Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alibaba'nın bu sayısı ile Markopaşa'nın 1.dönemi kapanacaktır. Bir yılı az geçen bu dönemde Markopaşa 23, Merhumpaşa 4 , Malumpaşa 5 ve Alibaba 4 sayı çıkabildi. 55 haftanın 36'sında çıktığına göre, 19 hafta gazete engellerle karşılaştı, yayımlanamadı. Sabahattin Ali 19 Aralık 1947'de içeriye girdi. Gazete üzerinde hükumetin, sıkı yönetimin,
_İnkarcılar kızgın fırına atılmış saman gibi yanacaklar. İnananlar ise ahırdan salınmış buzağılar gibi sevinçle sıçrayacak. _Davutoğlu Süleyman’ın özdeyişleri_ _Akılsızlarara, ahmaklıklarına uygun karşılık ver. Yoksa kendilerini bilge sanırlar. _Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek? _İyilerin peşinden gidin. Hırsızın katilin
Reklam
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Suriyeli ile Dr. Rıza Nur'un konuşması
Bu esnada Suriye Arapları namına, Suriye Hey'eti Murahhasası olarak Lozan'a bir heyet gelmiş. Bunun namına Caberizade İhsan adında biri benden mülakat rica etti. "Gelsin!.." dedim. Yatak odamda konuştuk. Halepli ilk mebuslardan Nafi Paşa'nın oğlu imiş. Reşat'a (Sultan Mehmet Reşad) veya Vahideddin (Mehmet
Sayfa 209Kitabı okudu
Ya siz nasılsınız?" diye sordu anne gücenerek. "Ne demekmiş - hepiniz böylesiniz? Ben böyle değilim ... Gece gündüz demeden çalıştım ben, lokomotif ocaklarına konulması için ateşe dayanıklı tuğla yaptık. Yüzüm zayıfladı, çirkinleştim, herkese yabancıyım, dilenci gelip sadaka istemez benden. Ben de zorlandım, çocuklar evde yalnızdı. Bazen eve bir gelirdim ocak yanmıyor, yiyecek bir şey yok, içerisi karanlık, çocuklar mutsuz, ev işlerini öyle hemencecik öğrenmediler, Petruşka da küçüktü ... O zamanlar Semyon Yevseyeviç gelip gitmeye başladı evimize. Gelip çocuklarla otururdu. Yapayalnız yaşıyor. 'Size misafirliğe gelebilir miyim, evinizde ısınırım biraz?' diye sordu bana. Bizim ev de soğuk, odunlarımız nemli, dedim ona, bana dedi ki: 'Önemli değil, benim bütün ruhum donmuş, hiç değilse sizin çocuklarınızın yanında oturuveririm, benim için ocağı yakmanıza da gerek yok.' Tamam, dedim, gelin gidin şimdilik: Siz varken çocuklar da o kadar korkmazlar. Sonraları ben de alıştım ona, o geldiğinde hepimiz daha iyi oluyorduk. Ona bakıp seni anımsıyordum, sana sahip olduğumuzu ... Sensizlik o kadar üzücü, o kadar kötüydü ki; bir kişi bari gelsin diyordum, o zaman o kadar da sıkılmayız, vakit de daha hızlı geçer. Sen yokken zamanı ne yapacaktık ki ! "
SOKAKTA BİR DELİ! Pencerenin önünden seslendim: —Holmes!... O sabah sokağı seyrederek vakit geçiriyordum. Cevap alamayınca yine seslendim: —Holmes!. —Ne var? —Sokakta deli var. —Tımarhaneye mi götürüyorlar? —Hayır, başıboş dolaşıyor...yürekler acısı bir manzara... adamcağızı ne diye sokağa bırakmışlar? Günah… Dostum gerindi, tembel
Reklam
Tanrıça İnanna, Gilgameş'e daha Huluppu ağacını kestirdiği zaman göz koymuş­tu. Fakat o sıralarda Tanrıça'nın bir sevgilisi vardı. B ir gün her nedense ona kızmış ve ondan ayrılmıştı. Gilgameş'i, canavarı öl­dürüp elini yıkadıktan ve kendisine eski düzeni verdikten sonra ilk gören Tanrıça İnanna oldu. Çok yakışıklıydı.
...Duyduğum kadarıyla Talat ve Enver davetsiz misa­firlerle görüşmüyorlarmış” diye karşılık verdim. Paşa “Davet edileceksiniz” dedi, sonra odadan çıktım.Sabahleyin, o dönem Dâhiliye Nazırı olan Talat Paşa tara­fından saat dokuzda Bâbıâlî’de beklendiğimi öğrendim. Aynı gün on bir buçukta da Enver Paşa tarafından çağırılıyordum.Belirlenen saatte
Cephede vaziyet iyi değildi. Düşman ilerliyordu. Faysal kuvvetlerinin Mafrak İstasyonu’ndaki üç cephane vagonunu ateşleyeceklerini haber aldım. Haberi, derhal Dera’da bulunan Mersinli Cemal Paşa’ya bir raporla arz ettim. Bizimkiler de cephaneye yetiştiler. Son süratle raporu yetiştiren eski bölüğün eratından beş eri, ceplerindeki altınları vermek
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
82 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.