....Abdulrahim Arslan...
aylardir okuma listemde olmasına rağmen iki aydır beni süründuren kitap............ama beklemeye deydi)beklediğimden çok daha iyi bulduğum bir kitap...
nasıl tanımlarsam doğru bir analiz olur bilmiyorum.)
an itibariyle okuduğum ve bayıldığım bir kitap diyebilirim....
ben bazı kitapları okumak için doğru bir zaman olduğuna inanırım...simdiki zamanlama o kadar yerine dusdu ki belkide o yuzden kitabi cokk sevdimm....
bu tür kitapları okurken mutlaka elimde bir kalem bulundururum.öyle önemli gördüğüm,hoşuma giden yerlerin altını çizmek için.ben öyle seviyorum ne yapayım?
bu kitap öyle bir şey ki bütün cümlelerin altını çizdiriyor bana.böyle insanın ruhunu daraltırken,farkına vardırıyor bazı şeylerin...
yokluk kendi başına bir tekilliktir. yokluğun varlığını kabul etmek, onu anlamsal açıdan var etmeye yeter. kendi içinde dönüp duran bir kısır döngüdür yokluk; aslında olmadığı için, sınırlarından da söz edilemez.bir insanin yoklugunun eksikliyini yasayan biler..saniyorum yazar bunu cok guzel sekilde yasamis ki o yoklugun eksikliyini okurlarina da oturmeyi basarmis...önemli olan yaşayabilen insanı anlatabilmek......Insan kendini yoklugunda anlatirmis...
ara ara elinize alıp " keşke okumayıp, şimdi okusaydım" diyorsunuz. arkadaşlarınızdan biri sizden kitap isterse bu kitabı verin ya da tavsiye edin, eğer kitabı beğenmediğini falan söylerse direk kulağının dibine tokadı yapıştırın.
ben yokluğu yalnız bende sanırdım
meğerse ne yokluk çekenler varmış
derdimi herkesten fazla sanırdım
yoklukla yaşarken ölenler varmış)Orhan Gencebayin cok sevdiyim sarksiisi aklima geldi.
Guzel bir beyinin guzel bir urunudur)