, neden ruh sağlığımıza göstermiyoruz? Ki bence en önemlisi de #ruhsağlığı . Ama biz insanoğlu kurcalamayı, kaşıyıp deşmeyi söz konusu kendi hayatımız olunca nedense hep ikinci, hatta çok daha sonraki plana atıyoruz. Sanki ortaya döksek ' deli ' yaftası yiyecekmişiz
Eeee... Şimdi!?
Çok az kitap var bitince "Eee şimdi ne okuyacağım?" dediğim. Sıradaki kitap daha iyi olmalı ki o kitabın içinden çıkabileyim. K&K daha ilk günden gerçekle kurgu arasında kaldığım bir kitap oldu. Zihnimde dönüp durdu, rüyalarıma girdi. Bu sabah elime aldığımda 283 sayfa vardı bitmesine. Kitabın yazı puntosu dikkate
"Kızlar da asker olabiliyor muymuş?"
"Olur tabii," "İstediğimiz herşeyi ölürüz biz."
"Ben öğretmen olmak istiyordum," "Yoksa asker mi olsam senin gibi?"
"Bence öğretmen ol sen," "Aybüke öğretmen ol."
"Aybüke öğretmen... Sevdim bunu."
"Biz de,"
Kötü bilinmektense, iyisi mi, kötü ol, Zaten lekeliyorlar kötü değilsen bile; Keyif senin hakkındır, ama harcarlar bir yol;
Bizim içimiz temiz, onlar bakar kem gözle.
Yoksa, başka sahte ve kahpe gözler nereden
Çıkarır içimdeki coşkulu, çapkın kanı?
Zaaflarıma bakıp-onlar benden beterken-
Niye kötülüyorlar bence iyi olanı? Hayır, ben neysem oyum. Bende bunca günah var
Diyenler ayna tutar kendi günahlarına: Ben ne kadar doğruysam o kadar eğri onlar, Habis düşünceleri yargı olamaz bana,
Meğerki hepten şuna inansınlar: her yerde
Herkes kötüdür, hem de iktidar kötülerde