1. Schopenhauer - Say yayınları dizisi
2. Schopenhauer - İsteme ve Tasarım olarak dünya
3. Schopenhauer - Aşkın metafiziği
4. Rudiger Safranski - Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi)
5. Nietzsche - Böyle buyurdu zerdüşt
6, Nietzsche - Putların Alacakaranlığında
7. Nietzsche - İyinin ve kötünün ötesinde
8. Nietzsche - Ecce
UFUKTAKİ SEN
Karşımda güneş batıyor ufuktan
Güneşin rengi denize dağılıyor
Rüzgarlar esiyor başka diyarlardan
Kulağıma hafiften bir sesin tınısı geliyor
Herkes güneşin batışı izlediğimi sanarken
Oysa Seni
Elimde okunacak bir çok kitap olmasına rağmen bu yıl son okuyacağım kitap olarak bunu tercih ettim. Beni tanıyanlar bilir şiire verdiğim önemi. Bir şiir kitabıyla yılı bitirmek güzel oldu. Bu sadece bir şiir kitabı değil, ruhumu yansıtan dizelerle dolu, benliğimin karanlık taraflarını açığa çıkardı okurken. Her kesten sakladığım, bilinmesini
Sevdiğim bir kalbe
Nasıl veda edebilirim bilmiyorum Beria
Gidiyorum bir yerlere
Oturuyorum küçük bir esnaf kahvesine
Bir çay söylüyorum(demli)
Bilirsin Beria her zaman demli çay içerim
En koyusundan, katran gibi derler ya
Beni uzun zamandır bu kadar etkileyen bir şiir kitabı olmadı. Kitaptaki şiirler o kadar derin ve duygu yüklü ki, üzüldüğümde bile gözyaşımı kolay kolay göstermeyen ben bazı dizelerde kendimi gözleri dolmuş halde buldum. Bunu yapmak kolay bir şey değil ve ustalık gerektirir.
Kitabın yazarından bahsetmek istiyorum ilk. Kendisi -
"Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
-öyle gibi de görünüyor-
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani..."(s. 248)
Vasiyet etti Nâzım usta. Tek isteği vatan topraklarında ölmekti. Ama gel gör ki, vatan toprağında bile yatmasını çok gördüler. Çok sevdiği