Yani Aralık 3..
Bugün gitmek eylemi üzerine düşünmek istiyorum.
Şu koca yılda gidenler, gidemeyenler, kalmaya yeltenenler dışında ben, giderken ya da gitmeyi hayal ederken böylesi bir bedel ödeyeceğimi hiç düşünmemiştim.
Kocaman bir boşluk kaldı içimde. Öksüz bir yer var artık içimde... Gitmeyi öğrenince bir yerim kalmadı kimsenin yüreğinde. Bende de tutunacak bir dal, bekleyecek hal kalmadı ya....
Bunun dışında gitmek eyleminin çok isteğe bağlı bir şey olduğunu öğrendim. Bu kümeye de kendim de dahilim elbette. Lakin isteyen nasıl güzel gidiyormuş öğrendik, yeniden.
İsteyen uçurumun ucundan gelir, giden dümdüz yoldayken de gider.
Ve anladım, mesele büsbütün gitmekte değilmiş. Mesele bozkıra dönmekmiş... içindekileri kurutmakmış, öldürmekmiş belki de yakmakmış.
Ve ben çok yoruldum.