“Benim sarayımda banyo yapmak için bir şeylere dokunman gerekmez, düşünmen yeterli." "Yesinler seni." "Ne yapsınlar beni?" Gözleri bana döndü. "Yesinler sarayını yani."
BİRİ BENİ GÖZETLİYOR İslam Aleminden Görme Teoremleri Yunanca felsefi, matematiksel ve tıbbi metinlerin Arapçaya ter­ cüme edilmesi M.S. 9.yy'e doruğa yükseldi ve İslam aleminde bü­ yük bir düşünsel mayanın tutmasına yol açtı. Bu dönemde, bilim ilk kez uluslararası bir çaba oldu. İslam dünyası İspanya ve Fas'tan Çin sınırlarına kadar
Reklam
Dedikodu
Kim söylemiş beni Süheyla'ya vurulmuşum diye? Kim görmüş, ama kim, Eleni'yi öptüğümü, Yüksekkaldırımda, güpegündüz? Melahat'i almışım da sonra Alemdara gitmişim, öyle mi? Onu sonra anlatırım, fakat Kimin bacağını sıkmışım tramvayda? Gûya bir de Galataya dadanmışız; Kafaları çekip çekip Orada alıyormuşuz soluğu; Geç bunları, anam babam, geç; g Geç bunları bir kalem; Bilirim ben yaptığımı. Ya o, Muallâ'yı sandala atıp, Ruhumda hicranın'ı söyletme hikâyesi?
“Bizimki gibi bir başka aşk daha olmayacak. Biz anlatılagelmiş en mükemmel aşk hikâyesiyiz.” “Sevgililer Günü saçmalığını” küçümseyen bu adamın dünyadaki en romantik erkeğe dönüştüğüne inanamıyordum. Dudağımı ısırdım. “Biz efsaneviyiz,” dedi arzu dolu bakışlarıyla. “Aşkı­ mız o kadar saf ve gerçek ki, biz tanrıların hayretiyiz.” Kim bu
Sayfa 317
"Beni susturamazsın," dedim; "bunlar bir zamanlar insandılar, bir de şu hallerine bak."
Sayfa 77
"Bir dönelim diyara," dedi bilmiş bilmiş. "Sana özel saray eğitimi ayarlayacağım. Başını bile kaldıramayacaksın." "Özlersin sen beni Darenciğim." "Özlerim tabii Novacığım." Dudak bükerek kendi kendini onayladı. "O yüzden eğitimi ben vereceğim."
Reklam
"Üşüdüm." Bileğimden tuttu, yine kendi etrafımda döndürdü ve bu sefer kendi önüne çekti beni. Sırtımı göğsüne yasladı. Bir eli hala bileğimi tutarken diğer elini belime yerleştirdi ve o an sihir kullanmasına gerek kalmadı. Gecenin ışığı içimi tatlı bir sıcaklıkla doldurdu. "Isıtırız," diye mırıldandı kulağıma doğru.
"Bir gün ham yapacak o ejderha seni!" Yataktan aşağı indi ve odanın içinde birkaç adım attı. "Vaatler vaatler..." diye gözlerimi kocaman kocaman açtım. Bana döndü ve gerçekten uyarıcı bir şekilde baktı. "Yatak odamda, üzerindeki o minicik şeyle beni kışkırtma." İşaret parmağını bana doğrultmuştu. Eh, içimden bir sürü şey tam da şu an onu kışkırtmayı epey istiyordu ama sınırlar sınırlar...
"Bir kızın kalbini nasıl çalacağınızı bildiğinizi sanmıyorum lordum." Parmaklarımla çenesini kavrayıp duraksadım. "Çalmayı değil, ele geçirmeyi planlıyorum." Kelimeleri belki beni korkutmalı belki de geriye çekilmeme neden olmalıydı. Ama sadece heyecanlandırdı. Parlak bir karanlık içimde şaha kalkan okyanusun üzerine oturdu. "Ve sonra onunla ne yapacaksın?" "Ah," dedi ve gülümsemesi yeniden parmaklarımın altında büyüdü. "Yıldızlara yazılana kadar yerle yeksan edeceğim."
"Birbirimize bağırmaya başladıysak ve gerçek düşüncelerimizi söylüyorsak eğer şunu dinle Nova." Bana doğru bir adım attı ve yukarıdan bakmaya başladı. "Ne düşünüyorum biliyor musun? Bütün iyi anlarda yanında benim de olduğumu düşlüyorsun, senin güzel düşler baloncuğunda herkes bir arada. Hava Krallığı ile dostluğunuz daimi, içinde bir yerde Ayzer ile bile işleri yoluna sokacağını umut ediyorsun ve işte ben de orada bir yerdeyim. Ama anlıyor musun? Ben de orada bir yerdeyim. Herkesle birlikte." Dudaklarından önce gözleri karanlık gerçeklerini yüzüme vurdu. "Ama işlerin kötü gideceğini hiç düşünmüyorsun. Belki de korktuğun için ama etrafına bak, burada işler her zaman kötü gitti. Ve işler yine kötü gittiğinde sen nerede duracaksın?" Sorusu kelimeler tarafından beni yalnız bıraktı. O yol ayrımına hiç varamayacağıma ikna etmiştim kendimi. "Daha da önemlisi ben nerede olacağım sanıyorsun?" Ses tonu zayıfladı ve dudakları acı dolu bir gülümsemeyle kıvrıldı. "Benimle ateşe yürümekten bahsediyorsun, sen ateşe yaklaşamazsın bile."
Sayfa 145 - DarenKitabı okuyor
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.