Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Paraya ihtiyacımız yokmuşçasına çalışalım, kimse izlemiyormuşçasına dans edelim ve canımız hiç yanmamışçasına sevelim.
Kitap Okumak, Hayatı Okumaktır… Tanrım bana kitap dolu bir evle çiçek dolu bir bahçe ver. (Konfüçyüs) İyi kitaplar en gerçek dostlarımızdır. (Francis Bacon)
Reklam
BEN EYLÜL SEN HAZİRAN Bir eylüldü başlayan içimde Ağaçlar dökmüştü yapraklarını Çimenler sararmıştı Rengi solmuştu tüm çiçeklerin Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
''Mandolin sesi hiç bu kadar canımı yakmamıştı.'' ''Ne dinliyoruz?'' ''Vivaldi'nin G Minör'den Mandolin Konçertosu'nu. Organlarımın kazındığını hissediyorum. Ruhi, sen ne dersin bu konuda? Senden çalınanlar üzerine hissettirecek bir iki baş ağrısını daha bana lütfeder misin?'' ''Yaşın kaç ki daha senin?'' ''Ana rahmine düştüğümüz 9 ayı da sayıyor
"Beni anla, bana vâkıf ol, beni oku Sesim sana ulaşsın; sende çoğalayım, sende yankılanayım, sana bölüneyim. Daha ne isterim, ne olsun daha?"
''Eğer her şeyden korkuyorsan, bu kitabı oku, ama önce beni dinle: Eğer gülüyorsan, korkuyorsun da ondandır. Kitap sana cansız bir şey gibi gelir. Olabilir. Ama yine de eğer, olur ya, okumayı bilmiyorsan... Korkman mı gerekirdi?... Yalnız mısın? Üşüyor musun? İnsanın ne kadar 'sen', budala ve çıplak olduğunu bilmiyor musun?''
Reklam
264 syf.
6/10 puan verdi
Kitabın ilk sayfalarından itibaren parağraflar arasında boğuşuyorum adete savaşım halindeyim.Bazen bazı cümlelere, kelimelere, tanımlamalara takılıyorum; Diyorum ki: bu cümlenin bu parağrafta, şu kelimenin bu tümcede yeri var mı? ya da olmalı mı? Ne anlam taşıyorlar ? Siliyorum zihnimden yazıları. Başla parağrafı yeni baştan oku ve bitir.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,9bin okunma
Bugün markette aldıklarımı poşetlemek üzere kenara koyduğum kitabımı hemen arkamda sıra bekleyen yaşlı bir amca eline alıp karıştırmaya başladı.Kitaptaki Osmanlıca metinler ilgisini çekmiş olacak ki " Okuyabilirsem alırım vermem arkideş" dedi rastgele açtığı sayfadan birkaç cümlecik okur okumaz kitabı sahiplenmişti ve bana alacağını almış bir alacaklı edasıyla bakıyordu.Adımı öğrendikten sonra aldığı kalemimle adımı kapağın iç kısmına yazdı.Kalemde gözü yoktu geri verdi :) Şaşkınlık içinde birkaç kemküm etmişsem de kitabıma cebren el konulmuştu.Canın sağolsun amca dedim şaşkınlıktan adını bile sormak aklıma gelmedi.Bu esnada aramızdaki muhabbetin sıcaklığı bizi bekleyen kasiyerin ve arka sıradakilerin yüzlerine neşe olarak yansıyordu.O marketin kapısında borcunu ödemiş olmanın verdiği huzurla ayrıldım.Sonra düşündüm amca benden bir kitap almış, al beni oku der gibi diri bir kitap koymuştu önüme...Bu kitabı okumaya neresinden başlasam? Bilemedim... Arkasından bağıraydım gitme diyeydiim açaydım gollarımı sende 1000kitaba gel diyeydiiimm :D tühhh :D
ANKARA'YA PEMBE YANAKLIYA Pembe yanaklıya, dinle beni diye diye; Bir garip Orhan Veli, İstanbul'u düşünmüştü, Acizane ben, Ankara'yı buldum , gittim, gördüm; Sezar endamında... İskender'in büyüğü müydü bilmem ama kıskandırdım... Zira Hiç düşünmedim, düşünemedim, fırsatım olmadı... Yaşattı; yaşadım, Kanattı; kanadım, Yalan yok ağlattı
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.