Sev beni..
Küçük bir çocuğun ellerini açıp ‘uçak kadar seviyorum’ demesi gibi,
Konuşmayı arzulayan lal biri gibi,
Yüreğinin avazı çıktığı kadar sev mesela,
Kendine sakla beni,
Yüreğim yüreğinde kurusun
Çünkü ben yüreğimin en ücra köşesinde sessizce seviyorum seni,
Ellerim ellerine değdiğinde son bulsun nefesim,
Biliyorum sana dokunduğumda gül kokacak ellerim,
Aşk feda etmekse bir parçanı,
Ben her hücremi feda ettim sana,
Sev beni…
Bir Leyla olmasan da,
Bir şirin gibi sev,
Ne Bilim işte B’aşk’a sev beni.
Öyle güzel sev ki, şiirime imge olabilesin,
O yüzden büyük sev beni,
Çünkü ben büyük harflerle seviyorum seni,
Beni UNUT,
Bunu UNUTMA...
Bana bir konuşmayı nakletmeye gelen muhbire söyleyeceğim ilk söz, "Onu kendine sakla, sus konuşma.
Anlatacakların ne seni ne de beni ilgilendirir. Bir daha da evime gelme" olur. Ben insanlarla ve olaylarla başka açıdan ilgilenirim.
Giz ile gizi açığa çıkaran arasında, ben gizden yanayım. Bana bir konuşmayı nakletmeye gelen muhbire söyleyeceğim ilk söz, "Onu kendine sakla, sus konuşma.
Anlatacakların ne seni ne de beni ilgilendirir. Bir daha da evime gelme" olur. Ben insanlarla ve olaylarla başka açıdan ilgilenirim.
Sev beni..
Küçük bir çocuğun ellerini açıp ‘uçak kadar seviyorum’ demesi gibi,
Konuşmayı arzulayan lal biri gibi,
Yüreğinin avazı çıktığı kadar sev mesela,
Kendine sakla beni,
Yüreğim yüreğinde kurusun
Çünkü ben yüreğimin en ücra köşesinde sessizce seviyorum seni,
Ellerim ellerine değdiğinde son bulsun nefesim,
Biliyorum sana dokunduğumda gül kokacak ellerim,
Aşk feda etmekse bir parçanı,
Ben her hücremi feda ettim sana,
Sev beni…
Bir Leyla olmasan da,
Bir şirin gibi sev,
Ne Bilim işte B’aşk’a sev beni.
Öyle güzel sev ki, şiirime imge olabilesin,
O yüzden büyük sev beni,
Çünkü ben büyük harflerle seviyorum seni,
Beni UNUT,
Bunu UNUTMA….
“Aşkı hep arayan bulmaz
Bazen de aşk arar seni
Doğru davran sorun kalmaz
Bu konuda dinle beni
Birinci şartım gülümse
Güzelliği dışa vurur
Sonra daima önemse
Sevgi en solgun mevsiminden
geçiyor belki de
çünkü dönemem bir sokak köpeği gibi
zehirlediğim yalnızlığıma...
Ve karşılıksız acılarda boğulurken gülüşüm
beni sana gittikçe bağlayan utancına sakla
hüznünü,
bana çirkinliğimden ve tarihimden uzak
bir ölüm getir...
özentisiz ve kendine hayran olmayan
bir ölüm
gözlerin ve sesin kadar kesin olan
bir ölüm...
…Kalmaya cesaretim olsaydı, bir an olsun ayırmazdım yanağımı göğsünden. Göğsün cennetin provasıydı sanki. Ben kızamıyorum sen de kızma hayata. Kaptma kapılarını. Biliyorum sevmek kolay herkes için. Ama hiç yaralanmamış gibi sevmek ne kadar zor aslında. Sadece bunu istiyorum senden; ne kıyas, ne beklenti, ne kin olsun hayatında. İlk defa aşık oluyormuş gibi sev. Nasıl seveceğini zaten ben öğretemem sana. En iyi yaptığın şey bu zaten. Veda etmek için yazmıyorum bunları. Veda etmek için cesaretim olsaydı, bunu karşına geçip yapardım. Aklının köşesinde olmak değil niyetim. Sadece gülümse arada, benim köşem orada gizli çünkü. Öpmeye doyamadığım dudağının köşesine sakla beni. Kendime, kendine iyi bak.