Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Şimdi dur, dinle beni biraz. Hâlâ sana söyleyemediklerim var. Gözlerimin içine bak, anla beni... Yoruluyorum, her gün biraz daha ağır geliyor. Keşke şimdiden bu kadar yorulmasaydım. Bir çocuk gibi ellerimden tut, çünkü insan tek başına her şeye yetemiyor bazen. Dağ olamıyor tek başına. Ben karanlıklar içindeyim, benim için zor yaşamak, sana kendimden eksilterek birkaç tutam sevgi vermişsem eğer kıymetimi bil, ben kendine bile yetemeyen biriyim çünkü. Dur, dinle beni biraz. Kendi acılarımı boşverip, senin acılarını almaya çalıştım ben. Senin canını yakan ne varsa, hepsini senden almaya çalıştım bu yüzden biraz daha acıyor, dayanıyorum aslında, ama dayanamıyorum. Öyle ya, dayanamamak diye bir sey yok, dayanmak zorundasın, bunun başka seçeneği yok, dayanamıyorum derken, omuzlarım bu yükü kaldıramıyor artık, her bir acı eklendiğinde, daha da alçalıyor, işte buna dayanamıyorum. Acıyı acıyla bastırıyorum artık. Ve bu döngünün içinde kayboluyorum. Tut elimden, kaybolmak istemiyorum. Başımı omzuna yaslamak ve huzur bulmak istiyorum. Çünkü başka hiçbir şeyden huzur bulamıyorum artık, çoğu şey yalnızca bir bulantı... Sakla beni kalbinde bir yerlere ve hiç çıkarma oradan, kaybolmaktan korkuyorum..
Reklam
Haydi durma beni sakla kendine Kış geliyor Ben sana üşüyorum Ört üstünü yüreğinin... S.Ş
Geceye dökülen mürekkep;
O benim için dinlendiğim bir durak gibiydi, onunla konuştukça dünyadan uzaklaşıyor gibiydim ve bana mutlu hissettiriyordu; Sadece onun yanında dokunulmaz bir kız çocuğuydum.Ben değil içimdeki çocuk biliyordu, ruhunun gidişatını.Bunu yazarken yazılarıma bile ekliyordum.Gidicekti biliyordum ama sonsuza denk gideceğini bilmiyordum, gerçekten bir gün
Bu menkıbeyi her okuyuşumda kimyam bozulur... Okuyun!
Ebü'l-Leys Semerkandî hazretleri [kuddise sırruhû] anlatıyor: Bir defasında Bağdat'ın zenginleri Mekke'ye hacca gitmeye karar verdiler. Bağdat'ta fakir bir dokumacı vardı. O da hocaların Mekke'ye gideceğini duyunca kendi kendine şöyle dedi: "Ben de onlarla birlikte hacca giderim. Zenginlerin malı varsa,benim de
"Sevmek senin için nedir? Sevmek en havasız halinle teslim olmaktır. Sevmek güvenmektir." "Aşk bir kalp depremi. Kalbin yerinden sökülüp bir süre sonra tekrar takılması gibi bir şey. Bir insan için o ana kadar yaşanılan ne varsa bir anda hiç olması. Kalp oynadı yerinden bir kere, aşk girdi vücuda... Aşk insanı iyi yapmaz, aşk insanı kötü de yapmaz, aşk insanı büyütür ama bazıları vardır ki; aşk uğruna küçüldükçe küçülür. Aşk bir yaradır tedavisini aynı bedende barındıran. Aşk insanın kendine dönüşüdür. Aşk insanın güzel yapan, aşk insanı besleyendir. Aşk insanın uykularından çalandır. Gecenin karanlığına bırakıp kaçandır.." ... "...Çok sevdiğin için hep bunlar, kıyamam ki ben sana... Birbirini çok seven çiftler daha çabuk ayrılırlar. Çünkü onlar birbirlerini çok kıskanırlar, onlar alışmayı birbirlerinden öğrenirler, onlar ölesiye ait olurlar, sahiplik çok sonra gelir onlar için, onların ikimizin şarkısı dediği binlerce şarkı vardır, onların en değer verdikleri şey el ele olmaktır, onlar sırf çok sevdikleri için bile gitmeyi göze alırlar, onlar deli gibi severken, sevildiğinden en ufak bir şüphe duyduklarında kalmayı düşünmezler. Kayahan: "Bizimkisi bir aşk hikâyesi, siyah-beyaz film gibi biraz." Şimdi sen beni öyle sakın ki başka bakışlardan, öyle sakla ki kaburgalarının arasına, bana içinde öyle bir kafes yap ki, senden başka yere gidemeyeyim, senden başkasını sevemeyeyim... Her gün ayrıl benden, her gün yeniden barış benimle. Her elini tuttuğumda yeniden doğayım ama hiç gitme. Neden gitme, biliyor musun? Çünkü kimse seni benim kadar çok sevemez."
Reklam
Sevgili sezgi; bazı şeyleri kendine sakla bilmek istemiyorum
" Bir içgüdü vardı beni yöneten, öğrenilmiş bir sezgi"
Sayfa 85 - Domingo yayıncılık
280 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.