Hanife Çıta - Ayaklarımda 6 yıldır teşhis edilemeyen bir hastalıktan dolayı yoğun bir karıncalanma ve uyuşma var yürümekte çok zorluk çekiyorum...Eğer benim yerimde olsaydınız ne yapardınız?
A) İntihar ederdim
B) Riskleri olmasına rağmen ameliyat olurdum
C) Zorluklara alışmaya çalışırdım
D) Bir umut fizik tedaviye devam ederdim
E) İnsanların arasına karışırdım
F) Şiir yazmaya ve Şiirlere sığınmaya devam ederdim...
G) Arkadaşlarımla, Sevdiklerinle ve beni sevenlerle teselli bulurdum.
Acilen okunması gereken bir kitap. Varsa olan ön yargıları kırarak, bu muhteşem eseri okumalısınız. Şiddetle öneriyorum.
İnanın bu kadar beklemiyordum. Çok yüksek beklentiyle başladım ama beklentimin de üstüne çıktı. Bir Türk yazardan bu kadar muhteşem bir fantastik eser okumak hem duygulandırıcı hem gurur verici.
İncelememi spoilerlı ve
Birinci kitap beklentimi o kadar üst çıtalara çıkartmıştı ki... Galiba daha üstü olamaz diyordum. Ama bilin bakalım bu hangi yazar? Tabi ki Nagila ve ondan da bundan daha azını beklemek hata olurdu.
O kadar fantastik kitap okudum ama ben hiçbir fantastik kitabın böylesine kadınları öne çıkardığını görmedim. O kadar duygulandım ki. Yani seri tamam
Gölge ve Kemik kitabı ne kadar muhteşem ötesi bir kitap olmasa da yine de güzeldi. Şimdi size kitabın neden muhteşem ötesi olmadığından biraz bahsedeceğim.
Ama tabii ki ilk önce incelememi yine 2 bölüm şeklinde yazacağımı söylemem gerekiyor. Daha önceki incelemelerimden bilmeyenler için söylemek gerekirse ben incelememi spoilırsız ve spoilerlı
Düşündüğüm zaman sevdiğim birinden vazgeçmek beni rahatsız etmiyordu;rahatsız edici olan hayatım boyunca verdiğim bu kararla yaşamak zorunda olmaktı. Diğerlerinin anlamadığı da buydu...
Uzun zamandır beni bu kadar heyecanlandıran ve bu denli sürükleyen bir kitap okumamıştım. Nutkum tutuldu. Harikaydı? Şahaneydi? Mükemmeldi? Evet evet abartmıyorum, gerçekten çok güzeldi.
Kabal'ın yazım dilini zaten çok seviyordum, Gençlik Serüveni serisi de en sevdiğim serilerden biriydi ama fantastik okuma şansım olmamıştı hiç kaleminden. Neyle
Evet, bugün gene buram buram tarih kokan bir İskender Pala kitabı incelemesi için birlikteyiz arkadaşlar. İskender Pala’nın kendisi ile olmasa da, romanları ve kalemi ile ilk defa "Abum Rabum" #30305965 sayesinde tanıştım. Şahsen çok beğendiğim Abum Rabum sonrasında okumuş ve incelemiş olduğum kitap türlerine
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 18. kitap oldu. Bu kitap, görünmezlik fikrinin ilk defa ortaya atıldığı ve işlendiği kitap olarak bilimkurgu alanında son derece önemli bir yere sahip. Zaten kitabın yazım tarihi 1897. Sadece bu iki bilgi bile yazara ve kitaba ciddi bir saygı duymamızı gerektiriyor.
H.G. Wells, önceki okuduğum
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Dürüst olmak gerekirse, yaşadığım birtakım olumsuz tecrübenin ardından kendime bir söz verdim; ikinci bir emre kadar özellikle yeni kuşak (2000 sonrası diyelim) muhafazakar / dinci / İslamcı / yeni tip milliyetçi vs. (sıfatlar arasında kaybolmak) yazarların ‘edebi’ eserlerine sakın bulaşma... Karşılaştığın zaman yolunu değiştir veya görmezden