İlber Ortaylı' nın tarih konusunda tam anlamıyla objektif olabildiğini düşünmüyorum. Bugüne kadar okuduğum kitaplarında Osmanlı' dan bahsederken hep "Türk imparatorluğu" veya "Türklerin imparatorluğu" tabirlerini kullanmakta oysa Osmanlı bir Türk imparatorluğu değildir. Aksine Osmanlı' da Türk kelimesi "kaba, cahil, dağlı" anlamına gelmektedir. Bir Osmanlı beyfendisine "Türk" dediğinizde bunu hakaret kabul edermiş. Osmanlı saltanat boyunca Türklüğü itibarsızlaştırmış, tabiri caizse ayağa düşürmüştür. Osmanlı' nın asri unsuru bilindiği gibi ARAPLAR'dır. Varsa yoksa arapça, farsça! Yüzyıllar içinde Türkçe' nin ırzına geçilmiş ve orta asyada konuşulan Türkçe' den bir hayli uzaklaşmışız.. Neyse kitaba gelirsek okuduğum en akıcı İlber Ortaylı kitabı diyebilirim. Diğer kitapları gibi sıkıcı değildi. Gayet yalın bir dil ve akıcı bir üslupla yazmış. Dün başladığım kitabı bugün bitirdim Bir tarih kitabı bu kadar akıcı olabilirdi. İki günde bitirmemin nedeni Atatürk sevgim değil kitabın akıcı olması. Yoksa "Nutuk" u iki haftada sıkılarak okumuştum Atatürk üzerine güzel bir çalışma olmuş. Şapka kanunundan, Latin harflerine geçişe kadar ne kadar saptırılan konu varsa hepsini mantıklıca açıklamış. Atatürk ve devrimleri ile ilgili bilmediğim bazı şeyleri de bu kitap sayesinde öğrendim diyebilirim.