İnsanların dünyaya başka insanları bulmak için gönderildiğine inanırım. Bende seni bulmak icin doğmuştum. Seni bulmak, tenine dokunmak, nefesini içime çekmek, bütün düşüncelerini dinlemek için. Ama artık bunun doğru olduğuna inanmıyorum. Çünkü senin gibi biri için yaratılmış olmak istemiyorum...
''Diyorlar ki, hayat yalandır, aşk da. Nasıl inanırım,o; olmak istemiş de olmamış bir yarım nefes gibi şuramda. Sana dokunamayacak kadar ürkek kalmış olduğum bu mesafeden dön/erken sen önce ayaklarının gerçekliğine inandır beni, inanmak istesem de senin gidişin yalandır bende.''
Reklam
Ben her zaman yaşamın seyircisi olmaya çalıştım, asla hayata karışmadım. Böylece, başıma gelen her şeye bir yabancı gibi tanık oluyorum - şu ihtiyat payıyla ki, etrafimdaki zavallı olaylar karşısında, pek hoş bir şehvet hissi duyuyorum (...) Bu olaylara neden olmuş hiçkimseye karşı hiç hınç beslemiyorum. Aslında, asla hınç beslemem ya da kin gütmem. Bu tür duygular hayatta bir kanaati, bir mesleği, hatta bir hedefi olan insanlara özgüdür. Bende bu tür şeyler hiç yok. Benim yaşama olan ilgim bir bilmece çözücünün ilgisidir. Prensiplerim de yok. Bugün bir şey savunurum, yarın başka bir şey; ne bugün savunduğuma ne de yarın savunacağıma daha fazla inanırım. Fikir ve duygularla oynamak bana her zaman olabilecek en güzel yazgı gibi geldi. Bunu mümkün olduğunca gerçekleştirmeye çalışıyorum. Ben kendimi asla gözden düşmüş hissetmedim. Bana bu zevki bahşettiğiniz için ne kadar teşekkür etsem azdır! Bana pek hoş -ve nasil da uzak!- bir şehvet katıyor bunlar... Anlaşılamadığımızı gayet iyi biliyorum...
Sayfa 177 - Kırmızı Kedi Yayınları, 2. Basım
Sanıyordum ki her şey daha güzel olacak. Ben kendimi bozuk para gibi harcamışım haberim yok... Öyle bakma. Bayağı... Harcamışlar beni. Sömürmüşler bütün duygularımı, hiç sevmemişler. Ulan sevgiyi bırak, onlar kaşıma gözüme bile bakmamış ki... Onlar maddiyata, şöhrete, bunlardan ne kadar faydalanabileceklerine bakmışlar. Yani senin anlayacağın arkadaş, ben onlara basamak olmuşum, onlar beni çiğneyip tırmanmışlar, bende olduğum yerde kalıp onların gidişini seyretmişim. Gitsinler... Ben gitmesinler, demiyorum. Tabii ki gidebilirler. Ama geri dönmesinler... Neden mi? Çünkü ben aptalım... İnanırım hemen...
"İnanırım ki seven insan uzun süre küsemez sevdiğine. Yüreği bende olanın yüzü de, bedeni de benden uzak duramaz."
Her genç kız gibi bende dünyada en büyük saadetin yalnız sevmek ve sevilmekte olduğuna inanırım. Bence hayatımda en büyük, en mukaddes şey ancak aşktır. Fakat deli gibi rastgele bir adamı sevip de iki gün sonra aldandığımı anlayıp yahut bıkıp, dönme dolap oynar gibi sefil ve murdar tecrübelerde sürünmek izzetinefsimin tahammül edemeyeceği bir alçalmadır. Evet, bende sevmek ve sevilmek isterim, fakat isterim ki seveceğim adam aşkıma ve bana layık olsun ve daha isterim ki o sevdiğim adama üzülmeden, pişman olmadan hayatımı ölünceye kadar geri almamak üzere vereyim.
Reklam
Hassas, hayalperest, şiir seven her genç kız gibi bende; dünyadaki en büyük saadetin sevmek ve sevilmekte olduğuna inanırım.
..."şimdi neye, nasıl, hangi ümitle inanırım söylesene! İnanmaya güç mü kaldı bende?"
Başıma gelene kadar ondan korkarım gelmesin diye korkarım ama başıma geldikten sonra ondan korkmam çünkü Allah başıma verdiyse onu kaldırabilirim onu kaldırabilecek gücüm olduğu için başıma vermiştir buna da inanırım Bu ne demek bende varsa bu bende olanı ile başa çıkabilecek bilgi beceri tecrübe de var Allah bir dert verdiyse çözümünü de veriyor ben de var o çözüm dert verdiyse devasını da veriyor ben de var o deva hastalık verdiyse şifasını da veriyor ben de var o şifa Yeter ki ben kendimi hikayemi geçmişten bugüne doğru bir şekilde konumlandırmış olayım.
116 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.