"Ben bu köyü ve köy hayatını seviyorum arkadaş. Bahar gelince boş arazime meyve fidanları dikmek, yer yer fidanlarla gölgelenen topraklarda sebze yetiştirmek beni mutlu ediyor. Tavuklarla, koyun ve keçilerle uğraşmak, sahip olduğum hayvanların günbegün büyüyüp serpilmesine şahit olmak bana mutluluktan öte huzur ve yaşama sevinci veriyor."
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye.
Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
Daima buyurmaya alışkın ama hiç ödün vermeyen, asla boyun eğmek istemeyen direngen mizacı, onu her türlü dostane yaklaşımdan, sevimli tavırlardan uzak tutuyordu.
Yaptığı bir hata olunca tekrarından kaçınıyordu. O da bir deniz tutkunuydu. Gözlerini açar açmaz denizi görmek istiyor, soğuk, sıcak, rüzgar onun için hiç farketmiyor.
Shakespeare’in Fırtına eserindeki Prospero, kızıyla birlikte on iki yıl yaşamak zorunda kaldığı adadan ayrılırken sihirli asasını ve kitaplarını gömer. Prospero’nun kayıp kitaplarından mahrum kalan insanlık kendi rüyalarını (ütopya) , kâbuslarını (distopya), hayallerini (fantastik) ve geleceğini (bilimkurgu) yazmıştır.*
Jaguar Kitap’ın Prospero
Onca zamandır -Twitter'ın zaman akışı gibi- çok hızlı ve çok geçici şeylere bakıp duruyordum. Bakışınız hızla akan şeylere takılıp kaldığında kendinizi endişeli, telaşlı hissediyorsunuz; hareket etmezseniz, ellerinizi sallamazsanız, bağırmazsanız sürilklenip gidecekmiş gibi. Şimdiyse çok eski ve çok kalıcı bir şeye bakar haldeydim. Bu okyanus benden çok önce leri buradaydı, diye düşündüm, benim ufak tefek kaygılarım unutu lup gittikten çok sonra da burada olacak. Twitter size, tüm dünya kafayı sizinle ve küçük egonuzla bozmuş, sizi seviyor, sizden nefret ediyor, şu an sizden bahsediyor gibi hissettiriyor. Okyanus ise dünya sizi yumuşak. ıslak ve sıcak bir kayıtsızlıkla selamlıyormuş gibi his settiriyor. Avazınız çıktığı kadar bağırsanız da karşılık vereceği yok.