Türk'ün sözü zamana yazıyla raptetme geleneği, hayli köklüdür. Onun için ilk yazılı metinlerimizi Bilge Kağan, bengü taş yani "ebedî taş" olarak nitelendirir.
Kiraz doğdu, geldi, bilmiyor daha
biz buradayız. Adı yemiş, yüzü derin,
bilmiyor daha bahar nedir. Konuşacak,
yürüyecek, bilmiyor daha Hayat çetin,
günler kısa, geceler hançerlerden uzun.
Belli ki nazlı biraz Kiraz, bengü olsun
güzelliği, yakacağı gönüller için su
toplamak bilmem kimin hakkı? İlk
şiiri öyleyse benden çıksın gelsin, ağacı
durmadan çiçek açsın, ben ki Paris'ten Şiraz'a
nice alınlar yazdım: Kiraz'a
seçtiğim harflerin elinden güneş tutsun.
Enis Batur
Yerde bozkurt olduk, gökte bürküttük
Demir dağı deldik ordu yürüttük
Fani canda bengü bir dava güttük
Çünkü Tanrı bize böyle buyurdu
Yoldaş tuttuk Tulpar adlı o atı
Tanrı’dan aldık biz bu sönmez Kut’u
Sazıyla söylettik Dede Korkut’u
Türk adını tüm acuna duyurdu