224 syf.
·
Not rated
·
Liked
Giulio Cavalli, Milano'da doğmuş.Roman ve oyun yazarlığı dışında çeşitli dergiler ve gazeteler için çalışmış.Politik oyınları ve İtalyan mafyası üzerine kitaplarıyla tanınıyor.Dalga 2018 yılında yayımlanmış, devam kitabı olan Yepyeni Ahit ise 2021 yılında yayımlanmış.Can Yayınları Yepyeni Ahit'i de umarım yayımlar. Güney İtalya'nın bir kasabası olan DF sakinleri  aşağı yukarı birbirine benzer fiziksel özellikler taşıyan birkaç cesedin kıyıya vurmasının şokunu atlatamadan, sokakları kaplayan, pencerelerden, borulardan, tuvaletlerden fışkıran binlerce cesedin  istilasına maruz kalır.Yalnız bırakılan DF'liler sahile bariyerler inşaa eder.Cesetletle başlangıçta ne yapacağını bilemeyen kasaba sakinleri, cesetleri gerek enerji santralinde, gerek fabrikalarda hammadde olarak kullanmaya başlar.Cesetler, beslenmede bile kullanılır.Ekonomisini cesetlere dayandırır. Bu durum, kasabanın sınırlarını kapatmasına, kendilerini bağımsız bir devlet olarak ilan etmelerine kadar varır.Kurulan bu yeni düzene muhalif olanlar, kasabayı terk etmek isteyenler öldürülür. Dalga, kötülüğün ve şiddetin üzerine kurulu,  " ötekiler" ve  kasabalılar arasındaki ayrımın keskinleşmesinden doğan yıkıcı bencillik nedeniyle kalbinizi sızlatan muhteşem bir distopya. Çok beğendim Dalga'yı.
Dalga
DalgaGiulio Cavalli · Can Yayınları · 2021223 okunma
Sadece kendini düşünen insan, en başta Rabb'ine karşı bencillik eder. O'na karşı sorumluluklarını ifa etmekten kaçınır
Reklam
72 syf.
8/10 puan verdi
Aklın sorgularına dayanabilen inançlar yaşar.
"İyiliğin, doğruluğun, sevginin zamanla dünyayı cennete çevireceğini söyleyen çok kişi var, ama buna inanan onca çok değil sanıyorum. Neden derseniz, bu erdemlerin insanoğluna nasıl aşılanacağı bilinmemektedir; eğer söz, kötüleri etkileseydi, kötülük çoktan kalkardı ortadan. İşte bu düşünceler karamsarlığın nedeni ve pek de yanlış sayılmaz.
İçerdekiler
İçerdekilerMelih Cevdet Anday · Varlık Yayınları · 1965122 okunma
504 syf.
10/10 puan verdi
Zweig' ın, kendi biyografisi olan bu kitabı o kadar çok sevdim ki; gerçi hangi kitabını sevmedin diye sorsalar verecek cevabım öyle bir kitabı yok olur. Bütün bir yaşamını ilmek ilmek işlemiş kitaba, dostlukları, edebiyat aşkı, sanata olan düşkünlüğü, hep insanlarla iç içe geçen bir yaşamını anlattığı dopdolu bir kitap. Kitabın başlangıcında öyle bir önsözü var ki; yazarın bir kez daha şapka çıkarılacak cinsten. Zweig denilince onu tanımlamak için, insan psikoloji analistçisi demenin yeterli olduğunu düşünüyorum. İki tane savaş görüp yaşayan Zweig' ın, hayatına iki tane eş sığdıran, savaşın üzerindeki psikolojik buhranı atlatamayıp eşiyle birlikte intihar ederek yaşamlarına son vermeleri beni en çok etkileyen yanıdır. Bir yandan ona hak verirken, bir yandan keşke yapmasaydın da, bizler daha çok kitaplarını okuyabilseydik diye bencillik etmektende alıkoyamıyorum kendimi. Sayfanın son cümlesi sanırım yaşadığı psikolojik durumunun özeti gibiydi, aşağıya bu cümleyi yazarken, yazarı tanımak adına, iki savaşın çevrelediği insan psikolojisi, ekonomi, sanat, kültür ve cinsellik yansımasının etkilerini mutlaka okuyun derim. Kitaptaki son cümle: "Aydınlık ile karanlığı, savaş ile barışı, yükseliş ile çöküşü yaşamış olan bir kişi, hayatı gerçek anlamda yaşamış demektir".
Dünün Dünyası
Dünün DünyasıStefan Zweig · Can Yayınları · 20192,145 okunma
İnsanın kendi üzerinde durması, kendini sevmesi, kendine zaman ayırması bencillik değildir;insanın kendi kendine verdigi bir haktır ve bu hakkını da kullanmalıdır.
İçimden geçenleri bilselerdi beni dünyanın bir numaralı vatandaşı sayarlardı.İnsanları dinlerken sıkıntılı bir görünüşüm vardı: sanki, her zaman onların sözlerini bitirmelerini ve konuşma sırasının bana gelmesini sabırsızlıkla beklerdim. Bana kalırsa, bu görünüş çok aldatıcıydı. Bana kalırsa, bana kalırsa... ne yazık hiç kalmadı bana. Benden önce davranıp ne olduğumu, aslında ne kadar bencillik ettiğimi suratıma haykırdılar. Oysa, hepsiyle tek tek ne kadar ilgiliydim. İnsanlar benim için soyut kavramlar değildi. Birlikte bulunduğum sırada onlar için ayrı ayrı bir şeyler yapmak isteği ve bunun imkânsızlığı beni sarıyordu. Hangi birine yetişecektim?Hemen ortaya çıkmaya korkuyordum. Her biri, bir öncekinden o kadar farklı bir davranış istiyordu ki. Ben, gene hepsine yetişmeye hazırdım. Fakat, birinin yardımına koşmak, onun düşüncelerini paylaşmak bir öncekine ihanet olacaktı. Bu nedenle çekingen davranıyordum. Aslında her gördüğüm insana kapılıyordum. Hemen onun gibi olmak, ona bütün varlığımı sunmak ve onun bütün varlığını içime almak istiyordum. Her an değişmeye hazırdım.
Sayfa 687 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.