Ahmed Gazzali Allah'a en fazla "aşk" duyan varlığın şeytan olduğunu söyler. Kavuşma ve vuslat zevkinin söz konusu olamadığı bir ayrılıktır bu.
Handân ol gönül ki visâl ihtimâli var
Firkat kemâle erdi kemâlin zevâli var
Firkat ile vuslat arasında gerili bir ip üzerinde canbâzlık yapar âşık. Cân-bâz: canı ile oynayan. Çok manidâr!
Perde-i vuslat! Vuslat mutlu sondu bizim için. Kim derdi ki vuslat bir perde olsun.
Hikayeyi cidden beğendim. Perde-i vuslatın ardını gören bir kızın vuslata direniş hikayesi. Visal ihtimalini hor gören bir adanış.
"Şimdi kendi kendime isteğim şeyin mutluluk mu, yoksa daha çok mutluluğa giden yol mu olduğunu soruyorum."
"Tanrım, beni çok çabuk erişeceğim bir mutluluktan koru! Mutluluğumuzu uzaklaştırmayı, sana kadar götürmeyi öğret!"
"(Tanrım) Sadece onun yaşattığı bu mutluluğu sana borçlu olmamı sağla."
"Ah Tanrım! Küfre düşmeden sonuna kadar gidebilecek miyim? Şimdi ölmek isterdim, hemen, yalnız olduğumu bir daha anlamadan önce."
Dua cümlelerindeki samimiyetin rengi, vuslat perdesinin ardına düşmemiş mi? Hikâyenin sonunda ölüm perdesi iniyor tüm samimiyetin üzerine. Ölüm perdesinin ardına ancak samimiyet ve ihlas geçebiliyor.