Sevgili Peşkov Horoşeye'nin yalanlarını yakalamasından hoşlanması beni şaşırttı ve dilimde söylenmeyi bekleyen sayısız yalan cümlenin vakti gelince anlaşılacağını bilmek hüzün verdi içime. Muhakkak ki Peşkov gibi çocuk olsaydım yalan söylemek de yakalanmak da hoşuma giderdi çünkü söylenip söylenmemesi hiçbir şeyi değiştirmeyecek yalanların
"Affedersin sevgili evren,
Bugün neredeyse ölmeme sebep oluyordun ki bu bence çok acımasızcaydı ama anlıyorum tabii. Acaba bana bir şeyler mi anlatmaya çalışıyordun?"
Evren, gizemli bir şekilde cevap vermedi.
Bu kısmı ilk okuduğumda kahkahalara boğuldum. Bu kitabın karakterini bir parça kendimle özdeştirdim bu cümleden. Sonra seçtiğim
Sırtımı yasladım eskimiş, yorgun bir banka
gökyüzü gri ama şehre yaz gelmiş diyorlar
insanlar gelip geçiyor önümden
kuşlar geçiyor, kediler, köpekler, karıncalar
ve zaman
zaman geçiyor
zaman geçecek
zaman geçmiş
Kararlı davrandınız, cesurca yaklaştınız,tutkunuzu yitirmediniz, iyi gençler oldunuz, zaten bu yüzden de beni kendinize inandirdiniz ama özgürlük olmadan öteki dört kelamın hiçbir anlamı yok. Onların dördü de beşinci kelam için yaratılmıştır. Özgürlük yoksa kararlılık felaketle sonuçlanır; özgürlük yoksa cesaret zulmün kapisini açar; özgürlük yoksa tutku büyük bir zindana dönüşür; özgürlük yoksa iyilik en korkunç kötülükleri uyandırır. Siz aşkı hükmedilecek bir ülke zannettiniz, sevgiliyi ise bir savaş ganimeti. Oysa aşkın bunlarla alakası yoktur. Sevmek için
insanın hür olması gerekir, anlayın artık, özgürlük yoksa aşk da yoktur.
Ne aptalmışım bir zamanlar: var olmayan kişileri alırdım karşıma; onların beni eleştirmelerine karşılık vermeye çalışırdım. Bunu yapıyorum çünkü... derdim. Öyle diyorsunuz ama... derdim. Benim asıl niyetimin ne olduğunu biliyor musunuz bakalım? diye azarlardım onları. Şimdi, bu küçüklüklerin üstüne çıktım. Kimseyle alışverişim yok. Yalnız, size iyilik olsun diye robe-de-chambre yazacağım. Biraz
"sense of humour" kaldığını anlayın diye bende. Tolstoy, düşündüklerinizi yazmaya değer bulmuyorsanız yazmayın, diyor. Siz öyle bulamazsanız, gerçekten yazmaya değmezmiş. Tolstoy'a karşıyım. Yazıyorum. Bu, ancak beni ilgilendirir. Bu, beni ilgilendirir ancak. Hepsini birden dinledik zamanında ve hiçbirine yaranamadık. Eksik olsunlar artık.
Bir yerden sonra keyif almaya bakmıyorsun.
Sefaletin sefaletini felaketin felaketini düşünüyorsun
Evinde oturmayı seviyor dışarı çıkmayı istemiyorsun
Bir yerden sonra kısacık konuşuyor küçücük hareketler yapıyorsun
Telaşından heyecanından duygu taşımlıklarından
Fazlalıkları kesip atıyorsun.
Evindesin kahvaltını etmiş beklemedesin
Televizyon açık
İnsanın tüm atalarını tanıması, geçmişimizin efsanelerini ve dinlerini yaratan olaylara bizzat tanık olması demektir. Bunu anlayın ve beni bir efsane yaratıcısı olarak görün.
-Çalıntı Günlükler